Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Benim için yeni bir favori yazar. Bu adamın yazım tarzına bayılıyorum. Betimlemeleri canlı, karakterleri karmaşık ve New York vizyonu büyüleyici. John Dos Passos ve onun başyapıtı Manhattan Transfer'den bahsediyorum. Manhattan Transfer, 1890'lardan 1920'lere kadar şehrin yaşamını, zenginlerden fakirlere, göçmenlerden yerlilere, sanatçılardan iş adamlarına kadar farklı insanların üst üste binen hikayeleri aracılığıyla anlatan bir roman. Tüm kaosu, güzelliği, şiddeti ve çeşitliliğiyle kent yaşamına kaleydoskopik bir bakış. Roman, doğrusal bir olay örgüsü ve net bir kahramanı olan geleneksel bir roman değil. Bunun yerine, izlenimler ve duygulardan oluşan bir mozaik yaratan sahneler, enstantaneler, gazete başlıkları, reklamlar, şarkılar ve diyaloglardan oluşan bir kolajdır. Dos Passos, James Joyce ve T.S. Eliot gibi modernist yazarların yanı sıra film montajından da etkilenen deneysel bir teknik kullanır. Şehrin nabzını ve hareketini taklit eden bir ritim ve yapı yaratır. Roman üç bölüme ayrılmıştır: 42. Paralel, Büyük Para ve Döner Kapılar. Her bölüm farklı bir zaman dilimini kapsıyor ve şehrin nasıl değiştiğini ve karakterlerin nasıl geliştiğini veya yok olduğunu gösteriyor. Ana karakterlerden bazıları şunlardır: - Ellen Thatcher: Aktris olmayı hayal eden ve sıkıcı aile hayatından bir aktör arkadaşıyla evlenerek kaçan genç bir kadın. Birkaç ilişki yaşar ve başarılı olur, ancak aynı zamanda hayal kırıklığına uğramış ve mutsuzdur. - Jimmy Herf: Büyükbabasından bir servet miras kalan, işinde ve ilişkilerinde anlam bulmaya çalışan bir gazeteci. Bir süre Ellen ile evli kalır, ancak ayrılırlar. Şehrin tüketim çılgınlığını ve yozlaşmasını eleştirmektedir. - Bud Korpenning: New York'a fırsatlar ve macera aramak için gelen bir çiftlik çocuğu. İşçi, denizci, serseri ve içki kaçakçısı olarak çalışır. Şehrin karanlık yüzüne tanık olur ve yoksulluk ve şiddetten muzdarip olur. - Stan Emery: Bir sosyetikle evlenen ve alkolik olan zengin bir Harvard terki. Ellen ile bir ilişki yaşar ve kendini yakarak intihar eder. - Congo Jake: İçkili yerlerde ve genelevlerde çalan siyahi bir müzisyen. Bir cinayet davasına karışır ve Chicago'ya kaçar. - Anna Cohen: Stenograf olarak çalışan ve bir avukatla evlenen Yahudi bir göçmen. Amerikan kültürüne asimile olmaya çalışır ve ailesinden uzaklaşır. Bunlar Manhattan Transfer'i dolduran birçok karakterden sadece birkaçı. Hepsinin umutları ve hayalleri, mücadeleleri ve başarısızlıkları, sevinçleri ve üzüntüleri vardır. Hepsi de şehrin ve tarihinin farklı yönlerini temsil ediyor. Manhattan Transfer'in New York'un özünü benzersiz bir şekilde yakalayan harika bir roman olduğunu düşünüyorum. Kolay bir okuma değil ama buna değer. Kendinizi şehirde yaşıyormuş gibi hissettiren, şehrin görüntülerini ve seslerini, kokularını ve tatlarını, ruh hallerini ve ritimlerini deneyimlemenizi sağlayan bir roman. Bu kitabı New York'u seven ya da hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkese tavsiye ederim. Şehir hakkında yeni bir bakış açısıyla düşünmenizi, karmaşıklığını ve çeşitliliğini takdir etmenizi sağlayacak bir kitap. Aynı zamanda kendi hayatınız ve dünyadaki yeriniz üzerine düşünmenizi sağlayacak bir kitap. Manhattan Transfer sadece bir roman değil, bir deneyim. Bitirdikten uzun süre sonra bile aklınızda kalan kitaplardan biri. Sizi değiştiren kitaplardan biri. Eğer henüz okumadıysanız, kendinize bir iyilik yapın ve hemen alın. Pişman olmayacaksınız.
Manhattan Transfer
Manhattan TransferJohn Dos Passos · Hece Yayınları · 201716 okunma
·
378 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.