Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhabalar; Bugün siz okurların karşısına polisiye romanlarıyla ve en iyi dedektif ünvanıyla ün kazanıp, adını duyuran "Sherlock Holmes"'in, "Thor Köprüsünde Cinayet" adlı romanıyla geldim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki; ilk kez Sherlock Holmes ve onun kalemiyle tanıştım. Adını çok duymuştum ama okumak hiç nasip olmamıştı. Çok sevdiğim, değer verdiğim birinden bir kaç gün önce bana hediye olarak gönderilen Sherlock Holmes seti için ona öncelikle çok teşekkür ederim. Onun sayesinde biraz daha erken yazarın romanlarıyla buluşmuş oldum... Gel gelelim ünlü dedektif ustası "Sherlock Holmes"'a... Siz okurlarımızın da bildiği üzere Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan Britanyalı hayalî dedektif kahraman ve polisiye edebiyatının önemli ilk kişiliklerinden biridir. Polisiyenin halk arasında yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. "Thor Köprüsünde Cinayet" romanı "John H.Watson" adlı kişinin ağzından anlatılır: "John H.Watson, Arthur Conan Doyle'un ünlü Sherlock Holmes hikâyelerinde yer alan kurgusal bir karaktertir. Watson, bu kurgudaki en önemli yere sahiptir çünkü yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri onun Sherlock Holmes'e sorduğu sorular sayesinde ortaya çıkar. Watson, Sherlock'un yardımcısı ve kimi zaman ev arkadaşıdır. Davaları çözerken Sherlock'a yardımcı olur ancak hiçbir zaman onun yetenekleriyle boy ölçüşemez. Onun yardımcısı olmasına rağmen bazen işi gereği ondan bilgi sakladığı bile olmuştur. Örneğin bu okuduğumuz romanda da bunu göreceksiniz. Düşmanını safdışı etmek için Watson'dan bilgi saklar. Çünkü öyle iyi bir dedektif ki Sherlock Holmes düşmanına tek açıdan bakmaz, geniş açıyla bakar. Her yerde gözü olur. Bir yere tek odaklanmaz ve her zaman artı bir planı daha vardır. Dedektifin çevresiyle olan ilgi ve ilişkisi, davasına olan temaslarıyla orantılı görünür. Onun bu orantılı, eşdeğer hareketleri, davasına olan yaklaşımı takdire şayan gerçekten... Şimdi biraz kitabın içeriğine değinmek istiyorum; Altın sektöründe madencilik yaptıktan sonra İngiltere'ye dönen ve kitapta da Altın Kralı olarak geçen varlıklı Neil Gibson, malikanesinde işlenen cinayeti aydınlatması için Sherlock Holmes'e başvurur. Malikanede öldürülen Gibson'un eşi Maria'nın ölümünden mürebbiye Grace Dunbar sorumlu tutulur. Gibson, Brezilya'da tanıştığı eşiyle bir dönem mutlu olduktan sonra ayrı düşer. Çocuğunun eğitimi için malikanede bulunan mürebbiye Dunbar ile yasak aşk yaşamaya başlar. İşte olaylar bundan sonra gelişir. Malikane arazisi içindeki köprüde başından vurulmuş olarak bulunan Maria'nın elinde sımsıkı tutulmuş şekilde mürebbiye tarafından yazılmış olan buluşma davet notu polis tarafından bulunur. Yeni ateşlenmiş bir silah da mürebbiyenin dolabında bulununca tüm işaretler katil olarak Dunbar'ı göstermektedir. Ancak olayı inceleyen Holmes köprüde başka şeylerin yaşandığından şüphelenir. Size spoiler vermek istemiyorum ama sizi biraz meraklandırıp hemen kitabı okumanızı istiyorum o yüzden kafanızı karıştıracak, merak uyandıracak bir kaç soru sormak istiyorum; -Maria'yı öldüren kimdi? - "Neil Gibson"'un eşine olan sevgisi bittikten sonra neden olayı araştırıp, davayı netleştirmek istedi? -Dunbarın dolabında çıkan silah Maria'ya sıkılmış olan silah mıydı? -Sizce gerçekten Dunbar suçlu muydu? Cinayeti işleyen o muydu? -Suçlu değilse silahın orada ne işi vardı? Kim koymuştu? Yada silah gerçekten ona mı aitti? Başta çok karmaşık gelen olay örgüsü bir yerden sonra sizi içine çekiyor. .Açıkçası şunu bilmenizi isterim ki; sonu beklediğim gibi değildi. Ben olayın sonunun böyle olacağını düşünmemiştim. Beni şaşırtan sadece olayın sonu değildi, davanın netliği tek de değildi. Beni en çok şaşırtan bir insanın duygularının etkisiyle neler yapabileceğiydi... Ve sevgili kitapsever dostlarım şunu unutmayın ki; bazen duygular çok ağır bastığında çok kötü sonuçlar ve şeytanca fikirler ortaya çıkabilir. Bir kadın kıskanırsa neler yapabilir öğrenmek istiyorsanız yazarın bu kitabından başlayabilirsiniz. İntikam, kıskançlık ve aşk duygularının çok ağır bastığı bir insandan korkmalıyız. Gerçekten davayı böyle zekice çözümleyen Sherlock Holmes'a hayran kaldım. Kitabı okurken Sherlock Holmes'in mükemmel zekasına tanıklık etmiş oluyoruz ve bu da benim okumaktan en çok zevk aldığım kısımlar oldu. Ve tüm zamanların en iyi görev yapan dedektifi unvanını ne ile kazandığını okudukça anlayacaksınız ve belki de Sherlock Holmes hayranı olacaksınız... Ve tabiki de burda sadece Thor köprüsünde geçen cinayetten bahs edilmiyor. Hatta kitabın başı asırlardır varlığını sürdüren Baskerville sülalesinin en yaşlı üyesinin esrarengiz bir şekilde ölmesiyle başlıyor. Olay Londra ve İngiltere'deki Baker Caddesi'nde geçiyor. Kitapta Baskerville ailesinin lanetli olduğunun söylentileri var ve nesiller boyunca, devasa, siyah, ateş soluyan bir köpek tarafından öldürüldüğü söylentileri çıkar. Bu esrarengiz cinayeti ve kırsal alanı araştırmaya başlarlar. Anlayacağınız burdaki karakter olan Sir Charles Baskerville'in ölümü derinlemesine incelenirken ben heyecanla okudum ve cinayeti işleyen kişiyi onlarla birlikte araştırdım. Çok heyecenlıydı. Sonda cinayeti işleyen kişiyi bulmanın sevincini de ayrıyetten yaşadım. Bu Sir Charles Baskerville'in ölümü araştırılırken Sherlock Holmesin yardımcısından bile sakladığı şeyler oldu. Sadece yardımcısından da değil biz okurlardan da sakladı. Kendisini tebrik ederim çünkü gizemini çok güzel korudu ve hiç onun böyle bir plan uygulayacağını tahmin bile edemezdim. Ama ben o tepedeki adamdan nedense ayrı ürktüm ve korktum.Tabi o tepedeki adamın Sherlock Holmes planı olduğunu öğrenene kadar:) Kısacası bu sürükleyici, sır dolu, esrarengiz cinayetlerin olduğu bu romanı tüm okurlara tavsiye ederim. Çünkü hem Sherlock Holmes ve yardımcısı Watsonun davaları ilgi çekiciydi, araştırmaları heyecanlı, davaların sonu mükemmel iken bunun yanında suçluları ararken, olayları onlarla birlikte çözmeye çalışırken çok zevk aldım. Thor Köprüsündeki Cinayetin suçlusunu bulamadım ve olayı da değişikti. Bakalım siz bulacak mısınız? Ama Sir Charles Baskerville'in ölümünün suçlusunu buldum fakat kafa karıştırıcı bir olaydı... Şimdiden okuyacak olan dostlarıma keyifli okumalar dilerim:)
Sherlock Holmes - Thor Köprüsünde Cinayet
Sherlock Holmes - Thor Köprüsünde CinayetArthur Conan Doyle · Venedik Yayınları · 2019507 okunma
·
207 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.