Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yazasım geldi.
Hayatımda geriye dönüp baktığım da çok az şeyi değiştirmek istediğimi düşünüyorum. Her ne kadar şimdi ki halimden aptalca bir şekilde bazen memnun olmasam da yine de kendimle ve geçmişimle barışığım. Fakat değiştirmek istediğim bir şey var ki bu şey bazen aklıma geliyor ve beni üzüyor ve düşündürüyor. O şey, bir horozun kesilmesiydi. Önceden bir kümesimiz vardı. Tavuklar horozlar vardı. O zaman bilgisizliğimiz yüzünden kurmuş olduğumuz kümese hali hazırda horozumuz varken, tavuk diye 2tane horozlar almıştık. Bunlardan birinin ismi böcekçiydi diğerinin ismini hatırlamıyorum. İlginç bir şekilde olay o ismini hatırlamadığım beyaz horozun hikayesi. Bu horozlar büyüdüler ve böcekçi kümesin esas horozuna boyun eğdi ve ses çıkarmadı sanki iğdiş edilmiş bir horoz gibiydi tavuklarla pek işi olmazdı. Ama beyaz horoz tam bir horozdu ve tavuklara sürekli kur yapardı ve kümesin esas horozuna kafa tutardı. Kümesin esas horozu hint horozu gibi ibiği küçük nokta şeklinde olan kaslı bir horozdu. Beyaz horoz ise normal bizim köy horozlarından dı. Bir gün sabah kümese gittim ve ortalık karışmıştı beyaz horozla esas horoz kapışıyordu ve beyaz horozun ibikleri olduğu için esas horoz onun ibiklerini ısırıp kanatmıştı. Ayırdım kavgalarını ve beyaz horozun kanayan ibiklerini temizledim bakım yaptım biraz. Fakat tekrar saldığım zaman beyaz horozu bahçeye sokmadı esas olan. Sanki ona bir çizgi çekmiş buradan geçemezsin diyordu. Fakat bir süre sonra boyun eğdi beyaz horoz ve bahçeye katılmasına izin verdi esas olan. Sonra tekrar tekrar kavgalar oldu. Bizde beyaz horozdan kurtulmamış gerektiğini düşündük esas horoz daha büyüktü daha iyi bir ırkı vardı onu kesemezdik ya. Sonra bir gün beyaz horozu ve böcekçiyi yakaladık dedem yatırdı ve hayvan kesileceğini anlamıştı. Öyle bir bağırıyordu ki sözlerinde tabiatın bütün ağıtları vardı sanki. Diyor du ki beni kesmeyin ben daha başarılı olamadım. Yavrularım olmadı soyum kesiliyor yapmayın diyordu adeta. Fakat kestik ve yedik. Hayatımda yediğim belki de en iyi etti o ikisinin eti. Bazen durup durup aklıma geliyor onun ağıtı, kendimi onun yerine koyuyorum. Yani en temel amacımız soyumuzu sürdürmek en kötü bir çocuk yetiştirmek ve ebeveyn olmak. Bu doğada başarılı olmanın tam karşılığı. Ve biz ırkçılık yaparak evet resmen ırkçılık yaparak ona bu imkanı tanımadık bu çok kötü bir davranıştı. O güne geri dönebilsem en azından 1 yavru yapmasına izin verilmesi için çabalardım diye düşünüyorum. Hayvanlar tıpkı bizim gibiler akıl hastası olanda var, dengesizi de. Şu dünyaya bakın ne kadar da vahşi acımasız bir sistemi var. Fırsat eşitliği yok adalet yok fakat duygular ve arzular var. Bu ne iğrenç bir şey böyle. Her gün her öğün bunun gibi haksızlıklar yapıyoruz. Sırf karnımızı doyurmak için kurduğum şu sistem, en basit örneği kafes yumurtası çiftlikleri ne kadar zalimce. Nefret ediyorum bu sistemden fakat elimden ne gelir. Veganlık gibi akımlar belki bir farkındalık sağlar ama ben ette tüketen bir canlıyım, köpek dişlerim var. Üstelik şehir hayatında bunu nasıl sağlayacağım. Zaten ne bulursak onu yiyoruz nereden geldi nasıl geldi bilmiyoruz. Bu sistem içerisinde kendim ve anne babam için başarılı olmak istiyor muyum bilmiyorum. Bazı şeyler elimizde değil. Bir şeyleri değiştirmek ise elimiz de. Fakat bunu nasıl yapabiliriz ki. İnsanlarda tıpkı hayvanlar gibi kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyor. Adaletli bir paylaşımı sağlamak ancak üst bir insan türüyle belki mümkün olabilir. Şu anki yaşamımız bizlerinde hala basit hayvanlardan fazlası olmadığını gösteriyor. Şu kurduğumuz düzene bakın. Neyse kısacası böyle. Ek. Önceden aşk gibi duygu durumları beni çok etkiler ve bir ilişkim olsun ve tabiatın zevklerine dalıyım diye düşlerdim. Fakat şimdi en azından şu anda bu iğrenç geliyor. Bence en güzeli sağlam bir aile yapısı kurup güzel düşünen bir insan yetiştirmek bence tabiattan alabileceğimiz en güzel ödül bu insan olarak. Kontrolsüz bir şekilde çoğalan insanlar hayvanlardan fazlası değil. Bir amaç üzere bir insan yetiştirmek hem doğal olana hem de insan olmamıza en büyük saygı göstergesi ve olgunlaşmış olmanın ve hayattaki amacını yerine getirmiş olmanın en güzel örneği. İşte bunun için çalışmalıyım hayatıma bununla yol vermeliyim. Dünyanın haline bakıp bu bok gibi dünyaya bir insan daha getirmek mi demek geliyor içimden. Ama bu hep böyleydi değişen bir şey yok sanırım. Dünya hep bok gibiydi. Kendimizi yükseltmek için bok gibi dünyaya inat doğru olanı yapmayı gerektiriyor. Belki saçmaladım, belki hoş bir yazı yazdım. Her halükarda ihtiyacımı karşıladım. Okuyanlar için belki imla ve yazım hataları açısından metni incelemeliyim ama amacım amme hizmeti değil ihtiyaç gidermek. Son.
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.