Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
·
Puan vermedi
Popüler Dindarlık İnsanın Anlam Arayışında Türbe Ziyaretleri Ve Popüler Dindarlık İnsanın anlam arayışı ilk insanın hayat bulmasıyla başlamıştır. Geçmişten günümüze bu arayış bir köprü görevi görmüş kapısı tam manasıyla aralanamayan bir yol olmuştur. Prof. Dr. Ali Köse ve Prof. Dr. Ali Ayten bu yolu insanı anlama farklı yönleriyle insanı anlamlandırma insanı, en çaresiz olduğu noktada mana buldurma bir nevi tutunma ihtiyacını karşılama, hissettirme izahıdır. Farklı bir boyutla İnsan psikolojisinin tahlilidir. Ali Köse'nin izahına göre "İnsanoğlu hem bilgedir hem tuhaftır. İnsanca yaşaması için mantık kadar duyguya, bilim kadar da efsaneye ihtiyacı vardır" der. Bu izahından yola çıkarak bu çalışmanın amacı, insanları yargılamak değil, batıl inançları ve hurafeleri ortaya çıkarmak değil aksine insanların anlam dünyalarında bir olguyu görmek onları anlamlandırmaktır. Kitabın önsözünde Köse ve Ayten’ in gözlemlerine yer verilir. Gözlemde : “ Beykoz Akbaba Türbesin’de ki burası bir köy türbesidir ve caminin hemen yanındadır. Cuma namazı sonrası cami önünde banklarda yaşlı amcalar oturur. Lüks bir arabayla iki kadın gelir. Yanlarında 14-15 yaşlarında bir çocukla avludan içeriye girerler. Banklarda oturan yaşlı amcaların yanına giderek oğlunun otistik olduğunu, çocuğa biraz bakabilir misiniz namaz kılıp çıkacağız derler. Anne, namaz sonrası çocuğun elinden tutarak türbenin etrafını döndürür. Türbenin dört yanında durarak çeşitli dualar eder. Daha sonra çocuğu türbeyi gölgeleyen ağacın iki dalı arasından geçirir ( inanışa göre oradan geçirmek şifa veriyor) Ayrılırken de amcalara uğrayarak çocuk için dua etmelerini istiyor. “ O annenin ruh hali takılı kalıyor hocalarımızın zihinlerinde ve kendilerine şu soruları soruyorlar: O annenin yerinde biz olsaydık ne yapardık? Acaba aynı şeyleri yapar mıydık? Bu anneye düz mantıkla mı yaklaşmalıydık? Otizmin türbeyle ne alakası var, çocuğunu doktora götürsene diyebilir miydik? Acaba anne tıbba müracaat etmedi mi? Kim bilir neler neler denedi ve son çare olarak ta türbe bir çıkış yolu bir ruh rahatlaması olmuştur anne için. Evet, her şeyi yaptım her yolu denedim hissiyatıyla biraz olsun ruhunu rahatlamıştır. Köse ve Ayten’in araştırması tam da burada anlamlanıyor. Annenin psikolojisi peşinde. Onu anlamanın, onu buraya getiren, bu motivasyonları yaptıran nedenlerin izlerini sürerler. Popüler dindarlık, dinin öğretilerinin halk kitlelerince yeniden şekillenmesidir. Bu şekillendirmenin renklerini, toplumun psiko-sosyal ihtiyaçları ve dini algılama düzeyi belirler. S.10 Bu algı ise bir süre sonra bir kültüre dönüşür, ritüeller oluşur, kutsallaşır. S.14' te ise insanoğlunun inandığı dini yaşarken daha önce var olan kültürel unsurlardan etkilenir ve inançlarını davranış haline getirirken kendi hayal dünyasından da etkilenmeleri bulunur. Kitapta 2008-2009 yılları arasında 23 ilde 30 türbede; Gözlem Mülakat Anket yöntemiyle araştırmalar yapılmıştır. 3003 ziyaretçi üzerinde anketler uygulanmıştır. Syf.8 de Türbeye kim gidiyor ne yapıyor, niçin yapıyor, nasıl yapıyor? Sorularına da cevap arıyorlar. Bunu da 3N 1K olarak formülleştiriyorlar. Köse ve Ayten izahlarına göre, türbeleri yalnızca popüler dindarlığın sergilendiği mekanlar olmadığını, aynı zamanda kültür tarihimizi, toplumsal hayatımızı yansıtan bellek yerleri olduğunu, kısaca bizim hikayemizi bilerek araştırdık. Çeşitli araştırma sonuçlarına göre Türkiye ‘de yaklaşık 2000 dolayında türbe olduğu ve Türk halkının yaklaşık yarısının türbeleri ziyaret ettiği kanısına varılmıştır. Kitap önsöz, giriş ve beş bölümden oluşmaktadır. 1. Bölümde Türbe Ziyaretlerinin tarihsel ve kültürel arka planı üzerine durulmuştur. Veli kavramına, keramete, menkıbeye ve türbe izahları yapılmıştır. Türbelerin en temel özelliği insanları kutsalla ilişkilendiren, onlara manevi duygular yaşatan, çeşitli problemlere çare bulan, şifa veren yerler olduğuna inanılmasıdır. Popüler dini anlayışlara göre, türbelerde yatan velilerin yardımlarına mahzar olmak için çeşitli ritüeller yapmak gerekir. İnsanoğlu inandığı dini yaşarken daha önce var olan kültürel unsurlardan etkilenir ve inançlarını davranış haline getirirken kendi hayal dünyasından da eklemelerde bulunur. S.14 Türkler Müslüman olduktan sonra hayatlarını İslam’ a göre şekillendirmiş hatta Ota Asya’ya ait bazı inanışları 2İslam şemsiyesi altına almışlar dahası Helen Kültürü kalıntılarını da İslam’a atfetmişlerdir. Bunu şöyle izah etmişlerdir. İstanbul’da bulunan Hristiyan azizlerin mezarlarında gerçekleştirilen ritüellerle İslamiyet’teki türbelerdeki ritüellerin benzeşmesinin bildirilmesidir. S.15 Hıristiyanlıkta ayazma ismi verilen kutsal su ve türbelerde bulunan çeşme sularının benzer işlevler göstermesiyle iddialarını güçlendirmişlerdir. Bununla birlikte velilerin olağanüstü güçlere sahip oldukları inancının İslam öncesi eski Türk inançlarına, Şamanist döneme kadar gittiğini ve velilere atfedilen hastaları iyileştirme, felaketleri önleme gibi kerametlerin Şamanlara da atfedilen özellikler olduğu tespit edilmiştir. Türbelerin isminin genelde ata ve dede olması eski Türk inançlarından olan atalar kültü bağlamında ilginçtir. Ayten ve Köse, ölen atalara minnet duyma, onlara kurban sunma velilerin ve savaş kahramanlarının mezarlarının türbeleştirilmesine katkıda bulunmuştur. S.18 Türbeler, ölümden sonra hayatın var olduğuna dair bir muştu olmuştur. Bunların yanı sıra türbelerin sembolik bir anlamı da vardır. Genelde yerleşim yerinin en tepesinde bulunur, insanlara kendi köylerinin, kasabalarının bir koruyucusu olduğunu hissettirir bu olgu aitlik duygusunu güçlendirir. S.19 2. Türbe Olgusu ve Teorik Yaklaşımların İzahları yapılır. Bu bölümde psiko-sosyal anlam kazandıran kavram ‘kutsallık’ önem arz eder. İnsanların, bir mekana kutsallık atfetmesi ve bunun gereği olan inanç ve ritüelleri üretmesidir. S.21 Bir mekanın ziyaretgah sayılabilmesi için belli başlı kriterleri vardır. Bir kült nesnesi olması gerekir. Bu nesnenin kutsal sayılması gerekir. Bu mekanın sürekli ziyaret edilen bir yer olması gerekir. Farklı beldelerden ziyaretçileri olması gerekir. Ziyaretgahın ya da orada bulunan nesnenin şifa, rahmet, bereket, getireceğine inanılması gerekir. Son olarak dinden mülhem olması gerekir. s.22 Din psikolojisinin kurucusu sayılan William James, “inançlar doğru oldukları için işe yaramazlar, işe yaradıkları için doğrudurlar,” der. James’e göre, bizim için önemli olan inanç ve fikirlerimizin bizzat kendileri değil etkileridir. Bu, pragmatist bir yaklaşımdır ve tüm inançlar için geçerlidir. Çünkü inançlar psiko-sosyal ihtiyaçları tatmin eden bir görev üstlenirler ve binlerce yıldır her kültürde kendilerine yer edinirler. Modern kültür bu konuda istisna değildir. Modern dünya, dinin yoğurduğu kültürden metafizik inancı söküp atamadı. Tam tersine, belki yeni formlarla onun devamını sağladı. Köse ve Ayten bunun yankılarını insanın ilk var oluşundan günümüze kadar tüm inançlar için geçerli olduğunu savunmuşlardır. S.24-25 Türbeler dini bir olgu oldukları gibi milli karakter de arz ederler. Bayraksız türbe nerdeyse yok gibidir. S.30 Türbeler, ölümü anlamlandıran mekanlar olmanın yanı sıra soyuta inanırken, somuta sarılma ihtiyacını gideren mekanlardır. S.42 3. Batı’da Kutsallaştırılan Ziyaretgahlar Hıristiyan Batı kültüründeki türbe algısı ve ülkemizdeki türbe algısıyla benzer özellikler gösterdiğine değinilir. Ziyaret sebebi olarak ortak istekler, sağlık, refah, başarı, kutsalı hissetme gibi temel başlıklarda toplanır. S.65 4. Öncesi ve Sonrası ile Türbe Ziyaretleri Nedenleri ve Sonuçları tartışılmış ve bazen tekrara düşülmüştür. Köse ve Ayten’in gözlemlerine yer verilmiştir. Türbelerdeki çeşitli ritüeller, halk hikayeleri, efsaneler aktarılmıştır. 5. Türbelerdeki genel gözlemlere yer verilmiştir. Fotoğraflanarak somutlaştırılmıştır. Velhasıl okunması gereken kıymetli bir eserdir. .
Popüler Dindarlık
Popüler DindarlıkAli Köse · Timaş Yayınları · 201815 okunma
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.