Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

694 syf.
·
Puan vermedi
spoiler’dan uzak ve güvenli bir inceleme.
kitap hakkında çok fazla şey yazmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. ama gerçek şu ki kimsenin okumasını beklemeden fikir belirteceğim, çünkü şahsen benim okumak istediğim ya da beni alâkadar ettiğini düşündüğüm kitap incelemeleri haricinde hiçbir yazıyı okumuyorum, akışımdakiler de dâhil. bu gereksiz ön bilgiden sonra, ne kadar uzayacağı hakkında bir fikrim olmayan incelememe geçeyim. kitabın girişi, gelişmesi ve sonucu, düşününce birbirinden alâkasız ve beklenmedik oluyor. tırmandırılmış bir kurgu ve her kapı yeni bir kapıyı açıyor. sabırlı birisi sayılmam fakat nasıl dayandım bilmiyorum, sürekli yeni karakterler, soruşturmalar, kanıtlar, cinayetler ve ifade veren “şüpheli” ya da “masumlar”. kitabın ismi üzere, ana konusu ilerledikçe Şeytan’ı ele almaya başlıyor ve sürüyle Kahraman Karizmatik Mat’in (ana karakter) zihin çatışmaları da bunun peşinden geliyor. hattâ, yalnızca zihniyle kalmıyor, zaman zaman bir magandaya dönüşüp tünellerde çatışmalara konu oluyor. yazar bu çeşit sahneleri gerçekten bir film senaryosu edâsıyla yazmış üstelik kitapta cinayet soğukluğundan çok, duygulara yer vermiş, Fransız dürtüleri muhtemelen. bu yazdıklarım kitabın diliyle alâkalı birkaç cümleydi. şimdi asıl kafa kurcalayan kısımlar geliyor. kurguda 8 günü yaklaşık 200 sayfaya yaymak gibi insanı canından bezdiren kısımlar var. ama her nasılsa resmen süründüre süründüre kendini okutuyor. tarihleri ve saatleri bölüm bölüm ayrılmış olduğundan, okuyucu için konuya odaklanmak biraz zorlaşıyor ve bu da yazara kurgusunu genişletme ve tırmandırma yolunda bir fırsat. (tepe tepe kullanmış, sağolsun.) akıl yolunun dışında kullanılan cinayet ya da sağlık yöntemleri, kitabın merak meyvesi bunlar ve bunlar olmasa yazarın sepeti bomboş kalırmış gibiydi. bol araştırma ve tabii hayalperestlik sonucu, insan aklının ötesinde, “kötülük” “şeytan” “iblis” ya da negatif “güç” olan her neyse onu bizim gözümüzün önüne bu şekilde seriyor. sebepsiz yere okuyucunun kabullenmesi gereken yerler bolca mantık hatasıyla dolu. son 120 sayfada kurgunun varacağı noktayı önceden tahmin etmek bu sebepten kolay oldu ve kitap benden geride kaldı okurken. çünkü “mümkün” vardı bu kitapta ve eğer mümkün’ün elinde güç varsa vukuu bulabiliyordu. tıpkı “şeytan”ın surete bürünmesi; bir yaşlı adam, bir çocuk olarak görünebilmesi gibi. yazarın takdir edilecek bir yönü daha var, bazı noktalarda kutsal kitapları mı kopyalıyor yoksa hâlâ bir kurgu mu okuyorsunuz anlamak zor, bu bilgiye ulaşabildiği için ve bunu resmen malzeme yaptığı için, üstelik bu malzemenin kitaba ayrı bir tat katmasını sağladığı için takdir edilebilir. beklenmeyen bazı tokatları yazarın ipucu dahi vermeden yüzümüze çarpması sinir bozucuydu, ilk 200 sayfayı boşuna okuduğumu düşündürttü. sonra yavaş yavaş düğümleri açtı fakat bazılarını çok sıkı bağlamış olmalı, dokunmadı bile. bu da sondaki tatmin olma duygusunu ezip geçti maalesef. ama buna rağmen, öncesinde söylediğim gibi; yazar kendini okutuyor. üstelik bu alışılagelmedik yazım biçimi ve yöntemi onun imzası. elimde olan diğer 3 kitabını da okuyacağım sırf bu sebepten. yalnız, umuyorum ki bu süründüren serüvenler, tekrardan gözlerimi kan çanağına döndürecek kuvvette olmaz çünkü bu konuda dur diyemiyorum, başladıysam bitmesi gerekiyor. tüm bu kurgudaki karmaşaya rağmen okunabilecek türde olduğunu düşünüyorum, gerilimden hoşlanan kesim için. ayrıca yazarın uslübünün farklılığı ilgimi cezbediyor, bu da diğer kitaplarını okumak için bir sebep. spoiler vermediğimi düşünüyorum, kitabın incelemesi üzerinden bir yazar eleştirisi oldu sanırım. okumaya karar vermeden önce “okunabilecek spoilersiz bir inceleme” olmasını hedefledim.
Şeytan Yemini
Şeytan YeminiJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20076,3bin okunma
·
459 görüntüleme
Andy. okurunun profil resmi
@del_niz okuduktan sonra yorum yap demiştin, umarım yeterli olur :$
theo okurunun profil resmi
insanlığı mazoşistliğe mahkum eden bir yazar diye yorumladım
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.