Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı
Kitaba bayıldım. Uzun zamandır okumaktan bu kadar keyif aldığım bir kitap olmamıştı. Eğer siz de ters çevrilmiş bir pisuar nasıl sanat eseri olabilir diye düşünüyorsanız kitap sizin içinde tek adres diyebilirim.
Yazarımız 
Avelina Lésper, çağdaş sanat denilen sorgulanamayan dogmaya büyük bir açıklık getirmiş: "Sanat değil." Çağdaş sanat teorisyenlerinin gururla sunduğu "sanatı meydana getiren şey eserler değil,fikirlerdir", "herkes sanatçı olabilir", "sanatçının sanat olarak addettiği her şey sanattır" sözlerinin aslında büyük bir aldatmaca, sahtekarlık olduğunu söylüyor Lesper.
Avelina Lesper, çağdaş sanatın bir sanat olmadığını çünkü ortada bir sanat eserinin olmadığını söyler. Çağdaş sanat, nesneleri bir bağlamla bütünleştirmeye çalışarak onu sanat eseri değerine ulaştırır. O nesnelere önceden bir anlam bahşeder. Çünkü başka anlamlara gelmesini istemez, en başta tanımlanır ve böylece sorgulanmaz. Zaten küratör ya da sanatçı nesneye en başta anlam vermek zorundadır. Zira bazen nesnenin bir anlamı bile yoktur. Eserler estetik değerden yoksundurlar ve sanat olabilmeleri için felsefi bir değerle desteklenmek zorundadırlar. Bu felsefi değerler genelde siyasi doğruculuktan yana olur. Çevrecidir, cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkar, kapitalizmi kınar. Fakat piyasadan beslendikleri için asla hükümeti ya da oligarşiyi kızdıracak söylemleri barındırmaz.
Kitap aslında kapitalizmin her şeyi tekeline aldığı gibi sanatı ve hatta insan aklını da nasıl avucunun içine aldığını anlatıyor. Bunun sanat olmadığını söyleyenleri ise anlamamakla suçlayıp açıkça bizi nasıl manipüle ettiğini, aklımızda nasıl diktatörlük kurduğunu daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Halk içinde işeyen bir insanın ya da kendini kırbaçlayan, mastürbasyon ya da regl kanını etrafa sıvayan insanların bu yaptıklarını biz ne zamandır sanat sayıyoruz?
·
298 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.