Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Jean Chesneau'nun raporunu tuttuğu Fransız Büyükelçisi D'Aramon'un gözünden Kanuni Sultan Süleyman'ın İran Seferi ve Erzurum: "Fırat Nehri'nin üzerindeki bir köprüden geçtik. Sonra Çoban Dede Köprüsü, Portaris ve Erzurum'a sekiz mil uzaklıkta olan tabii hamamlara [Ilıca] vardık. Erzurum şehri yakınlarındaki kırda konakladık. Burası Büyük Efendi ve bütün ordusunun bulunduğu yere yaklaşık üç dört mil uzaklıktaydı. Sol kolda Gürcistan ülkesinin yüksek dağlarını görüyorduk. Buradan sonra, son derece verimli güzel bir ova üzerinde konumlanmış, oldukça büyük bir şehir olan Erzurum'dan geçtik. Şehrin güzel hendekleri ve çifte surları vardır. İçeride, Konstantinopol'ün imparatorlarından birinin kızı tarafından inşa ettirilmiş, eskiden kilise olan muhteşem bir saray bulunur. Buranın kapısında hiçbir şekilde silinmemiş bir çift başlı kartal bulunur. Bu, Türkler söz konusu olduğunda hayret verici bir şeydir; zira onlar her türden kabartılı resmi yok ederler. Bu şehrin etrafında, Roma ve Yunan üslûbunda çok muhteşem anıtlar bulunur. Kimileri buraya Esdron derken, kimileri de Argerium yahut Erzurum der. Ayrıca, bu memlekete göre oldukça güzel olan bir kale vardır. Yol üstünde, birçok insanın uğraştığı, bir kuyu deliği gibi bir şey gördük. Ayrıca ne olup bittiğini görmek için, maiyetimiz arasında attan inenler oldu ve hepsi de bunun bir uçurum olduğunu söylediler. Buradan şiddetli bir rüzgâr esiyor ve aşağı attıkları son derece büyük taşların düştüğü hiç duyulmuyordu. Büyük Efendi, ordusunu bu Erzurum şehri yakınına yığmış ve önceden karmaşa içinde nizamsız, düzensiz gelmiş olan bütün adamlarını burada toplamıştı. Biz 25 Haziran günü, adı geçen ordugâha varmıştık. Sayın büyükelçi, burada bütün maiyetiyle birlikte, ismi Rüstem olan baş paşayla görüştü. Kendisi tarafından iyi kar-şılandı ve paşa ona kendi bölgesinde kalacak yer tahsis etti. Ertesi gün, orduyla yol almaya başladık ve bir dağın üstünde bulunan, ahşaptan inşa edilmiş bir kale olan Hasankale yakınlarında konakladık. Bu yerdeyken, Gürcistan beyleri, kısa boylu küçük atlar üzerinde geldiler. Ülkeye göre oldukça iyi giyimliydiler. Büyük Efendi'nin elini öpmeye ve kendi tebaaları gibi hürmet sunmaya gelmişlerdi. Kendilerini ve ülkelerinde bulunan her şeyi onun hizmetine sunuyorlardı. Ona koyunlar, peynir ve meyve ikram ettiler. Fransa büyükelçisinin burada olduğunu biliyorlardı. Onu ziyaret etmeye gelmişlerdi." (Jean Chesneau, D'Aramon Seyahatname, Dergâh Yayınları, s. 50- 51.)
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.