Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
“Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet, uğruna ölmeye.” Bir kitap düşünün ki okuma deneyiminizi zenginleştirecek, karakterleriyle okuyucunun gözünde gerçekliğini bulacak, uzun süre etkisini hissettirecek belki de iz bırakacak ve aynı zamanda baş karakterle yazarın hayatına ışık tutacak. İşte o harika kitap
Martin Eden
Martin Eden
Martin Eden görünürde işçi sınıfından eğitimsiz, tabiri yerindeyse kaba saba bir adam ancak aşkı uğruna sınıf farklılıklarına kafa tutup başarılı bir yazar olmak ve kabul görmek için verdiği hayat mücadelesinde insanüstü çabasıyla kendisine hayranlık uyandıran bir karakter. Yakışıksız, keyifsiz bir yaşamda belli belirsiz bir huzursuzluğun sıkıntısını çekmiş olsa da içinde bulunduğu çevreyi olduğu gibi kabullenmiş Martin. Ta ki kendini ifade edemediğini fark edip, zifiri karanlıkta pusulasını kaybeden yönünü ise el yordamıyla bulmaya çalışan biri olarak görene kadar. Oysa şimdi önünde kendisini bekleyen büyük özlemlere gebe, yeni acılar çektirecek, sahip olamayacağı şeylere iştahlanıp elde edemeyince umutsuzluğa sürükleyecek yeni bir hayat durur karşısında. “Düşüncelerinde hep gizli bir hayat yaşadığını hatırladı. Bu düşüncelerini paylaşmayı denemiş ama onu anlamaya yeterli bir kadın veya erkek bulamamıştı.” (s.62) Keşfettiği yeni hayat ona kitapları, resimleri, güzelliği, huzur ve sükûneti sunar. Çevresi artık ona sıkıntı verir ve bayağılaşmış hazlarla dolu olduğunu hissettirir. Bulunduğu sınıfla kendisi arasında düşünsel boşluğu görür ve bir devrim sürecine girer eski hayatına ve bakış açısına karşı. İçinde kendini tutan bağlardan kurtulmak için çabalayan bir gücün varlığını ve onun harekete geçtiğini hisseder. O güç ki aydın bir bilince, güzelliğe ve aşka sahip olmak ister. “Etrafındakileri memnun edecek kadar uyum sağlamış ama kendisi tatmin olamamıştı. Her zaman bir huzursuzluk hissiyle altüst olmuş, daima ötelerden gelen bir çağrıyı duymuş, kitapları, sanatı ve aşkı bulduğu ana kadar hep dolaşmış ve aramıştı.” Martin’in içindeki devrimi başlatan, onu bir öğrenci ve sanatçı haline getiren, kendi sınıfından birine dönüştürmeye, sınıfının ideallerini, değerlerini ve önyargılarını yüklemeye çalışan, aşkı hiç tatmamış, anlayamamış dar görüşlü Ruth… Martin’in kendi yolunu bulma çabasında amaç olarak gördüğü lakin sonu hayal kırıklığına varan o karakter. Ona dair hatırlamak isteyeceğim tek cümle, “Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.” olacak. İnsan yaşamını anlamlı kılmak için bir amaç edinmelidir. Ve bu amaç uğruna hep bir mücadele halinde olmalıdır ki o mücadele ruhu onu diri tutsun. Zira mücadele bittiğinde ya da anlamını kaybettiğinde hayat fazlasıyla katlanılmaz hale gelebilir. “Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak.” "Cesaretin bir sihri vardır” demiş ya Goethe, o sihir Martin’in kendi iç dünyasını değiştirmeye başladığında anlam bulmuş bir nevi. Martin içindeki bilme arzusuyla, kendine olan sarsılmaz inancıyla, etrafında ona destek veren dahi bulunmazken, verdiği sıkı mücadeleyle kendini gerçekleştirmenin, adanmışlığın simgesi olmuştur adeta. “Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.”
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
Sevdiklerinizle ve kitaplarla kalın. Keyifli okumalar.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393k okunma
··
1 plus 1
·
3,570 views
nalkan okurunun profil resmi
Martin Eden'i iki kez okudum. İncelemenizi okuyunca bir kez daha okuma isteği duydum. Kaleminize sağlık.👏🙏
Ceren okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 😇
Tayfun Arı okurunun profil resmi
Gerek alıntılarınızdan gerek incelemenizden çok sevdiğim kitabı yeniden okumuş kadar oldum. Başarılı bir inceleme olmuş tebrik ederim.
Ceren okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 😇
n. okurunun profil resmi
👍❤
Ceren okurunun profil resmi
🤗🫶🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.