Gönderi

376 syf.
7/10 puan verdi
Bundan daha iyi polisiyeler okumuştum ama yazarın yazım tekniğini çok beğendim. Kırk yedi yaşında, kafa travması sonrası hafıza kaybı yaşayan bir kadın. Ama bu hafıza kaybı (amnezi) o bildiğimiz yakın geçmişi veya uzak geçmişi unutmak tarzı klasik bir amnezi değil. Christine'in sadece yirmi dört saati depolayabilen bir belleği var. Yani kim olduğunu, nerede olduğunu bilmediği, hatırlamadığı bir sabaha uyanıyor, akşama kadar eşinden kendiyle ilgili ne öğrendiyse öğreniyor, ertesi sabah yine sil baştan, olduğu insanı unutmuş halde uyanıyor. Bu kısır döngüden Dr. Nash adlı bir psikiyatrın yardımıyla kurtulmaya çalışıyor. Ender rastlanan bir vaka olduğu için doktor bunu makalesinde yazmak istiyor, Christine'i bu sebeple bulup hem ona yardım etmeyi hem yaşadığı deneyimi başkalarıyla paylaşmayı teklif ediyor. Christine de onay veriyor ve görüşmeye başlıyorlar. Doktorun fikriyle Christine bir günlük tutmaya başlıyor. O günlük sayesinde, her yeni gün, önceki günler yazdıklarını okuyarak, hafızasının iyileşmesini/ geri gelmesini sağlamaya çalışıyorlar. Biz kitabın tamamına yakınında bu günlüğü okuyoruz. Çok ama çok sürükleyici, tekinsiz bir atmosferi olan güzel bir romandı. Olaylar ilerledikçe, hikayenin içine girdikçe Christine'le birlikte siz de kime güveneceğinizi bilemiyorsunuz. Tek dayanağı tuttuğu günlük olmuş, hayatıyla ilgili doğruluğundan emin olduğu tek bir bilgisi olmayan bir kadın. Finali ters köşe yapıyor mu, yapıyor. Ama dediğim gibi daha iyilerini okudum, beni nevrimi döndürtecek kadar şaşırtmadı o son. Yine de bu kitaptan memnun ayrılıyorum. Ve bu yazarın yazdığı ilk romanmış. Buna rağmen hiçbir acemilik hissettirmedi. Film uyarlaması da varmış, merakla izleyeceğim.
Uyuyana Kadar
Uyuyana KadarS. J. Watson · Doğan Kitap · 2012748 okunma
96 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.