Yaz mevsimi ve tatilde olmamın etkisini gözardı etmeden,-ertesi gün çalışacak olsam belki iki güne paylaştırırdım-notumu da düşerek söylemeliyim ki;akşam 8 gibi okumaya başlayıp,elimden ancak sabah 5'te son sayfasını kapatarak bırakabildiğim kitaptır "Fobi".Wulf DORN muhteşem.
Pamuk tarlalarında ırgat katipliği yapan Yaşar KEMAL'in kaleminin Çukurova'da, doktor olan Robin COOK'un medikal gerilimde,avukat olan Jodi PİCOULT'un hukuksal romanlarda,5 dil bilen,felsefe eğitimi alan Stefan ZWEİG'in edebiyatta,4 yaşından beri bale eğitimi alan Natalie PORTMAN'ın "Siyah Kuğu" filminde balerin rolünde devleşmesinin sırrı ne ise;Wulf DORN'un bir psikiyatrist olarak psikolojik romanlarda devleşmesinin sırrı da bu işte. Eğitim+yetenek.Eğitimin en az yetenek kadar kutsal olduğuna inanan biri olarak; doğuştan gelen yeteneğe edinilen deneyim ve alınan eğitim temel edildiğinde,hele ortaya çıkan ürünü gözlerimle gördüğümde büyüleniyorum.Bu roman da yazarın konu hakimiyetine ve kurgusuna büyülendiğim bir romandı.
Ana kahramanlar Sarah,Stephan,Mark ve John üzerinden, yaşadığımız hayatın her gününün bir armağan olduğu teması üzerine kurulu muhteşem bir psikolojik roman.Wulf DORN'un Türkçe'ye çevrilmiş bütün kitaplarını okuyan biri olarak söyleyebilirim ki;bütün kitapları gerçekten çok iyi,ama "Fobi" bana göre en iyisiydi. Tereddütsüz tavsiye ederim.