Gönderi
160 syf.
10/10 puan verdi
TRT dizisinde duydum yazarın adını. Övgü alan bir öykücü. Kitaplarını merak ettim. Bununla başladım. Çok sıcak, içten, bozkırın tadını veriyor. Yazar hayatını çoğunlukla Yozgat'ta geçirmiş, özelde Yozgat'ın genelde bozkırın (iç ve orta anadolunun) ya da taşranın kültürünü, sıcaklığını, gündelik yaşamını, aşklarını, kavgalarını iyi anlatmış. Genelde taşra, sıkıntısıyla anılır. Ama gerçekte öyle mi, değil tabi. O biraz oryantalist bakış. Orada da üçkağıt var, dalavere var, aşk var, sıkıntı kadar eğlence var, olabilecek insani durumalrın hepsi de var. Yazar bunu ustalıkla anlatmış öykülerinde.
Bazı öyküleri okurken (Handan Yeşili ve Elif, Tina, Tolga öyküleri gibi), çocukluk aşkalrıma, ilkgençlik aşlarıma gittim, o günlere, Cengiz Kurtoğlu günleri aklıma geldi... Konya'daki bir mahalledeki anılar geldi aklıma bir öyküde. Her öykü bir çoğumuzun hayatından bir parça bulabileceği yakınlıkta sanki. Modern -kısa- öykünün ustalığı, tekniği, mesafesi, uzaklığı, samimiyetsizliği yok; Sait Faik sıcaklığı, mesafesizliği var gibi. Sevdim.
Kitapta 7 öykü var. Handan Yeşili, taşraya yeni gelmiş yeşil gözlü bir öğretmene tutulmuş bir delikanlının aşkı anlatılıyor. İlk görüşte aşk. Sıcak bir öykü. Kara Kedi, hayatı kokuya indirgemiş, dünyayı böyle güzelleştireceğine inanan, hacı yağı, gül yağı gibi esanslar satan bir amcanın hazin hikayesi konu ediniyor. Ensesi Kararmış Adamlar, profösörün kızıyla bir gün yıllardır görüşmediği, mahalleden çocukluk arkadaşı bir taksiciyle karşılaşmalarını konu ediniyor. Hayatı sadece kitaplar olan prof., taksici arkadaşının neşeli hareketli hayatının içinde buluyor kendini. Adeta yeniden doğuyor. Sonrası hüzünlü. Ankara'daki Evlatlar, yoksul babaların, statü sahibi evlat düşlemesini konu ediniyor. Mahallede itibarını, oğulları üzerinden sağlamanın haklı gururunu beklerken bazen işler istediği gibi gitmeyebiliyor. Yine ilk aşklar meselesi de var öyküde. Bir İğne Bir Kuyu, esnaf bir babanın, hayırlı oğul hayali var. Evlendiecek, dükkanında baba-oğul çalışacak, torun sevecek, bir arada yaşanacak bir hayal. Oğlan önce hayırsız çıkar, sonra kuzu kuzu ataları ne yapmışsa onu yapmaya talip olur, çıkar gelir. Elif, Tina, Tolga, ilk aşkı Elif'i unutamayan bir genç, depresyona girer. Sonra yolu doktora için İngiltere'ye çıkar. Orada da unutamaz. Bir gün çilli bir İskoç kızı Tina çıkagelir, unutturur. Ayrıntıları var, sürprizi var, hoş bir öykü. Piç Sevi, futbol hastası Erkan'ın kalp hastalığıyla biten ünü konu ediniyor. Ama bu kadar kolay özetlenebilecek bir öykü değil. Yine taşra hayali. Yine meşhur olma sevdası. Mahallenin beklentileri. Küçük dünyaların tatlı hülyaları.
Aslında öyküleri okuyunca çok tanıdık geldi. Bizden öyküler.
·
1 plus 1
·233 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.