Gönderi

468 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
"Sev vatanını, kapat çeneni!"
Modern bir olgu olan "meydan", bir milletin bütün toplumsal fenomenlerini görebileceğimiz, sözlükteki anlamını da baz alırsak "büyük toplanma alanları"dır. Meydan olgusunun, çeşitli sosyal, ekonomik ve siyasal işlevleri vardır. Dahası bir toplumun demokrasi mi yoksa diktatörlük ile mi yönetildiğinin en önemli ölçütlerinden biri sahip olduğu meydanlar ve meydanların işlevlerini yerine getirip getirmediğidir. Demokratik olmayan ülkelerde gözlemlenen meydan yapılarının ve kullanımlarının özelliklerinin, genellikle mimari açıdan yetersiz, içerisinde bulunanların bir an önce çıkmak isteyecekleri kadar düzensiz, ve çoğu zaman kullanıma kapalı olması dikkat çekici bir ortaklıktır. Alexander Meydanı, Berlin'deki 1945'e giden süreçte en son ve en büyük özgürlük anıtıdır. Yazarın, romanda söz konusu olarak seçtiği 1928-1929 yılları Almanya Tarihi'nde 1918-1945 aralığını kapsayan "Demokrasi ve Diktatörlük Dönemi" içerisinde yer alır. Ayrıca bu dönem aralığı bütün insanlık için "yaşamak" düşünüldüğünde adeta kayıp bir halkadır; çünkü varoluş sürekli bir tehdit ile sarmalanmış haldedir. Yazar, romanı Franz Biberkopf isimli karakterin 1928'de Tegel Hapishanesi'nden çıkması ki Franz Biberkopf'un hapishaneden çıkması ile insanın Cennet'ten kovulması romanda paralel düşüncüler olarak yer alır, karakterin namuslu bir hayat sürmek için mücadele vermesi ve bu mücadeleyi kaybedip 1929'da Büch Tımarhanesi'ne girmesine kadarki bir yaşam kesitini kaleme alır. Yazar, romanda gazete haberleri ile I.Dünya Savaşı sonrasındaki Almanya'nın gerçek durumunu ortaya koyar; ahlaken yozlaşmaya başlamış, fakir düşmüş, mazoşist ve çaresiz bir halk, artan aile trajedileri ve artan suç oranları... Yazar, romanda gelişim ve tüketimin yarattığı insan doğasındaki içgüdüsel heyecanın yitimine çok sık değinir. Ve meydandaki reklam panoları ve diğer reklam unsurları ile de tüketimin halkın duygu durumunda yarattığı değişimi anlatır. Bu açıdan romanın baş kişisi olarak seçilen ve Alexander Meydanı sahnesine cımbızla çekilerek fırlatılan Franz Biberkopf, bütün bu toplumsal aksaklıkları anlatan toplama bir karakterdir. Franz Biberkopf ve Almanya halkı savaş sonrası ne yapacağını bilemeyecek kadar şaşkındır. Burada okurun zihninde kendine soracağı bir soru bulutu beliriyor. O soru bulutunun içerisinde de şunlar yazıyor: Kişileri ıslah etmek kolay peki ya toplumları ıslah etmek kolay mı? Franz Biberkopf'un alınyazısı, Almanya'nın alınyazısı...
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander Meydanı
Alfred Döblin
Alfred Döblin
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019109 okunma
·
120 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.