Gönderi

284 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
“Kızlar manitanız beni görünce size ekmek vermez”
Birkaç sene önce Twitter'da bir tweet görmüştüm. Gayet alımlı güzel bir hanımefendi üzerindeki derin dekolteli kıyafetiyle fotoğraf paylaşmıştı-bu arada dekolteli olmasını vurgulamamdaki sebep açıklamanın iğrençliğiydi - normalde açıklamayı görmesem güzel bir kadın der geçerim ama açıklamayı okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm, şöyle yazıyordu: “Kızlar manitanız beni görünce size ekmek vermez” ve zamanla bu akım haline geldi üzerinden baya uzun bir süre sonra tepkiler almıştı bu iğrenç tweet. Ama hiç unutamadım neden bilmiyorum... Şimdi bunun kitapla ne ilgisi var diyeceksiniz, bu kitap sık sık beni o kıza götürdü onun davranışının nedenini düşündürdü ve anladım ki aslında çevremizdeki çoğu kişi bu düşüncelerle yaşıyor ve yaşamaya devam ediyor. Bu örneğe sık sık atıf yapacağım ama önce başka konulara değinmek istiyorum. Mary Wollstonecraf; Mary Shelley'in annesi, kızının doğumundan 11 gün sonra vefat ediyor. Mary Shelley 18 yaşında dünyanın ilk bilim kurgu kitapları arasında sayılan Frankestain kitabını yazan kişidir-. Annesinin bu kadar kadın hakları üzerine çalışması ve kızının bu kadar büyük bir başarıya imza atması gerçekten de bana çok çok etkileyici geliyor, belki şey diyebilirsiniz annesi onu yetiştirmedi ,ama bu kadın emin olun annesinin yazdıklarını okudu ve onu görmese de onun kitaplarıyla kendini eğitti, onun büyük bir yazar olmasını ben en çok annesine bağlıyorum haksız olabilirim :) Onu yetiştirmeden böyle bir yazar ortaya çıkarttı, yaşasaydı-bunu çok merak ediyorum ve düşünüyorum- nasıl bir ilişkileri olurdu . Ama Frankestain kitabının yazmasını tek sebebe bağlamıyorum . Peki Mary Wolstonecraf ne anlattı bu kitapta bence en temel öğretisi şuydu AHLAKTA CİNSİYET AYRIMI OLAMAZ OLMAMALIDIR. Fakat bizim toplumumuzda bu öylesine yaygın ki, birkaç örnekle açıklamak istiyorum. Yolda yürürken bir kadının sigara içtiğini gördüğünüzde şöyle düşünürüz sigara kadınlara yakışmıyor veya küfür eden bir kadın gördüğümüzde kadınların ağzına küfür yakışmıyor diyoruz demesek bile düşünüyoruz veya eşinden yaşça büyük bir kadın görünce garipsiyoruz tam tersi durumu yani yaşça büyük bir erkeği kadınla görünce daha normal karşılıyoruz veya çapkınlık deyince aklımıza direk erkek geliyor. Biz hep şöyle deriz kadın şöyle yaparsa ahlaklı olur, erkek şöyle yaparsa ahlaklı olur. Halbuki anlamamız gereken şey şudur: "Sigaranın kendisi kötüdür, küfürün kendisi ahlak dışıdır, yaş farkının olması başlı başına bir problemdir, çapkınlık çok sıkıntılı bir davranıştır". Bu davranışta bulunun kişi ahlaksız olur kadın ve erkek olması önemli değildir, asıl önemli olan yapılan uygunsuz davranıştır. İkinci olarak ise EĞİTİM kadın muhakkak erkek ile kafa arkadaşı olacak şekilde yetiştirilmelidir. Ve eğer kadın erkek gibi yetiştirilmezse toplum asla refaha ulaşamaz ve asla yükselmez. ÇÜNKÜ BİR KADIN AYNI ZAMANDA BİR EŞ BİR ANNE BİR KOMŞU VE EN ÖNEMLİSİ BİR YURTTAŞTIR. Yani bir kadın yanlış eğitilirse bundan sadece kadın zarar görmez. Kadına yapılan eylemler akılla temellendirilecek şekilde anlatılmalıdır. Ona sürekli sevgi dolu olması değil saygı duyulacak seviyeye gelmesi öğüt verilmelidir. Üçüncü olaraksa sık sık toplumumuzun da atıf yaptığı bilimsel bir gerçekten söz etmek istiyorum 'KADININ FİZİKSEL ANLAMDA ERKEKTEN GÜÇSÜZDÜR' bence bu insanların en çok kullandığı ve yanlış kullandığı bilgi, evet kadın erkeğe göre güçsüzdür ama toplum kadını daha aşağı bir konuma çekmiştir. Kesinlikle katılıyorum ve bu kitaptan sonra ertelediğim fitness maratonuna acilen geri dönmem gerektiğini düşünüyorum çünkü kadınlar olarak vücudumuzu çok iyi bir şekilde egzersizlerle geliştirmemiz gerekiyor ki toplum bizi daha aşağıya çekmesin ve çok daha sağlıklı bir bedene sahip olalım, sağlıklı düşünelim. Peki toplum neden bizi fiziksel anlamda daha aşağıya çekiyor çünkü haz odağı haline gelmemizi sevgi uyandırmamızı istiyor-güçlü ayakları üzerinde duran vücudunu çok iyi geliştiren bir kadın bu haz odağı olmaz - Dördüncü olarak ise KADININ ERKEĞİN ARKADAŞI OLACAK ŞEKİLDE EĞİTİLMESİ yani eşiniz sevgiliniz veya herhangi karşı cinsten biriyle sadece güzellik, zarafet, cinsel haz gibi duygular yerine akıl, bilgelik, erdemli olmak gibi soylu duygular uyandırmamız gerektiğini vurguluyor. Yani karşı cins ile oturup felsefe, spor, biyoloji, astronomi konuşabilmeliyiz. İlk bölümlerde felsefi bir anlatım var tutkularımızla savaşırsak bilgiye ulaşırız AKIL -ERDEM -BİLGİ bu üç özelliğin birbiriyle bağlantısını çok güzel anlatıyor. Başımızdaki tiranlara rağmen geleneği ve toplumsal ahlakı değerlendirmeliyiz her şeyi en baştan imar etmeliyiz Burada bir konuya daha değinmek istiyorum, influencerlar. Şu an güncel kadın influencerların hepsi salt güzellik, kozmetik, ayakkabı, elbise, parfüm gibi maddeleri link üzerinden pazarlayarak, kadınları salt güzellik ile uğraşmalarına salık veriyor onların bedenlerine tapan ve erkeklere haz veren odak noktaları olmaları için çok ekstrem bir çaba gösteriyorlar. Yazık ne kadar yazık, erkek influencerlar bilim ve entüellikle ön plana çıkarken kadın influencerların ise güzellikle ön planda olması... Biraz daha toplumun kadına dikte ettiği şeyler ile ilgili konuşmak istiyorum. Toplumun kadından istediği şey genelde hep aynıdır KURNAZLIK, YUMUŞAKLIK ,İYİ HUYLULUK, GÖRÜNÜŞTE İTAATKARLIK, GÜZELLİK, ÇOCUKCA TERBİYELİ DAVRANIŞ, TATLI OLMAK, ÇEKİCİ OLMAK yani bir nevi sürekli bedeninle ilgilen ruhunu yok say ,bu kadar aptal ol ama aynı zamanda kurnaz ol gizliden gizliye eşini yönet onu parmağında oynat deniyor. Bizlerde bu durumdan hiç rahatsız olmuyoruz ben kraliçe olayım diyoruz ve biz rahatımızı bozmadan bu iş asla düzelmez. Bir gün gelecek ve eşimiz bizden haz alamayınca eşimizin dostu olamadığımız gerçeği ortaya çıkacak ve ne olacak biliyor musunuz ALDATMAK denen olay ortaya çıkacak , o kadar doğal ki sadece haz odaklı olan insanlar en sonunda birbirinden sıkılıp başka kucaklar arar... Kadınlar acilen sağlıklı bir anlayış gücü sağlıklı bir beden geliştirmelidir. Güzelliğinizin tahtından inin lütfen. Şu da çok önemli bir şey ki erkekler bir araya geldiklerinde siyaset, spor ve güncel şeyler konuşur; ama kadınlar bir araya gelince direk bakışlar birbirilerinin elbiselerine, kilolarına kayar ve hemen yanında olmayan kişiler hakkında dedikodu yaparlar bu da aslında durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor. Kitapta sık sık
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
Emile
Emile
'ine atıf var ve Dr. Fordyce'nin Kızlarıma Mirasım'daki kitabına eleştiriler mevcuttur. Ayrıca yazarın dili aşırı süssüz ve sade okurken biraz zorlandım ve
Alice Miller
Alice Miller
gibi toplumun alışık olmadığı bir şeyi söylediği için sık sık tekrara düşmüş. Kadın ve askeri benzetmesi de çok çarpıcı gerçekten Son olarak toplum gelişmezse eğitimin hiçbir anlamı olmaz. Keyifli okumalar.
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi
Kadın Haklarının GerekçelendirilmesiMary Wollstonecraft · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,575 okunma
··
648 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Aliye okurunun profil resmi
İncelemeniz için teşekkürler💗 çok beğenerek okudum. Daha geçenlerde arkadaşlarımla konuştuğum konunun böyle karşıma çıkması ve sizin güzel yorumunuz, okunacaklara eklendi bile.
h. okurunun profil resmi
Rica ederim ve güzel yorumunuz için teşekkürler. :)
Sultan okurunun profil resmi
Kitabı internette gördüm şöyle bir bakayım fikrim olsun diye araştırırken alıntınızı gördüm.Çok güzel yazmışsınız yakın zamanda alıcağım kitabı
h. okurunun profil resmi
Keyifli okumalar :)
ilknur okurunun profil resmi
ne güzel yazmışsınız sahiden düşüncelerinize hayran kalmamak elde değil, dilerdim ki sizin gibi düşünen birey sayısı daha fazla olsaydı.
h. okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim genelde incelemelerim okumuyor okumanız mutlu etti beni
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.