Gönderi

592 syf.
8/10 puan verdi
Kitabı henüz bitirdim ve hala gözlerim yaşlı. Bundan sonrası spoiler içerebilir, baştan uyarayım. Beni hiç beklemediğim bir anda buldu. Zaten Jude'un ölümü sarmıştı - bir önceki kitabı bitireli bir gün ya oluyor ya olmuyor- bir de üstüne benim bebeğim Cole öldü. Yani o kadar bir anda oldu ki! Vida gelip Stewartlardan biri öldü dediğinde şoka girmiştim. Ve sonra ölenin Cole olduğu anlaşılıyor falan. Yani son 50 sayfa falandı sanırım, arada bir bizim kız 'bebeğim' kelimesini falan da düşününce okuyorum okuyorum ağlıyorum. Kitap bitti, kitaplığıma koydum. Geçtim karşısına bakıyorum, bakıyorum ağlıyorum. Hatta bir ara nefes alamadım, o derece. Abartıyor muyum? Belki. Ama bunu daha önce de yaşadım. Hızlı ölümleri sevmiyorum. -aslında direkt ölümleri sevmiyorum-. Ama bundan da önemlisi, Cole bunu hak etmedi. Hayatı boyunca gizlenmeye çalışmış, kendini diğer insanlardan saklamaya, yeteneklerini susturmaya çalışmış. Kardeşi Liam'ı çok seviyor, onun için acayip endişeleniyor ve doğru düzgün abi - kardeş sahnesi göremedik bile! Cole, daha fazla şey yaşamalıydı. Bir anda beni o kadar etkilemiş ki Liam'ı kaybetsek bu kadar ağlardım - belki de ağlamazdım bu kitapta beni çok sinir etti / Tamam, Ruby de saçma sapan şeyler yaptı.- Cole'un Ruby'e söylediği son şeyler... Ses tonunu hayal edebiliyorum, bunu basit bir şey olarak görmüştü. Birkaç fotoğraf ve tamam. Liam'a dikkat edeceğine söz vermişti. Ama kimse Cole'a dikkat edeceğine dair bir söz vermedi. Beni üzen diğer bir şeyse çabalamaya vakti olmaması. Hayatta kalmak için çabalayamadı. Kafasından vuruldu. - ya da boynu, ya da ensesi, her neyse- Cole, kardeşiyle daha fazla vakit geçirmeliydi. Liam, onu anlamalıydı. En azından anlamaya çalışmalıydı. Cole'u sadece Ruby anlayabiliyordu ve ana karakter olduğu için - onun gözünden okuyoruz sonuçta- bu olayı daha kötü hale getirdi. Bir de Cole ve Liam'ın bu kadar çok benzemesi olayı... Sadece fiziksel açıdan değil, davranışları, düşünceleri, yaptıkları çoğu şey aynı. Ama cümleleri, bazı cümleleri o kadar benzer ki... Şuan serinin ek kitabını nasıl okuyacağım onu düşünüyorum. Sanırım hikayelerden birinde var, eğer yaşıyorsa tekrar ağlamaya başlarım sanırım. Ama belki de bu onu aklımda yaşatmamı kolaylaştırır. Bu pek yorum gibi değil, biliyorum. Ama bunları yazmam gerekiyordu. En yakın arkadaşım daha kitabı okumadı ve spoiler vermek istemiyordum, ama bunları kafamdan atmam gerekiyordu. Cole ile başlayıp o kadar çok ölüme geçebilirim ki, şey gibi, neden her zaman iyi kalpli insanlar ölüyor? Prim, Gus, Scott, daha birçok isim. (verdiğim isimlerin hepsi farklı kitaplardan bu arada, Açlık Oyunları, Aynı Yıldızın Altında, Fısıltı) Kitabı bitirdikten sonra Cole 'un ölümünü nasıl Scott'ın ölümüyle benzettiğimi de anlatabilirim. Ve yazdıklarım en son bir dergi boyutunu aşar sanırım. Bak, hala yazmaya devam ediyorum. Söyleyecek o kadar şeyim var ki! Saat 4, sabahın 4'ü ve ben hala yazabilir, hala kitabımı okşayabilir ve hala ağlayabilirim. Ha bir de, unutmadan Clancy senden nefret ediyorum. O gücü hak etmiyorsun, sonradan her şeyi unutmayı da hak etmiyorsun, Cole yerine sen ölmeliydin. Sanırım bu kadar, buradaki en uzun inceleme olmayan incelemem, vay be.
Ateş Çemberi
Ateş ÇemberiAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20151,406 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.