Gönderi

236 syf.
·
Not rated
·
Read in 109 days
Jose SARAMAGO’nun okuduğum ilk kitabı, kitapta karakterin isminin olmaması farklı geldi ilk defa böyle bir roman okuyordum. Sıfatlar vardı başbakan, genel müdür, kardinal ama isimleri yoktu bu tarz ilgi çekiciydi. Edebi olarak da son zamanlarda haz duyarak okuduğum bir roman oldu. Birazcık spoyler fena olmaz diyorsanız; Bir ülkede ölümün kendiliğinden ortadan kaybolması… Akla düşününce durgunluk veriyor tüm insanlığın peşince koştuğu bir olgu bir anda onlara sunuluyor. Sonuçları bunu düşünerek mi koşuyor insanoğlu peşinden. Bir ülkede bu olay meydana geliyor komşu ülkelerde ise ölüm kaldığı yerden varlığını sürdürüyor. Bir yılbaşı günü başlıyor ölümün kayboluşu ilk günler herkes mutlu gibi ancak sonuçlar ortaya çıkmaya başladığında insanlar düşünmeye başlıyor, ölümü bekleyen onca insan ona kavuşamıyor. Alternatifleri arıyor insanlar ve çözümü ölmek için hasta yataklarında bekleyenleri sınırın dışına çıkarıp öldükten sonra ülkeye geri getirmekte buluyorlar bu seferde ahlak problemi baş gösteriyor… Toplum düşünsel bazda zıt kutuplara ayrılıyor. İnsanoğlu hatasını anladığında ölümden bir mektup geliyor ve geri döndüğünü duyuruyor ancak tarzını değiştiriyor beklenmedik anda gelmek yerine ülkede yaşayan ve ölüm sırası gelen her insana bir hafta önceden mektupla haber vereceğini söylüyor ölüm. Ölümün farklı metodu insanlar için ıstıraba dönüşüyordu oysa ölüm o süreyi vasiyet yazsınlar küs oldukları insanlarla barışsınlar akıllarında kalan son şeyleri yapsınlar diye veriyordu ama insanlar kendilerine mektup gelmeden psikolojilerini bozmuşlardı kabuslarla uyanıyorlardı uykularından. Eflatun zarf her rüyada şanslı olanlar için mutlaka bir kez geliyordu sanki ölüm her insanın uykuya dalmasını bekliyor sonra Demoklesten aldığı kılıcı çıkarıyordu. Ölüm insanlara eflatun zarfları göndermeye devam ediyordu ancak umulmadık bir şey oldu eflatun zarf geri döndü bu zarf viyolonselciye gönderilmişti ölüm şaşırdı tekrar gönderdi tekrar geri döndü… Ölüm bir karar vermeliydi ilk defa bir insanoğlu ölmesi gereken günden fazla yaşıyordu. Ölüm kadın kılığına girdi zarfı bizzat teslim edecekti ilk denemesinde bunu başaramadı viyolonselci kadına âşık oldu kendi ölümüne… Ölüm yatağa döndü, adama sarıldı, o hiç uyumazdı ama bu kez daha ne olduğunu bile anlamadan uyku gözkapaklarını yavaşça örttü. Ertesi gün hiç kimse ölmedi.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202012k okunma
·
462 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.