Peki, şimdi senden bana kalanı nasıl taşırım
ölü bir askeri taşıyan bir başka ölü asker gibi!
Gecenin bacaklarını omzuma atıp
gecenin apışarasında karanlığın aklını siker gibi!
Yok! Yok! Yok! Bu kadar korunmasızken ben
bu kadar delirmişken ben
bu kadar isyan edip ağlamayı
ağlamayı gülmenin çekirdeğinde kemiklerinden sıyırırken
Yok! Yok! Yok! Hakkın yok beni böyle bir delirmenin orta yerinde
mimarsız ve doktorsuz bırakmaya!