İskender Pala'nın deneme türünde kaleme aldığı, okuması oldukça keyifli kitabı. Kitap, bize, kültürümüze ait, unutulmaya yüz tutmuş hatta unutulmuş o kadar çok geleneği anlatıyor ki okudukça okuyası geliyor insanın. Biz neymişiz, nerden gelmişiz de nereye gitmekteyiz diye sorguluyor insan her bölümde. O kadar tatlı, insani değerlerimiz mevcutmuş ki. Toplumu birbirine bağlayan Ramazan gelenekleri, yoksulu,yoksunu gözeten bir yaşam biçimi, adaletin her dem önemli bir kavram olduğuna delalet anektodlar içimizi ısıtacak nitelikte. Özellikle, Osmanlı dönemine ait yaşamı her bölümde görmekteyiz. Tarihe ilgi duyanlar için de dolayısıyla güzel bir kaynak niteliğinde. Padişahlara ve de yaptıklarına da değinmiş yazar. Hani yaptıklarına derken, sosyal anlamda nasıl bir kişilik olduklarını görmek açısından güzel örneklerle dolu bu eser. Nasrettin Hoca'dan Fatih Sultan Mehmet'e, Namık Kemal'den Molla Fenari'ye uzanan çok geniş bir yelpazeden söz etmek mümkün. Eseri okudukça sormaktan kaçamıyoruz kendimize: biz ne ara bu hale geldik ? Biz ne ara an kadar yakınken bir asır kadar uzak olduk birbirimize? Neden bu kadar tahammülsüz ve de neden bu kadar gergin olduk? Hepimiz, köken itibariyle hoşgörünün ve anlayışın timsali bir noktadan buraya vardık. Vardığımız nokta ile çıkış noktası arasındaki bu olumsuz anlamdaki uçurumun hikmeti nedir acaba ? Biraz bizi biz yapan gelenekleri (tabi tüm gelenek ve görenekler için bunu söylemem mümkün değil) unuttuğumuz, yaşatamadığımız için sanırım bu ahlâki manada çöküntü yaşıyoruz. Güzel eser efendim, okuyunuz vesselam.

Tavan Arasıİskender Pala · Kapı Yayınları · 2018528 okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.