Gönderi

201 syf.
·
Puan vermedi
Başlangıcı bu şekilde kitabın, korkmayın spoiler vermedim :). Kitap aslında bir sonla başlıyor: Veronika'nın intiharı. Ama beklenmedik bir şekilde -kısa süreliğine- kurtuluyor. Çünkü içtiği haplar kalbinde onarılamayacak bir hasara neden oluyor. Şimdi bir haftalık ömrü kalan Veronika o kalan ömrünü de akıl hastanesinde geçirmek zorunda. Kitapta anlaşılır bir dil kullanılmış ama yine de belli bir felsefesi var. "Yaşam nedir?", "Delilik nedir?", "Tanrı var mıdır?" gibi sorularla haşır neşir olmak gerekiyor. Söylemeden edemeyeceğim hem kitabın ismi hem de Can Yayınlarının kitap kapağı o kadar kötü ki kitaba az da olsa bir haksızlık yapılmış. Son derece ergenlik kitabından hallice duruyor. Orta yaşlı bir okurun rafta beğenip almasına imkan yok yani. Kitaba dönecek olursak; evet maddi sıkıntı çeken birinin, ailevi problemlemleri olan birilerinin, çocukluk travmalarını atlatamayan birilerinin intihar etmesi bize normal geliyor. Peki ya genç, güzel, bunların hiçbirini yaşamamış Veronika'nın intihar etmesi? Delilik. Öyle değil mi? Yo, aslında hiç de öyle değil. Hayat artık ilk çağlar kadar basit değil. İlk çağların da zorlukları vardı tabii, bir kaplan tarafından öldürülmek veya da donarak ölmek gibisinden. Ama yaşamımız kimin neden öyle yaptığını bilmediği bir kurallar örgüsüne dönüşmemiş, daha da güzeli normallik algımız insanın kendisine yönelik olmuştu. Şimdi ise her adımımız normallik algısı üzerine kurulu. Normal bir şekilde giyinmeli, normal bir şekilde oturmalı, normal bir şekilde davranmalı... Doğuştan bacakları kıllı olan bir kadının bacaklarını almayı reddetmesi bir delilik. Bir akşam yemeğine spor ayakkabıyla gitmek, kahvaltıda pilav yemek... Bu normalliği belirleyen tek şey ise çoğunluk. Çoğunluğun sağlandığı her yer, bir yerden sonra azınlıklar için tehlikeli olmaya başlıyor. Bu da diğerlerinden daha farklı düşünen insanlar için bir baskı haline geliyor. İnsanın içinde belli bir yere ait olmak isteme güdüsüyle, kendi istekleri çatışıyor. Toplumu seçen insan, bilinçaltına attığı günden güne büyümekte olan fantezilerini, isteklerini doyuramamaya başladığını anladığı an ikinci bir bunalıma giriyor. Bazen o kadar çok bastırıyor ki isteklerini "Her şeyim var ama gene de mutsuzum," diyor. Zaman zamansa çevresi tarafından şımarıklıkla da suçlanabiliyor. Halbuki paraya sahip olmaktan çok daha önemlidir, içsel istekler. İçsel isteklerini bastırmayıp tüm topluma açıklayabilecek cesarete mevcut olabilenler, savaşanlarsa bu dünyaya isimlerini yazdırabilmiş olanlar. Onlar, şuanda okuduğumuz kitaplar, dinlediğimiz müzikler, tablolar. Bunun için savaşmak da anlamsız gelebilir en nihayetinde. Zaten yaşamak da bunun saçmalığını kabullenmektir, bana kalırsa. İntihar etmek de sadece yaşamak gibi bir tercih. Not: Paulo, bebeğim kitabında çok güzel konulara parmak basmışsın ama astral seyahattan bahsetmek hiç sana yakıştı mı? Oldu olacak kuantum fiziğini de üçüncü göz, ruh, terapi diye açıklasaydın.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 201578,2bin okunma
··
101 görüntüleme
Asosyal Sosyolog okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş, kalemine sağlık. Eğer okumadıysan
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
kitabını tavsiye ederim.
1 önceki yanıtı göster
Elif okurunun profil resmi
Öneriniz için çok teşekkür ederim :) okuyacaklarıma ekledim size güveniyorum
2 sonraki yanıtı göster
Yasemin Duygu okurunun profil resmi
Bu kadar güzel anlatılırdı ancak... söylemek istediğim her şey var 😊
Elif okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.