Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Başlangıçta 1939 tarihli bir Fransız deneysel romanının benim için çok zor ya da anlaşılmaz olacağından endişe ediyordum. Ancak Nathalie Sarraute'un Tropizmalar'ını ne kadar sevdiğimi görünce çok şaşırdım. Jean Genet, Marguerite Duras ve Jean-Paul Sartre tarafından övülen bu roman, yeni roman akımının başyapıtlarından biridir. Aynı zamanda insan bilincinin ince ve gizli hareketlerini yakalayan yirmi dört vinyetten oluşan çok kısa ve erişilebilir bir kitaptır. Tropizmalar ya da Türkçe çevirisiyle Yönelişler; başlığı, ışık veya yerçekimi gibi bitki büyümesini etkileyen uyaranlara atıfta bulunuyor. Sarraute bu metaforu, farkındalığımızın sınırlarında, sözlerimizi ve eylemlerimizi önceleyen ve hazırlayan içsel dürtüleri tanımlamak için kullanıyor. Bunlara "tropizm" adını veriyor çünkü bunlar bitkilerin tepkileri gibi genellikle istemsiz ve bilinçsizdir. Ayrıca dille ifade edilmeleri çok zordur, çünkü tam olarak oluşmuş düşünceler veya duygular değildirler. Daha çok duyumlar, sezgiler, dürtüler ya da içgüdüler gibidirler. Sarraute'un romanı bir olay örgüsü, karakterleri ya da diyalogları olan geleneksel bir roman değil. Bunun yerine, gündelik durumların kesin ve şiirsel betimlemeleriyle ortaya koyduğu bu tropizmlere odaklanıyor. Örneğin, bir vinyette, kocası yemeklerini övdüğünde ona karşı hafif bir kızgınlık hisseden bir kadını anlatıyor. Bir diğerinde, bir derginin abone listesinde adını gördüğünde gurur duyan bir adamı tasvir ediyor. Bir diğerinde ise, sınavda başarısız olduğunu öğrendiğinde annesinin ona karşı tutumunda bir değişiklik hisseden bir çocuğu canlandırıyor. Bu sahneler çok kısa ve önemsiz gibi görünse de anlam ve duygu yüklüdür. Sarraute bize bu kinayelerin ilişkilerimizi, kimliklerimizi ve hayatlarımızı nasıl şekillendirdiğini gösteriyor. Ayrıca bunların başkaları ve hatta kendimiz tarafından nasıl yanlış anlaşıldığını ya da görmezden gelindiğini de gösteriyor. Hissettiklerimiz ile söylediklerimiz arasındaki, olduğumuz şey ile öyleymiş gibi davrandığımız şey arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor. Bence bu kitap harika ve büyüleyici. İnsan psikolojisinin nüanslarına ve karmaşıklıklarına dikkat etmemizi sağlıyor. Aynı zamanda bizi dil ve edebiyatın geleneklerini ve sınırlamalarını sorgulamaya zorluyor. Bizi satır aralarını okumaya, sessizlikleri dinlemeye, titreşimleri hissetmeye davet eden bir kitap. Bu kitabı edebiyatı seven ve yeni bir yazma ve okuma biçimi keşfetmek isteyen herkese şiddetle tavsiye ederim. Sizi derinlemesine düşündürecek ve hissettirecek bir kitap. Sizi değiştirecek bir kitap. İşte bu tropizmalar sadece bir kitap değil, bir deneyimdir. Gözlerinizi gerçekliğin gizli boyutlarına açacak bir deneyimdir. Ruhunuza dokunacak ve duyularınızı uyandıracak bir deneyimdir. Zihninizi zenginleştirecek ve yaratıcılığınıza ilham verecek bir deneyimdir. Tropizmler sadece bir roman değil, bir sanat eseridir. Türleri ve sınırları aşan bir sanat eseridir. İfade edilemez olanı ifade eden bir sanat eseridir. Hayatın özünü yakalayan bir sanat eseridir. Tropizmler sadece bir başyapıt değil, bir hazinedir. Okunmayı ve tekrar okunmayı, hayranlık duyulmayı ve takdir edilmeyi, paylaşılmayı ve kutlanmayı hak eden bir hazinedir. İnsanlığa ait bir hazinedir. Bu yüzden lütfen kendinize bir iyilik yapın ve Nathalie Sarraute'un Tropizmalar kitabını okuyun. Pişman olmayacaksınız.
Yönelişler
YönelişlerNathalie Sarraute · Bilgi Yayınevi · 196721 okunma
·
317 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.