Gönderi

328 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Küçük Kadınlar
İşte okurken içimi ısıtan,yüreğimdeki merhamet ,sevinç ,üzüntü ,öfke ve umudu güçlendiren kitap .Öyle bir aile ki March ailesi ; yaşadıkları onca sıkıntıya ve kedere rağmen ,herşeye umutla ve sevgiyle bakmaları ,sizin onlara gıpta etmeniz için yeterli . Ne kadar iyi bir anneniz olursa olsun Bayan March 'ın kızlarına yaptığı o içten ,samimi ve dostça anneliğe imrenerek bakıyorsunuz.Ve her bir karakterin düşüncelerini okuyup ,onlarla bağ kurduğunuzda ,hepsi size kendilerinden bir şey bırakıyor gibi. En büyük çocuk olan Meg ,aslında hepimizin istediği lüks bir yaşamın ,hasreti ile yanıp tutuşur .Ailesini çok sevse de ,bazen yaşadığı zorluklara dayanamaz ,çektiği çileler yüzünden çoğu zaman yakınır bu durumdan. Güzel ve gençtir ama istediği gibi hayatı yoktur .Tıpkı çoğumuzun taşıdığı hisleri aslında bize yansıtır .Çünkü hepimiz onun istediğini isteriz ;zengin olmak,hizmetçilerimizin olması,lüks ve refah içinde yaşamak .Ancak bu isteklerimizin ,her ne kadar zararlı bir yanı olmasa da asıl mutlu olabileceğimiz şeyleri görmemize engel olabilir .Tıpkı gerçek sevgi gibi.Ailemizin bize verdiği mutluluğu ,umudu ve huzuru başka şeylerin veremeyeceği gibi .Ya da dünyevi bir şeyin ,maneviyatın yerini doldurmayacağı gibi.Nitekim Meg bunun farkına varır hikayenin sonunda.Ve tıpkı babasının söylediği gibi ;o pamuksu ve narin ellerinin yerini nasırlı ve dikiş yapmaktan dolayı iğne izleriyle dolan ellerinin şimdiki hali öncekine göre daha güzeldir .Çünkü kendinden ödün vererek ailesi için çalışmıştır ve bu yüzden o ellerde bunun gururu vardır . Benim en sevdiğim karakterlerden biri olan Jo ise ;ele avuca sığmayan ,kendini hiç de kız gibi hissetmeyen ,romantik şeylere karşı duyduğu alerjimsi şeyden dolayı ,aslında bana en romantik gelen karakterdir .Çünkü ;bana göre Jo her ne kadar inkar etse de ,kimseye belli etmeden döktüğü gözyaşları ,babası için o güzelim saçlarını kestirmesiyle,İnatçı ama şefkat dolu kalbiyle , okuduğu kitapları ve yazdığı hikayeler ile bence en romantik karakterdir. Başlarda hep aksi ve erkek gibi davranır. Kardeşlerine ve annesine babalık yapma görevini üstlenir .Sinirlidir,en ufak şeyde hemen öfkeye kapılır .Tıpkı önceden annesinin de öyle olduğu gibi.Ancak burda annesinin verdiği nasihatle birlikte aslında biz de bazen yaşadığımız öfke patlamalarıyla ve sinir krizleriyle nasıl başa çıkabileceğimizi de anlayabiliriz .Bayan March burda sadece kızına değil ,bize de nasihat verir .Her ne kadar Jo 'nun aksi ve huysuz yanlarını sevsem de,o da sonda büyür ve bazı değişimlere uğrar . Ve azize Beth...Saf ruhun,tertemiz kalbin,narin duyguların ve iyiliğin temsilcisi Beth. Herkese karşı beslediği masum sevgi ve kin gütmeyen kalbi ile adeta bir melek gibidir .Dünyanın bütün kötülüklerine , gaddarlıklarına ve pisliğine rağmen iyiliğin sembolü gibidir Beth.Her daim de öyle kalacaktır .Pandora 'nın kutusundan dünyaya fışkıran bütün kötülüklerin karşında kutuda tek kalan ve dışarı çıkamayan umut gibidir benim için Beth .Ve elbet bir gün o umut da çıkacaktır gün yüzüne .İylik, daima kötülüğün karşında duracaktır . Şımarık,büyümüş de küçülmüş Amy. Sürekli manalı sözler kurmaya çalışan , yaşının küçüklüğüne uğradığı azizlikten dolayı söylediği yanlış kelimeler ile ve bunları da iyi bildiği bazı Fransızca kelimeler ile telafi etmeye çalışan haylaz bir çocuk .Çok da gururludur Amy .Sırf okulda yediği haksız bir cezadan sonra bir daha o okula gitmeyecek kadar gururlu Amy.Hayata karşı aslına hep biz de Amy gibi davranırız. Çoğu zaman şımarırız,büyük sözü dinlemeyiz ve kafamıza eseni yaparız .Ancak sonrasında pişman olan yine biz oluruz .Çünkü hayat biz yaramaz çocuklara göre değildir .Bizden büyüyüp de öyle karşına çıkmamızı emreder 'hayat'.Amy de böyle yapar zaten ,çünkü yapmak zorundadır ve zaten o yola girmesi de mecburidir . Kısacası net anlatamsam da her bir karakterde kendimizde bulabileceğimiz bir şeyler vardır mutlaka .Bazen öyle zamanlar olur ki ;bitti herşey deriz .Bu yolun sonu yok , daha fazla dayanamayacağım deriz ,umudumuzu yitirmek üzereyizdir.Halbuki ümitsizlik ve karamsarlık en falaket duygulardır.Umut bizi hayata bağlayan şeydir .Nitekim hep böyle kötü giden şeylerin ardından bakıp ağlayıp sızlanmak çare değildir ve yolun sonda hiç ışık yoksa bile en karanlık yerden kendi ışığımızı gerkirse o tünelden kendimiz söküp çıkartmalıyız.Hepimiz küçük kadınlar veya küçük çocuklar olabiliriz ,ancak içimizdeki çocuksu duygulara da zarar vermeden büyümenin bir yolunu bulmamız gerekir .Marc ailesi bu yolu bulmuştur .Bizim bulmamız dileği ile...
Küçük Kadınlar
Küçük KadınlarLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013.8k okunma
·
248 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.