Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Muhammed bin Sehl bin Asker el-Buhârî bana şöyle anlattı: İsmâîl bin Abdulkerîm Ebu Hişâm bize şöyle dedi: Abdussamed bi Ma'kıl bana Vehb bin Münebbih'in şöyle dediğine şahit olduğunu nakletti: Allah, Eyyûb'u andığı ve Onu methettiğinde, İblis -lanet üzerine olsun- meleklerin uyum halinde Eyyûb'a rahmet dilediklerini işitti; isyan ve hasede kapılarak Eyyûb’u dininden saptırmak için, Ona musallat olmayı Allah'tan diledi. Allah onu, bedeni ve aklı hariç, malı konusunda Eyyûb’a musallat etti. İblis, şey­tanların ifrit ve dahilerini topladı. Şam'ın Beseniye beldesi, doğusundan batısına kadar, içindekilerle tamamen Eyyûb’a aitti. İçinde bin koyun ve çobanları vardı. Beş yüz feddan arazi ve içinde beş yüz köle vardı. Her kölenin karısı, çocuk ve malı vardı. Her bir feddan arazinin çift sürme aletini, bir dişi eşekle ikiden beşe kadar veya sayısı bunun üzerinde olan yavruları ta­şıyordu. Şeytan avenesini toplayınca onlara: "Güç ve hünerden sizde neler var? Ben Eyyûb’un malına musallat oldum. Bu, bü­yük musibet ve erkeklerin kaldıramayacakları büyük fitnedir.” Her biri, gücünün Eyyûb’un malından neleri telef edebilecekle­rini anlattılar. İblis avenesini gönderdi ve Eyyûb'un bütün ma­lını telef ettiler. Buna rağmen Eyyûb yine Allah'a hamd ediyor ve malına gelen hiçbir musibet Onu Allah'a ciddiyetle ibadet etmekten, ona verilen nimetlerden dolayı şükretmekten, başı­na gelen musibetler karşısında sabretmekten alıkoyamıyordu. Bu durumu gören İblis, bu kez Allah'a yalvararak Eyyûb'un çocuklarına musallat olmayı diledi. Allah onu musallat etti, ancak bedenine ve aklına karşı ona bir güç ve imkan vermedi. İblis, Eyyûb'un bütün çocuklarını helak etti. Ardından da onlara hikmeti öğreten öğretmenleri suretinde, gönlü yaralı ve adeta kolu kanadı kırık bir halde, Eyyûb'a gitti ve duygularını incelt­tikçe inceltti. Bunun üzerine Eyyûb'un kalbi yandı ve ağlamaya başladı ve toprağı avuçlayarak başına döktü. İblis buna sevindi ve Eyyûb'un bu halinden bir fırsat çıkarmak istedi. Ardından Eyyûb tövbe etti ve mağfiret diledi. Ona eşlik eden melekler de şeytana karşı süratle tövbesini Allah'a arz ettiler. Malında ve evladında başına gelen musibetler, Eyyûb'u Rabbine ibadet etmekten, ciddi bir şekilde O'na itaat etmekten ve başına gelen musibetlere karşı sabretmekten alıkoya­mayınca, İblis Allah'tan bu kez, Eyyûb'un cesedine musallat olmayı diledi. Allah onu, dili, kalbi ve aklı hariç Eyyûb'un vücuduna musallat etti. Allah, bu üç organ konusunda, Eyyûb'a karşı İblis'e bir güç ve imkan vermedi. Şeytan secde halinde olan Eyyûb'a giderek burnuna üfledi ve bu üflemeyle adeta bedenini bir ateş sardı. Ardından vücudu yaralarla adeta kokuşmuş bir cesede dönüştü. Bunun üzerine belde sakinleri Onu beldeden çıkararak, belde dışındaki bir mezbeleliğe attılar. Daha önce ismini ve nesebini zikrettiğim karısı dışında hiç kimse Ona yaklaşmıyordu. Vehb bin Münebbih'in rivayetinin devamı: Eyyûb'un eşi düzenli bir şekilde ona uğruyor ve ihtiyaçları­nı karşılıyor ve Onu yalnız bırakmıyordu. Dininde ona bağlı üç kişi vardı. Başına gelen musibetten sonra dinine bağlı kaldı­larsa da, Eyyûb'u terk ettiler ve hakkında ileri geri konuşmaya yeltendiler. Belded, Elyefez ve Sâfer adlarındaki bu şahıslar Ona giderek, Onu azarlayıp tahkir ettiler. Eyyûb aleyhisselam onların söz ve tahkirlerini duyunca Rabbine yönelerek ondan yardım diledi ve Ona yalvarıp yakardı. Rabbi duasına rahmetiyle ica­bet etti ve başındaki musibeti kaldırdı. Aile ve yakınlarını Ona bağışladı ve malını iki kat fazlasıyla Ona geri verdi. Rabbi ona: ·Ayağa kalk! İşte sana yıkanacak ve içilebilecek bir (rahmet ve şifalı) su!" Sâ’d, 42 diye seslendi. Eyyûb işaret edilen suyla yıkandı ve musibetten önceki haline ve güzelliğine kavuştu.
·
76 görüntüleme
felagtehamelagabeh okurunun profil resmi
İblis dedi ki; “Ey Rabbim, beni kışkırtıp sapıklığa düşürdüğün için dünyada kötülüğü onlara cazip göstererek hepsini yoldan çıkaracağım. “Sadece onların arasındaki seçkin kulların hariç…” Hicr, 39-40
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.