Üzgünüm...
Ne biliyorum ne de bilmediğimi biliyorum.
Her zerrem işgal edilmiş gibi,
Çekildikçe çekiliyorum.
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Neredeyim nasılım bilmiyorum.
Yâr dan uzaklaşırım, göremiyorum.
Acıyorum halime bir tutar dal arıyorum.
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Hasret mi içimde ki yoksa aşkın kendisi mi ?
Gidiyorum ama yönüm yine Yâr mi ki ?
Düştüğüm öyle bir uçurum görünmez dibi,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Fırtınalar seller karlar yaşarken içim.
Hakikattir bağlar beni kesim kesim.
Dost yüzün görsem diye çıktığım bu yolda,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Selam olsun tüm kaybedişlerime,
Selam olsun kaybettiğim özüme.
Ve aleyküm selam diyebilseydim Azrail'e,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum..
Ölüm var diye seslenirken yüreğime,
Ölümün sesini duyuyorum.
Sevelim sevilelim derken ahuzarile,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Takıldığım taş değil belki bir dağ idi,
Yürürdüm korkmadan dinlemeden nefsimi,
Bir rüya geldi yıktı beni,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
İnsan istemese kimse zarar vermezidi.
Ruhum uçar, ayağım yalınidi.
Yaşardım öyle bir çocuk gibi,
Şimdi kocamış elimde sade bir bastonla,
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum.
Etse bir garip anda hayır dua içinde,
Aşık olsam kola kanada itibar niye ?
Girebilsem bir garibin duası ile şu gönül şehrine,
Ne ben kalır ortada ne de bir nesne.
Üzgünüm bile bile intihara gidiyorum....