Sadece tarihte toplumların rönesansı olmaz. Ya da aydınlanması, Alman felsefecilerin ifadesi ile “Aufklärung”. İnsanların da aydınlanma ve özünü bulma dönemleri olur. Bu önce Peygamberler ile gelir. Mesaj çok net ve açıktır aslında ama tam anlamıyla idrak edilemez. Bu nedenle tarih boyunca insanlar Peygamberlerden hep bir mucize beklemiştir eksik kalan bu yanlarını tamamlamak için... Nedendir bilinmez hep dışardan bir kurtarıcı beklenir. Ama Sezai Karakoç bu kitabında çok açık ifade etmiş: “Hızır’ın olacaksın kendi kendinin… İslam kültür ve medeniyeti, Kur’an ve Peygamber’den gelen İslam ruhundan fışkırmış bir terkiptir. Ab-ı hayat terkibidir. Karanlıklar içinde arayıp bulacaksın Onu sen, diriliş eri. Hızır’ın olacaksın kendi kendinin. Kendi Hızır’ının eline tutuşturulan bir meşale yapacaksın onu. Bir mumsa, ondan güneşi çıkaracaksın. Medeniyet rönesansını (yeniden doğuşunu) yapacaksın ondan.” Pandemi ile hayatımıza giren online dersler sayesinde, aslında tek başına bireyin ve benim gibi tam zamanlı anne ve ev hanımı olan hanımların, evlerinden her türlü dersi takip edebildiği bir dünya ile tanışmış olduk. Üstadın da dediği gibi kendi kendimizin Hızır’ı olmak için çok fazla imkân var aslında. Lakin bunun için yine üstadın ifadesi ile “Zaman Kahramanı” olmalıyız. Zamanı kılıç gibi kesme. Veya ateşle kızdırılıp örs üzerine konarak döğülen demire, demircinin tasarruf edişi gibi zamana tasarruf etme. “Dem bu demdir.” Çağa tanık olma ve çağı tanık tutma. Günün adamı değil, “dem”in adamı olma. Ve bu serüvenin amacını da yine çok güzel özetlemiş: “Kelimeci, lafızcı olmayacaksın. Kelime ve lafzın hakkını da vererek özcü ve ruhçu olacaksın.” Vema tevfiki illa billah… balkandays.blogspot.com/2023/04/dem-bu-...

Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202219bin okunma

·

205 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Atabaş