Gönderi

64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir yazarın eserlerini okumaya başlanmadan önce o yazar hakkında bir ön-hazırlık ve adaptasyon süreci geçirilmiş olması gerekir. Bir yazarın kült eserini direkt elimize alarak başlamanın kitabın etkisini azalttığı kanaatindeyim. Nasıl ki Dostoyevski’nin hayatını, yaşadığı dönemdeki siyasal kaos ortamını, Rus toplumunun sosyo-ekonomik durumunu, ölümün gözlerinin içine baktığı o meşhur idam sahnesinden son andaki kurtuluşunu, parasız pulsuz yaşarken yazarlık yolunda çektiği ızdıraplarını, sefaletini ve sara nöbetlerini bilmeden direkt kült eseri olan ‘’Suç ve Ceza’’ dan başlamak, o eserin gerçek kalıcı etkisini tam olarak veremezse; Stefan Zweig’ın da hayatını, ailesini, yaşadığı dönemdeki sosyal siyasal ortamını, kültür-sanat şehri olan Viyana’da geçirdiği günlerini, sanatçı ve yazar dostları ile geçirdiği faydalı ortamlarını, kendisi gibi savaş karşıtı olan Alman şair Rainer Maria Rilke ve Fransız şair Romain Rolland’ı, hayat arkadaşları Frederike ve Lotte ile olan içsel/dışsal bağlarını, I.Dünya Savaşı’nı ve sonrasında gelen II.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Vatansızlar Pasaportu verilerek ülke ülke dolaşmak zorunda bırakılan ve Zweig’ı eşiyle birlikte intihara sürükleyen psikolojisinde açtığı o derin yaraları, fikir dünyasından etkilendiği ünlü fikir, yazar ve bilim insanlarını bilmeden Onu okumak, yine de güzel bir okuma olsa da parçaları tam tamamlanmamış eksik bir puzzle gibi duracaktır. (Alıntı)
Mecburiyet
Mecburiyet
Tüm bu süreçleri bilmeden ‘’Aaa, Ben Mecburiye’i okudum çok güzeldi’’ demek, biraz yavan kalacaktır. Velhasıl kelâm benim için Zweig’in tüm kitapları başucu niteliğinde ama herzaman Mecburiyetin yeri başka olacaktır 9 /10 . . . . . . #zweig #mecburiyet
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 202062,7bin okunma
·
255 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.