Gönderi

248 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
DÖNÜŞÜM-kitap yorumu
Franz Kafka
Franz Kafka
'dan daha önce dönüşüm kitabını okumuştum. Dünya'da belki de en çok konuşulan, kafkaesk kavramının ortaya çıkmasını sağlayan bir yazar olması kitaplarını her daim merak etmeme sebep oluyordu. Kafka'nın tarzı, dili, eserlerinde değindiği konular, herkesin farklı anlamlar çıkardığı eserlere sahip olması, hayatı ve kişiliğinin bilinmezliklerle dolu, karanlık yanları beni yazara karşı hep eserlerini okuma konusunda korkutmuştur. Dilinin ve kitaplarının genelde ağır olduğunu çok söyleyeni duymuştum. Dönüşüm eserini okumadan önce de çok çekiniyordum ama okuduktan sonra dilinin ağır olduğunu düşünmedim. Bence kafkanın dili değil düşünceleri ağır. Yazdıkları, anlatmak istedikleri o kadar farklı olmasa bile onları anlatış yolu çok çok farklı. O kadar farklı ki bence yeni bir kavram yaratılmayı hakediyor. Kafkaesk: Franz Kafka'dan esinlenerek üretilen, Kafka'nın tasvirlerindeki gibi, tehdit edici ya da korkutucu anlamlarına gelen bir sıfattır. Kafka'nın stiline özgü olarak hikâyelerinde anlatım akışının doğal bir parçası olarak, bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumunu ifade eder. Gerçekten de kitaplarını okurken garip bir şekilde içim ürperiyor. Çok karanlıkmış gibi geliyor hep bana anlatımı. Fantastik gibi desen değil, bilimkurgu gibi desen değil.. Kafkaesk tam olarak anlatılamayan bir şey bence. O içte oluşan gerginlik ve ürperme hissi en basit diyalogda bile oluyor eserlerini okurken. Dava'nın konusundan kısaca bahsedersem: Josef K. adındaki karakterimiz bir gün uyanıyor ve kendisine dava açıldığını evine gelen memurlardan öğreniyor. Bu davanın neden açıldığını, ne suç işlediğini asla öğrenemiyor. Suçlu olmadığını kanıtlamaya çalışıyor ve bunun için mahkemelere çıkıyor ancak ne suçu açıklanıyor, ne savunma yapmasına izin veriliyor ne de mahkeme bir karara varıyor. Yargıç bile ortada gözükmüyor. Josef K. kendini sonu gözükmeyen, asla sonuçlanamayan, açıklanamayan ve belirsizliklerle dolu bir davada, ortamda, insanların içinde buluyor. Gerçekten okuduğum en farklı konulara sahip eserlerden biriydi. Yazarın diline yukarıda yeteri kadar bahsettiğim için ve az çok herkesin kafka'nın dilini duyduğumu düşündüğümden bahsetmeyeceğim. Sadece eseri akıcı buldum. Bir noktada aynı şeyler tekrara düşse de genel olarak çok sıkıldığım kısımlar olmadı ki genelde sıkılanların çok olduğu bir esermiş. Sondan bir önceki uzun bölüm bir tık akıcılığını kaybettiği kısımdı bence. Artık sürekli Josef K nın mahkemelerde sürünmesi yeni garip insanlarla tanışı ne yapacağını bilemediği kısımlar biraz uzamış gibi geldi. Bitmek üzere gibi kitap ama hala bir sonuç yok gibi hissettim. Onun dışında başı özellikle şaşılası derecede akıcı geldi bana ve merak ettim. Zaten konusu çok merak edilesi gibi gelmişti başta da. Aslında var olmayan bir dava için mücadele ediyor Josef K. Karakterler çok ilginçti. Josef K karakterinin içine rahatlıkla girebiliyorsuuz ve özümseyebiliyorsunuz ama diğer karakterleri tam çözemedim. Özellikle ortalarda eklnen karakterler biraz olayları kafamda saptırdı anlayamadığım sözler ve olaylar oldu onlar yüzünden ama genel olarak ilginç karakterlere sahipti. Mahkeme ve avukatın evindeki sahnelerde çok garip hissettim ve gerildim. Sanki korku filmi ama değil.. ilginçti. Karakterler ve olaylar gerçek hayatta var olamayacak tarzda ama var gibiler de. Kafka gerçekten çok farklı bir kafa yapısına sahip yazar. Beni etkiledi. Herkes kitaptan farklı bir sonuç çıkarmış. Ben ilk başlarda var olan devletler ve bu devletin yönetim tarzı eleştiriliyor gibi düşündüm. Davanın olmayışından çok adalet sisteminden de bahsediyor çnkü eser. Avukatın davranış tarzı, mahkemedeki haksızlıklar ve Josef K ya yapılan haksızlıklar bu yola çıkıyordu. Adaletin asla var olmadığı.. Ayrıca Tanrı'ya yapılan bir göndermede hissettim. Sanki bu dünyada var oluşumuz sorgulanmıştı. Bir yaratıcı var evet ama onu asla bilemiyoruz, ulaşamıyoruz. Tıpkı Josef K nın asla yargıçlara ulaşamaması gibi. Bir dava var ama bu dava açıklanmıyor, açıklanmamasına rağmen K. başta dirense de sonunda bu davanın varlığını kabulleniyor ve kendini savunmaya çalışıyor. Oysa belki de bu dava yok.. bu dünyada yaptıklarımızın ve ahiretteki sınanmamız olan davayla bağdaştırdım nedense bunu da. Kurulu düzenin adaletli olmadığı, herkesin bir dava içinde olduğu ve bu davanın neden olduğunu, amacını, ne yapılması gerektiğini bilmemesine rağmen boyun eğerek kabullenmesi, eşit şartlar altında bu davalarda kendilerini savunma haklarının olmadığını anlatmak istemiş. En sondaki avukatla tüccarın diyalogları çok iyiydi. Orda tüccarın aslında avukata güvenmiyormuş gibi yapıp ona itaat etmesi ve köpeğe benzetilmesi.. Her ne olursa olsun son kaçınılmaz bir itaat ve boyun eğiş oluyor, görülmeyen bir davaya ve görülmeyen bir yargıca karşı. Gerçekten derin anlamlar içeren bir eserdi. Okuduğum basım biraz eskiydi bu yüzden çevirisinden ve basımından memnun kalmadım bu da okuyuş hızımı düşürdü ama yine de yavaş yavaş sindirerek okumak da iyi oldu. Anlam çıkaramadığım daha bir sürü söz, yazı oluğuna eminim eserde çünkü binlerce yöne gidebilecek olaylar ve karakterler vardı. Kesinlikle ölmeden öce okunması gereken bir kitap. Dönüşümü daha çok beğenmiştim ve o daha akıcı gelmişti ama dava da güzeldi. Kolay bir oturuşta okunacak bir kitap değil akıcı gibi de olsa içerdiği anlamlardan dolayı ve boş kafayla okunması gereken bir eser.
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 199953.5k okunma
·
122 views
Gri okurunun profil resmi
"bu hayatta hepimiz aslinda birer tutukluyuz ve bir sarmalin icindeyiz. " yillar once okudugumda aklimda kalan bunlar olmusti. simdi incelemenizi gorunce bir kez daha okuma istegi uyandi. incelemeniz icin tesekkurler.
Nil Yelen okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederimm tekrar okuma isteğinizi uyandırdıysam ne mutlu bana çok sevindim keyifli kitaplı günlerr✨
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.