Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
HASSAS RUHLARA GÖRE DEĞİL!
. 𝗥𝗮𝘃𝗲𝗻 𝗞𝗲𝗻𝗻𝗲𝗱𝘆 - 𝗧𝘂𝘁𝘀𝗮𝗸 | #𝗸𝗶𝘁𝗮𝗽𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺𝘂 "İç𝗶𝗻𝗱𝗲𝗻 çı𝗸𝗺𝗮𝗻ı𝘇𝗮 𝗺ü𝘀𝗮𝗮𝗱𝗲 𝘆𝗼𝗸𝗸𝗲𝗻 𝗸𝗮𝗳𝗲𝘀𝗶𝗻𝗶𝘇𝗶𝗻 𝘀𝗼𝗺 𝗮𝗹𝘁ı𝗻 𝗼𝗹𝗺𝗮𝘀ı 𝗻𝗲𝘆𝗲 𝘆𝗮𝗿𝗮𝗿𝗱ı?" Dokunduğu her şeyi altına çeviren Kral Midas efsanesi, bu kez altına dönüştürdüğü Auren adında bir kadının ağzından anlatılıyor. Yedi Krallık'ın hüküm sürdüğü Orea'nin  Altıncı Krallık'ının hükümdarı Midas, Auren'i yani Gözdesini hiç kimse dokunmasın diye her şeyi altına dönüştürdüğü bir kafeste tutar. Altın Kuş diye anılan Auren, savaş Highbell sınırına dayanana kadar koşulsuz şartsız bir aşk ve güvenle Midas'a bağlı. Sonra olanlar mı? Offf! "𝗕𝗲𝗻, 𝗛𝗶𝗴𝗵𝗯𝗲𝗹𝗹 𝘃𝗲 𝗢𝗿𝗲𝗮'𝗻ı𝗻 𝗔𝗹𝘁ı𝗻𝗰ı 𝗞𝗿𝗮𝗹𝗹ığı'𝗻ı𝗻 𝗵ü𝗸ü𝗺𝗱𝗮𝗿ı 𝗞𝗿𝗮𝗹 𝗠𝗶𝗱𝗮𝘀'ı𝗻 𝘀𝗲𝘃𝗴𝗶𝗹𝗶𝘀𝗶𝘆𝗱𝗶𝗺. İ𝗻𝘀𝗮𝗻𝗹𝗮𝗿, 𝗵𝗲𝗺 𝗱𝗶ğ𝗲𝗿 𝗸𝗿𝗮𝗹𝗹ı𝗸𝗹𝗮𝗿𝗱𝗮𝗻 𝗱𝗮𝗵𝗮 𝗳𝗮𝘇𝗹𝗮 𝘇𝗲𝗻𝗴𝗶𝗻𝗹𝗶ğ𝗲 𝘀𝗮𝗵𝗶𝗽 𝗯𝘂 𝗦𝗮𝗿𝗮𝘆ı 𝗵𝗲𝗺 𝗱𝗲 𝗯𝗲𝗻𝗶 𝗴ö𝗿𝗺𝗲𝗸 𝗶ç𝗶𝗻 𝗯𝘂𝗿𝗮𝘆𝗮 𝗮𝗸ı𝗻 𝗲𝗱𝗶𝘆𝗼𝗿𝗱𝘂. 𝗕𝗲𝗻 𝗮𝗹𝘁ı𝗻 𝗯𝗶𝗿 𝘁𝘂𝘁𝘀𝗮𝗸𝘁ı𝗺. 𝗩𝗲 𝗯𝘂𝗿𝗮𝘀ı 𝗯𝗲𝗻𝗶𝗺 𝗴ü𝘇𝗲𝗹 𝗵𝗮𝗽𝗶𝘀𝗵𝗮𝗻𝗲𝗺𝗱𝗶." Öncelikle roman hiç beklemediğim anlarda hiç beklemediğim yollara girip durdu. Kral Fulke olayı! Kızıl Akıncılar! Kral Ravinger ve feyler... Çok merak unsuru vardı ve ayrıca SAİL için azıcık ağlamış olabilirim offf tamam çok ağladım. AMA... koskocaman bir AMA... Romanda çok fazla tetikleyici unsur vardı. Kadın düşmanlığı, kadının nesnelleştirilmesi, şiddet, cinsel istismar... Romanda "kadın" diye bir olgu yok. Kadınların "semer" ya da "cinsel organıyla" tasvir edildiği bir romanda ona dair nasıl bir yer olabilir gelin siz varsayın! Roman boyunca kadınlara değer veren iki karakter vardı. Birinin akıbeti belli değil diğerinin başına gelmeyen kalmadı. Tabi ki yazar başta uyarıyor ama hiç bir şekilde bu kadar beklemiyordum. Bende uyarmış olayım. Zaten romanın giriş bölümü bile yeterli ama sizi uyarayım daha hiç bir şey görmediniz. "𝗞𝗶𝗺𝘀𝗲 𝗯𝗲𝗻𝗶, 𝘁𝗲𝗺𝗶𝗻𝗶 𝗸𝗮𝗽𝗹𝗮𝘆𝗮𝗻 𝗺𝗲𝘁𝗮𝗹𝗶𝗸 𝗽ı𝗿ı𝗹𝘁ı𝗻ı𝗻 𝗱ışı𝗻𝗱𝗮 𝗴ö𝗿𝗺ü𝘆𝗼𝗿𝗱𝘂. 𝗞𝗶𝗺𝘀𝗲 𝘀𝗮çı𝗺𝗱𝗮𝗸𝗶 𝗮𝗹𝘁ı𝗻 𝘁𝘂𝘁𝗮𝗺𝗹𝗮𝗿ı𝗻 𝗮𝗿𝗱ı𝗻𝗮 𝗯𝗮𝗸𝗺ı𝘆𝗼𝗿𝗱𝘂. 𝗚ö𝘇𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺𝗶𝗻 𝗮𝗸ı 𝘃𝗲 𝗱𝗶ş𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗱ışı𝗻𝗱𝗮, 𝗵𝗲𝗿𝗸𝗲𝘀 𝗶ç𝗶𝗻 𝗮𝗹𝘁ı𝗻𝗱𝗮𝗻 𝗯𝗶𝗿 𝗵𝗲𝘆𝗸𝗲𝗹𝗱𝗶𝗺. 𝗚ö𝗿ü𝗹𝗲𝗯𝗶𝗹𝗲𝗻 𝗮𝗺𝗮 𝗱𝘂𝘆𝘂𝗹𝗮𝗺𝗮𝘆𝗮𝗻 𝗯𝗶𝗿 𝗲ş𝘆𝗮𝗱𝗮𝗻 𝗶𝗯𝗮𝗿𝗲𝘁𝘁𝗶𝗺." Roman çok ağır ve çok aşırıya gidilmiş bence. Yazarın kesinlikle gidişatı biraz yumuşatması gerek. Ama sırf yeni gelecek baş karakterin imajını çok iyi göstereceksin diye herkesi pislik gibi göstermeye, bu kadar değerleri zorlayan bir roman okumaya gerek yoktu bence. Çok güzel işlenecek bir konu gereksiz aşırıya kaçmış şiddet sahneleri ve kadına yönelik aşağılayıcı söylemlerle HEBA olmuş. Ayrıca karakterlerin var olan güçlerini gerektiği yerlerde değil de lüzumsuz yerlerde kullanmasına da aşırı iretiyim. Auren madem kuşaklarını bu kadar net kullanabiliyordu keşke iş Sail'i bir direkten inmeye gelene kadar kalmasaydı. Ya da ne bileyim oraya gelene kadar Kaptan Fane'nin kuşağından bıçağı alıp kalbine saplayabilirdi. Sonrası mı? Daha kötü ne olabilir ki? Auren'in bu kadar güçsüz bir karakter olmasını da sevmedim. Midas'a olan sevgisi ve onun birden fazla kişi ile ilişkisine kızma nedeni "olaya dahil olmamak" olmasına gelmez bile istemiyorum. O yüzden başta bu kitap HASSAS RUHLARA GÖRE DEĞİL derken çokta abartmadım bence. "𝗘ğ𝗲𝗿 𝗯𝘂𝗻𝘂 𝗮𝘁𝗹𝗮𝘁ı𝗿𝘀𝗮𝗺, 𝗵𝗮𝘆𝗮𝘁𝘁𝗮 𝗸𝗮𝗹ı𝗿𝘀𝗮𝗺, 𝗮𝘆𝗻ı ş𝗲𝘆𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻 𝘆𝗮ş𝗮𝗻𝗺𝗮𝘆𝗮𝗰𝗮ğı𝗻𝗮 𝗱𝗮𝗶𝗿 𝗸𝗲𝗻𝗱𝗶𝗺𝗲 𝗯𝗶𝗿 𝘀ö𝘇 𝘃𝗲𝗿𝗱𝗶𝗺. 𝗞𝗮𝘆ı𝘁𝘀ı𝘇𝗰𝗮 𝗯𝗶𝗿 𝗸öş𝗲𝗱𝗲 𝗼𝘁𝘂𝗿𝘂𝗽 𝗲𝗿𝗸𝗲𝗸𝗹𝗲𝗿𝗶𝗻 𝘆𝘂𝗺𝗿𝘂𝗸𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı 𝘁𝗼𝗸𝘂ş𝘁𝘂𝗿𝗺𝗮𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı 𝗶𝘇𝗹𝗲𝗺𝗲𝘆𝗲𝗰𝗲𝗸𝘁𝗶𝗺." Bir fantastik AŞK romanı bekliyordum. Kesinlikle DEĞİL! Bu kadar beklediğim bir romanın bu kadar hayal kırıklığı yaratacağını kim bilebilirdi. Roman çok yeni fazla bir şey yazıp kimseyi etkilemek istemiyorum. Seri yavaş yavaş açılıyor ve diğer kitapları okumadan haksızlık da yapmak istemiyorum ama bunları yazmasam da olmazdı. Şimdilik benden bu kadar. XOXO
Tutsak
TutsakRaven Kennedy · Ren Kitap · 2023256 okunma
··
717 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.