Céleste Albaret, her ne kadar Proust’un kitaplarına konuk olmuş olsa da kendi hikayesinin de yazılması gereken başlı başına bir karakter. Marcel Proust’un hizmetkarı olan Céleste ‘Kayıp Zamanın İzinde’ kült eserinin yazılış zamanında da 8 sene boyunca kendisine yarenlik etmiş. Proust kendi kişiliği dolayısı ile insanlarla bağ kurması zor biri. Hastalığı nedeniyle de kuralları ve düzenine olan bağlılığı çalışanları ile olan bağını çok önemli hale getiriyor. Fakat kimse ile Céleste ile olduğu kadar yakın bir bağı olmuyor. Bunun en büyük nedenini ben yine de Céleste ’in sadakatine bağlıyorum. Her çalışanın şikayetçi ve tedirgin olduğu Proust’un ruh halleri Céleste için başlarda tuhaf gibi gelse de sonrasında kendisini ona daha yakın hissetmesine sebep oluyor.
Céleste, Proust’u en iyi tanıyan kişi. Aynı evi paylaşan, kitaplarını yazdığı zamanlara birebir şahit olan, hatta bazı zamanlarda yazdıklarını da kendisiyle istişare ettiği kadın. Onunla çalışmaya başlayana kadarki hikayesi bile üzerinden kısa geçmiş olmasına rağmen derin. Ölene kadar yanındaydı ve son zamanlarına da bütün şeffaflığıyla tanık oldu. Yani onun zamanındakilere ve bizlere en iyi anlatabilecek kişi oydu. Zaten en çok da bu yüzden yazdı. Hakkında birçok haber çıktığında, onu en doğru şekilde anlatabilmek için.
Kayıp Zamanın İzinde serisinden sadece ilk iki kitabı okudum ve araya da Céleste ‘in yazdıklarını almak istedim. İyi ki de öyle yapmışım, hatta seriye hiç başlamadan önce bu kitabı okuyabilirmişim. Céleste anlatırken bir nebze de olsa Proust ile aynı evde yaşadım. Kahvesinin sertlik ayarını, okurken içtiğim kendi kahvemde hissettim. Son zamanlarına ve hastalığının genel hallerine de içerlenip hüzünlendim, bilhassa oradaymışım gibi. Doktoru içerde yalnız muayene ederken kapının dışında Céleste ile oturup beklemişliğim var.
Proust son nefesini verdiğinde Céleste de kendi ömrünün onunla beraber bittiğini ifade etmiş. Nasıl hisli bir anlatımdır bu. Beni en derinden etkileyen tarafı bu oldu. Bir insanın yanında çalıştığı bir insana, yaptığı işin yanı sıra duyduğu bağlılığın son noktası bu olsa gerek.
"Bir insan, başkasına hem de zevk alarak hizmet ediyorsa hiçbir şeyi unutmaz." demiş Marcel Proust İşte, Céleste de hiçbir şeyi unutmamış. Bu anı kitabını iyi ki kaleme almış ve iyi ki ben seriyi bitirmeden okumuşum. Çünkü şimdi devamını okurken, yazıldığı zamanların içinde olarak okuyacağım. Bunun vereceği hazzı Guarmantes Tarafı adlı 3.kitabına başlamadan hissediyorum.
Opera Kitap tarafından hazırlanan bu kitabı 
Begüm Çakır düzenleyip, bana ilham verdiği için ayrıca kendisine teşekkür ediyorum. Sayesinde Céleste ile bambaşka bir yolculuğa çıktım. Proust okumayı düşünüyorsanız bu kitaba öncelik vermenizi tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
Kayıp Zamanın İzinde ve 
Marcel Proust hakkında bilgi almak isterseniz bu videoya göz atabilirsiniz:
youtu.be/_b8vIjqmcxI
·
125 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.