İdealist Rosicky
Kitapta baş karakterimiz, otuz beş yaşına kadar büyük şehirlerde yaşamış ve sonrasında ani bir değişimle kırsal hayata adapte olan Anton Rosicky. Başlarda büyük şehrin (öyküde New York) büyüleyici kısmına tutulmuş ve hayatından memnun olan karakterimizde bir memnuniyetsizlik hali belirir ve bu giderek büyür. Haftasonları çılgınca eğlenip Pazartesi günü işe başlama şeklindeki döngü içine sıkıştığını hisseder Rosicky. İçinde kaçıp gitme arzusu giderek büyümektedir. Beton bloklar içinde yaşam dalgaları olmadan ona bir hapishane gibi görünmektedir. O da kaçar.
"Rosicky, büyük şehirlerin sorununun bu olduğunu o an fark etti. Seni topraktan alıp inşa eder, zeminle tüm bağlantını kesecek şekilde çimentoyla kaplardı. Büyük ihtimalle denizde olduklarından daha rahat olan, bir akvaryumdaki balıklar gibi, doğal olmayan bir dünyada yaşardın." (sayfa 28)
Karakterimiz ailesinde daha önce çiftçilikle uğraşan kimse olmamasına rağmen 35 yaşından sonra kırsal kesime taşınır ve çiftçiliğe başlar. Çünkü o artık güneşin doğuşunu ve batışını izlemek, bir şeyler ekip onların büyüdüğünü görmek istemektedir. Burada evli olduğu kadınlar tanışır, altı tane çocuğu olur. Hayatından oldukça memnundur Rosicky. Daha fazlası için çabalayıp kendini ve çocuklarını görmeyen kişilerden değildir o ve hayatı olduğu gibi, kendisine geldiği kabullenip yaşamayı sevmektedir. Bir çiftliğe sahip olmak ona çok şey sağlamıştır. Yokluğu da çok kez görmelerine rağmen o bu hayatı çok sevmektedir. Bu nedenle oğullarının da bu zorlukları görüp vazgeçmesini istememekte, şehirdeki dişlilere kaptırmak istememektedir. O bin türlü zorluğa rağmen kendi kendisinin efendisi olmak istemektedir. Oldukça kibar ve yardımsever olan karakterimiz bu hayata uyum sağlaması için "şehirli" ve "Amerikalı" olan gelinine de yardım etmektedir.
Yazarın bu kısa öyküsünün temelinde tarımla uğraşılan kırsal hayatın sanayiyle uğraşan şehir hayatına üstün tutma düşüncesi yatmaktadır. Bu bakış açısına göre iyi değerler burada daha iyi korunmakta ve şehirde insanın bu değerleri kapitalizm ve teknoloji ile bozulmaktadır. Yazar, başkahraman Anton Rosicky’yi, şehir hayatından kaçıp köy hayatını seçen ve toprağını içten ve özveriyle seven gerçek ve örnek bir çiftçi olarak tanıtır. Hayatta her zaman umut, özveri ve sebatla güzel şeylere ulaşılabileceği inancını vurgular. Bu anlamda ailesi de huzurun hüküm sürdüğü bir aile olmakla örnek bir aile olarak verilmektedir. Para kazanma hırsından uzak neşeli bir ailedir bu aile. Aslında "American Dream" tarzındaki ideal ailenin antitezidir bu aile. Keza sanayileşen tarım endüstrisinin de karşısında bir aile portresi çizilmektedir. Bunu köyde yaşayan diğer ailelerle Rosicky'leri kıyaslayarak yapar yazar. 60 sayfalık kısa bir öykü olmasına rağmen derine inildiğinde bu şekilde çıkarım yapabiliriz.
Yazarın yaratmış olduğu karakter olağanüstü iyi bir karakterdir. Bu açıdan benim için fazla romantik gelmiştir. Özellikle kitabın yaklaşık 100 yıl önce, Dünyanın bir değişim aşamasındayken yazıldığı düşünüldüğünde bugün için uzak gelmektedir. Zira bugün kırsalda yaşayan kişi de elindeki teknolojik aletlerle dünyanın bir ucuna erişmekte ve bu onda mutsuzluk yaratmaktadır. Belki de yazarın ideal diye sunduğu karakteri bir daha göremeyeceğimizi kabullenmek zor gelmiştir. İyi okumalar.
Komşum Rosicky 
Willa Cather
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.