Gönderi

Zerre’den küre’ye AŞK ola
yazmak istıyorum sana.Bildiğim,bilmediğim tüm dillerde..önce yazmak sonra küfretmek..! ! Derin bir iç çekişsin sanki,sanki yüzmekten yorulmuş ve bir okyanusta boğulmuş bir multeci..sanki dokuz doğurmuş bir anne,sen habil ile kabil'in hıncı,muhammed'in inancı,ibrahim'i yakmayan ateşsin..sen tanrının kendiyle monologu,sen yalnız bir kadının çıldırmış hali gibisin...bir savaş borozanı bir devrilen cümlesin...vardiyası değişmeyen bir fabrıka,,kolunu düzen çarkına kaptırmış bir işçisin...sen bir bayraksın allı -yeşilli bir eylemin en ön safında..bir türlü gelmeyen iftar vakti,namazda küfre duran çember sakallı bir ıhtıyarsın,yalansın...sınırı ihlal edilmiş bir kimliksiz ülke,at nalları ile dövülmüş esmer bir coğrafyasın..sen öfkemin bana çarpan yüzü,bin yıllık hıncımın dişa vurumusun ...sen şiir yazarım ınancına kendımı kaptırma hali,sen geniz yakan bir kokusun..Ben altı delik,lastik ayakkabıdan yere değen bir köylü çocugu ayagı.. Ben pusulasını kaybetmiş bir gemi,yatagını kaybetmiş bir ırmak,şiirini başka bir coğrafyada yazan Tarık Ali'yim...ben 4 kibrit çöpünde kendini yakan bir inancım..Ben korkak bir kahraman,piraye'nin nazım'a aşkı,ahmed arif'in Ankara'sıyım...ben sendeki bir sigara molası bir dudak bükümüyüm...bir çoban kavalı bir serin sabah yeliyim....taze ekmek kokusu,yagmurdan sonra ki toprak kokusu,hışırdayan sarı sarı yapraklar,romantik dokunuşlar,kırmızı mumlar,şiirler,ayak ucunda ki dudak iziyim , bolca soylenmiş ağzında ki keyfi yalanlar...hepsi yalan...ben sendeki hiçliğin 'piç'iyim... sen harran ovasında ekşini bir arap atı,hakkari'de bablekansın..marcel khalife'nin asfur'u,neşet'in seher vaktisin... sen ensemde ki tanrısal nefes,peygamber torunu öldüren yezid'sin..! ! Ben kendimi cudi'ye gömmüş bir gerilla cesedi bir kaçakçiyim mayınla ayaklarını kaybetmiş..Ellim,kolum,gözüm yüreğim sensin..sen bendeki tüm kaybetmişliklerın toplamı kendimi sana bölmelerden kalansın...sen matematıkten çakmayan hallerimin çıldırmış ruh hali,öğrendiğim ilk kürtçe kelimesin..sen kondugum son çiçek,koklayamadıgım son çiçek,koklayamayacagım son çiçeksın..sen intifada da atığım taş,şakiro'nun kutsal sesi,secdeye durduğumsun...yazarım daha..bitmez senı anlatmalarım..delmezse sigara ve kahve midemi,yazarım daha..ben anlatırım senı de sen anlar mısın bendeki kendini...bir yatılı okul tabldotunada sığdırırım seni bir arap çocugunun kirli önlüğüne de...acemi bir okul piyesınde ne güzel anlatırım seni,bir ahmed arif dizesinde ya da..en çok çırıl çıplak bir koşuda anlatırım seni..en çok bir anne memesinde bir ilk öpüşte...en çok bir dudak kenarında anlatırım seni....anlatırım seni sadece 4 kelime sığan aynana yapışmaya çalışan not kağıdında , anlatırım seni Kemalpaşa da sahilde kadehe sığmayan bir süryani şarabında, mitolojik bir halk destanında da anlatırım seni..öyle bir anlatırım ki seni sen bile AŞK olsun dersin kendine.... AŞK olsun....
·
186 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.