Gönderi
Herkes yaşattığını yaşasa!
Leyla, annesinin İstanbul’un işgal edildiği günlerde tanıyıp, sevdiği, işgalci İngiliz subayı ile yaşadığı gizli aşkın neticesinde dünyaya gelir.
Kızının bu durumunu öğrenen paşa dedesi felç olur. Hiç konuşamaz.
Leylanın dayısı ise İngiliz subayını hiç affetmez. Hem ülkesini işgal edecek , hem de kızkardeşine göz koyacak. Cezası ölüm olur.
Leyla’nın annesi bu esnada hamiledir.
Babasının hastalanması, sevdiği adamın ise abisi tarafından öldürülmesiyle, yaşamak istemez artık. Leyla’yı dünyaya getirdikten sonra da yaşama veda eder. Ölmeden önce, kızına Leyla isminin verilmesini ister.
Paşa olan dede Boğaziçi’nde gösterişli bir villa sahibidir. Leyla bu villada doğar. Çoçukluğuda , gençliğinde, yaşlılığında , bu villada geçer.
Bugün 80 yaşlarında olan Leyla Hanım sonradan satılan , villanın bahçesinde küçük bir evde yaşamaktadır. Bu evi anneannesi ona bırakmıştır.
Anneannesi Leyla’nın eğitimine çok önem vermiş. Onun özel derslerle eğitim almasını sağlamıştır.
Leyla Hanım görgülü, kültürlü, asil bir hanımefendidir. Etrafındaki insanların kendisine ismiyle hitap etmelerini ister.
Anneanneyi ve dedeyi kaybettikten sonra tek başına , bu evde yalnız yaşamaya devam eder.
Villa bir kez daha el değiştirir. Yeni sahipleri Ömer beyle, eşi Necla hanım, Leyla’yı evinden zorla çıkarıp, sokağa atarlar. Yalının
bahçesindeki ki küçük evde böyle birinin oturmasını istemezler. Düzenledikleri sahte bir deli raporuyla Leyla’nın evine el koyarlar.
Bu olayı duyan gazeteci Yusuf , Leyla’yı kendi evinde kalması için götürür. Zamanında Yusuf’un annesi Leyla’ların yalısın da çalışmıştır. Küçük yaşlardan beri Leyla hanıma duyduğu sevgi çok farklı ve derindir.
Yusuf Evinde kız arkadaşı Roxy ile birlikte kalmaktadır. Roxy, Leyla’yı ilk gördüğünde istemez. Fakat zamanla aralarında bir yakınlaşma olur.
Ömer beyin babası Ali Yekta Bey Leyla hanımla bir gün villanın önünde karşılaşınca, bu olaydan haberdar olur. Leyla hanıma evine dönebilmesi için yardımcı olmaya çalışır. Fakat gelini ve oğlu onu dinlemez.
Ali Yekta bey uşaktır. Rıza bey isimli kişinin villasında uşaklık yapmaktadır. Disiplinli ve kendisine göre kuralları olan bir kişidir. Bütün varlığını oğlu Ömer’in eğitimi için harcamıştır. Ömer bey bugünkü konumuna, babası Ali Beyin sayesinde gelmiştir.
Ali beyin hayalide bir gün uşaklık yaptığı insanların konumuna gelebilmek ve onlarla eşit seviyede olabilmektir. Satın alınan bu yalının en güzel odasına yerleşip o insanlar gibi yaşamayı düşler. Fakat gelini Necla hanım onu villada istemez. Oğlu Ömer beyde karısının sözünden çıkamaz.
Olaylar devam ederek, roman ilginç bir sonla biter.
Roman karakterlerinin çoğu yaşamda hakettiği karşılığı bulur.
Romanda mahalle halkının tutarsızlığını ve bilgisizliğini, Leyla’nın evden atılması olayında ki tutumlarında görmek mümkün.
İlk anda Leyla ‘nın yanında olan mahalle halkı, Ömer beyin zenginliği karşısında taraf değiştirir. Romanın sonuna doğru ise tekrar Leyla’nın yanında yer alırlar.
Leyla’nın babasının İngiliz oluşu, başka dine mensup oluşuda mahalle halkınca ters karşılanır. Oysa Leyla hanım bütün dinlere saygılıdır. Hem kiliseye , hem camiye gidip dualar eden bir kişiliktir.
Romanda sonradan zengin olan, geldiği yeri unutan insanların daha acımasız ve zalim olabileceğini,
Önyargıyla hiç bir insana ya da olayı yaklaşmamak gerektiğini,
Paylaşmanın ve yardımlaşmanın nasılda insana yakıştığını,
Dünyaya yeni gelen bir bebeğin insana enerji, umut ve iyilik getirirken, insan duygularını da yumuşattığını,
Ankara’nın sıkıcı ve itici bürokrasisini, İstanbul’un modern ve renkli dünyasını,
Cumhuriyetin ilanından sonra, yaşanan zorlukları ve halkın yeni döneme uymada yaşadığı sıkıntıları,
Farklı bölümlerde , konuya bağlı olarak, kimi yerde tarihi bir anlatımla zenginleşen romanı usta yazar Zülfü Livaneli okurlarıyla buluşturuyor.
Bir İstanbul romanı olan Leyla’nın Evi’nin
senaryolaştırılarak , sinemaya uyarlanabileceğini hayal etmeden geçmek zor.
Paranın gücünün , insan hayatlarını nasıl etkileyip, değersizleştirdiğini,
sürükleyici konusuyla okuyucuyu etkisi altına almayı başaran,
bu romanı okumayan arkadaşlara öneririm.
·
128 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.