Gönderi

470 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 hours
Ben demiştim!
Vakit kaybetmeden The Plated Prisoner serisinin ikinci kitabı Glint'i elime geçirdim. İyi yapmışım yoksa öyle bir sonla yarım yamalak kalacaktı her şey. Tutsak'ta insanı sinir eden birtakım unsurlar var ve bir şekilde okuyucusunda 'bir eksiklik' bırakıyor. Tam olarak kendinizi romana veremiyor gibi oluyorsunuz şahsen benim tecrübem bu yöndeydi. Ama Glint? Alakası yok! /Spoi içerebilir/ Glint, Tutsak'ın bittiği yerden yani Auren'in kaçırılması ve Dördüncü Krallığın askerleri tarafından tutsak edilmesiyle başlıyor. Bu kitap bana Sarah J. Mass havası veriyordu, yalan yok. Güller ve Dikenler Sarayı'nda da ilk başta yazar bizi Tamlin'e yaklaştırmış daha sonra gözümüze Rhys'i sokmuştu. Burada da benzer durumlar var. Bu kitapta farklı karakterlerin bakış açısından okuduğumuz yerler var. Örneğin kraliçe. Midas, Beşinci Krallığa gittiğinde arkasında bıraktığı boşluğu karısı doldurmaya karar veriyor. Garip bir kadın. Bastırılmış. Tehlikeli olacağa benziyor. Gelelim bu kitaptaki Auren'in durumuna. Auren bir tutsak ama değil de. Omurgasından ve bileklerinden dikenler fışkıran bir Fae erkeği ile karşılaşıyoruz. Bu arkadaşımız Dördüncü Krallığın meşhur kafa koparan komutanı Rip. Adından da anlaşılacağı üzere hehehe (Ama o da öyle değilmiş ya neyse...) Auren bu askerlerin ve tabii ki komutanın da diğer erkekler gibi kendilerine zarar vermesini bekliyor. Önünde sonunda kendilerine tecavüz edeceklerini düşünüyor ki ona da hak veriyorum şu zamana kadar karşısına çıkan her adam kadının üzerine atlıyor. Örüntüye alışmış. Gelin görün ki Komutan Rip'in o taraklarda bezi yok. Auren nedenini anlayamadığım bir şekilde serbestçe dolanabiliyor. Midas'ın hareminin diğer üyelerinden ayrı bir şekilde, Rip'in çadırında kalıyor. Kitaptaki her olayı anlatma niyetinde değilim ama olaylar kısaca şöyle ilerliyor. Auren tutsak olarak alındığı bir kampta özgürlüğü tadıyor. Rip ve Wrath denilen takımı sayesinde arkadaşlar ediniyor. Kendi kurdelelerinin gücünü sınamayı öğreniyor. Bu yüzden diyorum sanki ikinci bir ACOTAR. İlk başta Midas'a olan bağlılığı sürse de gittikçe her şeyi sorgulamaya başlıyor. Ve 'Ben demiştim' dediğim kısma gelirsek... Midas'ın onu neden yanında tuttuğunu anlıyoruz. Spoi vermeyeceğim. Ama biraz düşünün. Auren altın değil mi? Midas bu kadını yanında bir kafeste tutuyor değil mi? Neden olabilir? Bir şey aklınıza geldi, evet. Büyük ihtimalle doğru düşündünüz. Kendi kendinizi spoilelediğinize göre Glint'in sonunun da çok berbat bir yerde bittiğini söylemem lazım. Bana üçüncü kitabın yolu görülmüş oluyor. İlk kitaptan çok çok daha iyiydi. Herkesin neden gittikçe delirdiğini anlayabiliyorum. İlk kitabı okuyup devam etmeme kararı alabilirsiniz ama bence buraya bir şans vermek gerekiyor. Umarım hayal kırıklığına uğramam. Ama bu tarz high fantasy sevdiğim için bana uyan bir seri olduğunu söyleyebilirim. Gelsin bakalım Gleam!
Glint
GlintRaven Kennedy · Independently Published · 202115 okunma
·
135 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.