Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

95 syf.
7/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Puşkin’in dört oyununda oluşan değerli bir derlemeydi. İlk oyun olan Pinti Şövalye bana bir oyun taslağı gibi geldi. Zira Albert ile babası Baron arasındaki gerilim güzel yansıtılsa da sonlara doğru gerçekleşen olayların zeminini hazırlayan detayları tam olarak göremiyoruz. Bu kısımların içi doldurulsaydı ortaya bambaşka bir oyun çıkabilirdi. Ama şu haliyle bile gayet doyurucuydu. İkinci oyun ise kitaba da adını veren Mozart ve Salieri adlı oyundu. Bence kitaptaki en güzel oyundu. Bu kısacık oyuna gerçekten hayranlık duydum. Salieri’nin monoloğuyla başlayan kısım edebi bir yakarış ve adeta bir yıkım habercisiydi. Dikkat ettim de Puşkin sanki oyunda kendini Salieri yerine koymuştu. Salieri’nin ağzından çıkan her bir söz tam olarak o tanıdığımız şair ruhlu Puşkin’i anımsatıyordu. Kendini Salieri yerine koyan Puşkin de acı dolu halinden Mozart’ın dostluğuyla bir nebze olsun kurtuluyordu. Çünkü ona göre onu anlayan tek kişiydi Mozart ya da öyle olmasını umuyordu. Her ne kadar gerçek hayatta Mozart ve Salieri’nin durumu oldukça farklı olsa da iki rakibin birbirlerini en iyi anlayacak kişiler olacağını düşünüyordu belki de Puşkin. Ama oyunun sonunda gene yalnız kaldı Salieri. Tekrardan o boğucu ruh haliyle baş başa kalırken baştaki monoloğuna benzer ama daha üzücü kısa bir yakarışla oyunu bitirdi. Bu da son derece iç burkan bir şeydi. Zira gerçek hayatta Puşkin de aynı böyle biriydi. Belki de bu bir oyun değil de bir yakarıştı. Üçüncü oyun olan Taştan Konuk ise Don Juan’ın o zamana göre modern bir uyarlamasıydı. Sürgündeki Don Juan’ın karakterinin doğasına gene boyun eğip yaşamaya çalıştığı bir romantik macerası anlatılıyordu. Diğer oyunlara kıyasla biraz zayıf buldum bu oyunu. Her ne kadar sonda fantastik bir tarz denenmeye çalışsa da bir yarım kalmışlık hali vardı. Dördüncü ve son oyun da Veba Sırasında Şölen’di. Bu oyun da John Wilson’ın Veba Şehri adlı şiirinin bir uyarlamasıydı. Veba’nın ortalığı yıktığı bir zamanda bu durumu anmak adına bir şölen düzenleyen bir grup insanın şarkılar eşliğinde çizilen bir portresi vardı. Kaybettiği değerli bir üyesini anan bu grubun şarkıların her bir dizesi uyarlanan şiiri taklit edercesine kurgulanmıştı. Aslında tam olarak oyun da değildi bu kısım. Daha çok o felaketin bir kapanışı gibiydi. İlginç bir yaklaşımdı.
Mozart ve Salieri
Mozart ve SalieriAleksandr Puşkin · De Yayınevi · 1987208 okunma
·
198 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.