Gönderi

Aşık Olan Neylesin
Yavuz Sultan Selim Han'a atfedilen bir şiir vardır. Hatırlar mısınız? Çok güzel bir hikâyesi vardır o şiirin. Tarihçiler "Böyle bir hadise yaşanmadı." diyorlar. Edebiyatçılar ise bu şiirin bu olay üzerine yazıldığını iddia ediyorlar. Biz işin doğruluğunu tarihçilere bırakalım, edebiyatçıların kanaat ve zevki üzerinden mevzuyu anlatmaya devam edelim. Yavuz Sultan Selim Han'ın otağı kurulmuş. Otağın hizmet işleriyle uğraşan bir halayık kızcağız var... Kız gelir gider, temizliğini görür padişah otağının. Gele gide, göre ede, nasıl olduysa âşık olmuş hünkâra. Gönül bu, "Ben bir hizmetçiyim, o bir padişah." demez, derse zaten aşk olmaz. Aklın hâlâ var olduğu yerde aşk yoktur. Aşık sevdiğini söylemezse çatlar, ille söyleyecek! "Arif konuşursa helak olur," demişler, "âşık susarsa!" Ab u feryadın Fuzuli incitübdür âlemi Ger bela-ye aşk ile hoşnud isen gavga nedir (Ey Fuzuli, ah vah etmen âlemi üzer, incitir. Şayet aşk belasindan hoşnut isen bu feryat neyin nesidir?) "Aşkın kanununu iki mısra ile kim yazar?" diye sorsalar "Fuzûli" derim, o bile böyle diyor. Neyse, aynı bahis... Bir gün Yavuz Sultan Selim Han, eller arkada girmiş içeri. Bakmış, çadının direğinin üstünde, deriyle direğin arasına bir kağıt sıkıştırılmış. O kâğıt oraya tevekkeli konmaz, belli ki biri koymuş onu oraya. Alıp bakmış. "Aşık olan neylesin?" Yazı bu. Yavuz düşünmüş, "Bunu kim yazar? Yazsa yazsa bu kızcağız yazmıştır." demiş. Altına yazmış: "Hiç durmasın söylesin." Kâğıdı yerine koymuş. Sabah kızcağız gelmiş, heyecanlı... Ya kağıt yerindedir ya da cezalardan ceza beğen. Yavuz bu! Kız bakmış, kağıt orada duruyor. Almış heyecanla, okumuş, yüzü gülmüş. Hemen altına yazmış: "Korkuyorsa neylesin?" Yavuz gelmiş akşam, bakmış kağıt orada, "Hiç korkmasın söylesin." yazmış ve kâğıdı tekrar koymuş yerine. Yavuz Sultan Selim Han o halayık kızcağızı nikâhına alacak olmuş, nedimeler kızı hazırlamışlar. Nikâh merasimi yapılacak. Hünkâr o sıra kafasını uzatıp çadırdan içeri bakınca kızla göz göze gelmiş. Âşık kız Yavuz'un o bakışını, heybetini görünce dayanamamış, sekte-i kalpten" gitmiş, oracıkta can vermiş. Padişahın işte o meşhur dörtlüğü bunun üzerine yazdığı rivayet edilir. Merdüm-i dideme bilmem ne füsün etdi felek Giryemi kıldı füzün eşkimi hún etdi felek Şirler pençe-i kahrımdan olurken lerzan Beni bir gözleri ahuya zebun etdi felek
·
140 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.