Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Memlükler
Tarih kitapları okuduktan sonra benim beyin error veriyor :))) Eyyübiler yıkıldıktan sonra ardından Memlük devleti kuruluyor, bazı tarihçilere göre ilk Sultan Salih Eyyüb'ün eşi Şecerüddür, bazı tarihçilere göre ise İzzeddin Aybek. Ancak bu adam da eşi olan Şecerüddür'ün kıskançlığına kurban gitti ve öldürüldü, öldürülme sebebi başka bir kızla nişanlanma niyetiydi. Başa Kutuz geçti, Aktay'ın öldürülmesinde adı geçtiği ve daha bir başka sebeplerden dolayı Kutuz, Baybars tarafından öldürüldü. Başa iki Sultan öldürmüş ve kölelikten Sultanlığa yükselmiş olan Baybars geçti. Döneminde Moğollara ağır hezimet tattırmış, Antakya Haçlı Prensliğini ortadan kaldırmıştır. Seyfeddin Kalavun'un kurduğu Burci memlüklerinin başa geçmesine kadar bir sürü Bahri Sultanları Memlük devletini yönetmiştir. Selahaddin Halil, Akka'yı fethetmiş, Muhammed b. Kalavun üç kere tahta geçmiş, onun döneminde İlhanlı devletiyle Şekhab savaşı yapılmış, ilkinde yenilsede ikincisinde zafer kazanmış ve Suriye üzerindeki hakimiyetini kesinleştirmiştir. Tabi bu sırada emirler başa geçiyor, ümera istediği sultanı indiriyor, öldürüyor, tabiri caizse kafalarına göre takılıyorlar. Sultan oğlunu veliaht tayin eder, oğul başa geçince Atabek onu aşağıya indirir kendi başa geçer. Gerçekten bunun örnekleri çok var. Emirler ve Atabekler sultanları indirip kendilerini Sultan ilan etmişler. Bahri Memlükleri Dönemi bitince Burci (Çerkes) Memlükleri Mısır'da Sultanlığa yükseliyor. İlk sultanları Berkuk'tur. Oğlu Ferec'in döneminde Osmanlılar Malatya ve Elbistan gibi önemli şehirlere ele geçiriyorlar. Ferec'ten sonra Halife Sultan ilan edildiyse de o da çok kalamıyor ve emirlerden Şeyh Mahmûdi tarafından indiriliyor. Tam bir istikrarsızlık hakim. Bu dönemde Memlükler kendi iç işleriyle uğraşırken Osmanlılar ile olan ilişkiler iyice geriliyor. Hatta Kayıtbay döneminde bir savaş oluyor, Osmanlılar Tarsus ve Adana'yı işgal ediyor lakin Memlükler bu şehirleri geri alıyorlar. Aslında küçümseyeceğimiz bir devlet değildirler. Sonuçta Osmanlı'ya kafa tutuyorlar. Yavuz'un başa geçmesiyle ilişkiler iyice kopuyor ve Mercidabık, Ridaniye savaşlarıyla beraber Memlük devleti tarih sahnesinden çekiliyor. Bu gerginliğin altında biraz da Kansu Gavri'nin hareketleri var. Yavuz'un Safevilere karşı yapmak istediği ittifak'a sessiz kalması, aynı şekilde Osmanlı Dulkadıroğulları Beyi Alaüddevle'ye karşı yeğenini desteklemesi ve bu hususta müsamaha göstermesi için Memlüklere elçi göndermesine karşılık Sultan Kansu'nun bu isteğe karşı çıkması hiç iyi olmamıştır. Bunun üzerine bizim Yavuz durur mu, tabi durmaz. Alaüddevle'yi ve oğlunu öldürdüp kesik başlarını da Mısır'a göndermiştir fazla Alfa birisi Yavuz :))) Kansu Gavri, gümrük vergilerini arttırıyor ve aslında bu kendi zararına oluyor, çünkü portekizliler Ümit Burnu'nu keşfediyor, Memlük ekonomisi çöküşe giriyor. Askeri Aristokrasi refah içinde yaşarken halk daha sefil bir yaşama sahip. Bu dönemde ilim çok gelişmiştir hele Tasavvuf alanında daha fazladır bu gelişim. Gayrimüslimlere olan tutum genelde yumuşak olmuştur lakin bazı dönemlerde haçlı seferlerinden dolayı hristiyan tebaa baskıya maruz kalmıştır, öyle ki Müslüman gibi giyinmeleri bile yasaklanmıştır. Halk üçe ayrılmış köylüler, şehirde yaşayanlar ve bedeviler. Bu bedeviler ise kırsal kesimde yaşıyorlar ve nerede devlete isyan varsa orada bulunan bir kesim. Askeri Aristokrasi Hanefi mezhebini benimserken, halk çoğunlukla Şafiidir. Tam bir saltanatlık sağlanamamıştır. Biz bu saltanatlığı kısmen de olsa Seyfeddin Kalavun, Muhammed b. Kalavun ve çocukları zamanında görüyoruz. Onun haricinde genele baktığımızda emirler sultanı indirip kendini başa geçirmiş ondan sonra oğlunu veliaht tayin etmiş, kaderin cilvesi bu ya oğlunu da başka bir emir indirmiş oluyordu. Moğolları durduran tek Türk devleti olması bakımından islam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Aynı şekilde askeri bir nitelik taşıyan devlettir. Memlük askeri aristokrasi tek nesilliydi. Bir memlükün oğlu, babası gibi ilerleme imkanına sahip değildi. Üst rütbeli ümerâ sınıfı, çocuklarının kendi geldikleri çetin şartlardaki coğrafyada doğup büyümemesi ve aynı koşullarda bir köle asker olarak eğitim almaması sebebiyle en üst rütbelerde görev alamıyorlardı. Bir köle askeri en üst görevlere gelirken bir ümerâ'nın oğlu böyle yerlere gelemezdi. Aslında bu da çok hoş ve adaletli bir sistem.
Memlükler
MemlüklerFatih Yahya Ayaz · İSAM / İslam Araştırmaları Merkezi · 201513 okunma
·
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.