Gönderi

415 syf.
·
Not rated
·
Read in 27 days
Ahmet Hamdi Tanpınar'dan okuduğum ilk kitap. Bu mükemmel yazarı daha önce tanımadığıma üzüldüm açıkçası. Bu eseri en güzel şekilde yorumlayamacağımı biliyorum yinede unutmadan birkaç şey yazmak istiyorum. Kitap 4 bölümden oluşuyor ama birbirinden bağımsız değil, iç içe geçen bölümler. 1930'lu yılların sonları, Cumhuriyet sonrası, 2. Dünya Savaşı öncesi o eski İstanbul manzaraları, sandal turları, musiki ve sanat sohpetleri, doğu ve batı çatışmaları, medeniyetin gerekliliklerinin yanında kendi özümüzde sahip olduklarımız. Türk kültürünü, üzülerek gördüğümüz unutulan geçmişimizi de bize hatırlatan harika bir eser. Huzur'un kahramanlarından Mümtaz, roman boyunca kendisini "huzur"a kavuşturacak bir "iç nizam"ı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hâkim olan Mümtaz'la Nuran'ın aşklarıdır. İstanbul, bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır. Huzur için, belli bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının "huzursuzlukları"nı dile getiriyor denebilir. Kitap boyunca, Mümtaz ve Nuran'la birlikte İstanbul sokaklarını gezmek müthiş bir duyguydu. Ahmet Hamdi Tanpınar sahip olduğumuz büyük değerlerden birisi. Yorumumu Mehmet Kaplan'ın önsözüyle bitiriyorum. ( Tanpınar'ı onun istediği gibi, dura dura, içlerine sindire sindire okuyanlar, onu sevecekler, yalnız ona karşı değil, bütün sanata, insana ve kâinata başka bir gözle bakacaklar, kendilerini ebediyete götüren esrarlı ışıklarla dolu bir yolda bulacaklardır...
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916.7k okunma
·
894 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.