Gönderi

440 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Rollo May
Rollo May
Aşk ve İrade
Aşk ve İrade
"Geleceğin değerlerinin yalnızca tarihimizin değerleri tarafından ekildiğinde meyve verebileceğine inandığımdan, benim arayişım sürekli içimizdeki gerçeğe doğru olmuştur. İçsel değerlerimizin iflasının tüm sonuçlarını gördüğümüz bir geçiş dönemi olan yirminci yüzyılda, aşk ve iradenin kaynaklarını aramamızın özellikle önemli olduğuna inanıyorum." May böyle başlıyor kitaba... Aşk ve İrade kitabı, Rollo May'ın varoluşsal temel sorunları ele aldığı; irade, özgürlük, varoluş, cinsellik, anlam arayışı, aşk, ilişkiler ve ölüm gibi konulara felsefi ve psikolojik bir perspektiften çok yönlü yaklaştığı kapsamlı bir eser. May, insanın özgürlüğüne, iradesine ve kendi hayatının anlamını yaratma yeteneğine ve bunun temel yaratıcısı arzuya odaklanıyor. İnsanın hayatta ne kadar özgür olduğunu edebiyat ve felsefe klinik örnekleri üzerinden tartışıyor ve kişisel özgürlüklerimizin önemi üzerinde duruyor. İnsanların kendi hayatlarının anlamını yaratma sorumluluğunu taşıdıklarını ve bunu yaparken irade ve özgürlüklerini kullanmaları gerektiğini savunuyor. May, aşkın sadece romantik bir duygu olmadığını, aynı zamanda kişisel büyüme ve varoluşsal keşif için bir araç olduğunu söylüyor. Kitapta, aşkın bizi nasıl değiştirdiği, bizi daha bütünsel bir insan yaparak varoluşsal krizlerimizle nasıl baş edebildiğimizi açıklıyor. May, aşkın doğal olarak kaygı ve acı da içerdiğini kabul ediyor, ancak bu duyguların, insanı daha yüksek bir varoluşa taşıyabilecek bir lütuf olduğunu belirtiyor. "Aşk, insanların hayatında her zaman beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilen, kendine özgü bir deneyimdir." "Aşkın yaralayıcı yönlerine rağmen, insanlar genellikle aşkın getirdiği pozitif hislerin bu olumsuz yönlerini telafi edebildiklerini düşünürler." "İrade, özgürlüğümüzün bir parçasıdır. Kendi hayatımızı yaratmak için irademizi kullanmamız gerekir." "İrade, korkunun, kaygının ve diğer duyguların üstesinden gelmek için kullanabileceğimiz güçlü bir araçtır." "İrade, insanların kendilerini gerçekleştirmek ve mutluluğu bulmak için kullanabilecekleri en önemli araçlardan biridir." May, aşkın zıddının nefret olmadığını zıttı bir duygu var ise bunun adının kayıtsızlık olduğunu savunuyor. " Kayıtsızlık, aşk ve iradenin geri çekilmesi, onların “önemli olmadığı” demeci, ve sorumluluğun ertelenmesidir" "Maneviyat, kişisel özgürlüklerimizi kullanarak kendimizi gerçekleştirme yolculuğumuzun bir parçasıdır. Maneviyatın yardımıyla kendimizle bağlantı kurabilir, kendimizi keşfedebilir ve en iyi versiyonlarımızı ortaya çıkarabiliriz." "Özgürlük, insanların kendilerini gerçekleştirme yolculuklarında önemli bir araçtır. Kendi hayatımızın yönetmeni olabilmek ve kendi kararlarımızı alabilmek için özgürlüğümüzü kullanmamız gerekir." İnsan hayatının en temel ihtiyaçlarından biri özgürlüktür. Ancak, özgürlük insanın kendi kendini sınırlaması ile de çelişebilir. İnsanın özgür iradesi, özgürlük arayışı ile sınırlıdır. Rollo May, Aşk ve İrade kitabında özgürlük ve irade arasındaki ilişkiyi incelerken, aşkın da insan özgürlüğünün gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Belirtmesine belirtiyor da insanın özgür iradesi, aşkın getirdiği sorumluluklarla sınırlıdır demeden de edemiyor. Aşk, insanı kendisine ve başkalarına karşı sorumlu kılar ve bu da insanın özgürlüğünü sınırlar. Aşkın getirdiği sorumluluklar, insanın kendi hayatının yönetmeni olma arzusunu kısıtlar. Özgür aşk yoktur demekki, May, insanın kendi özgürlüğü ile sorumluluk arasında denge kurması gerektiğini bir çok yerde tekrarlamakta. İnsanın, aşkın getirdiği sorumlulukları üstlenirken, kendisine özgürlük alanları da yaratması gerektiğini vurgular. (Dengeyi kurmak hiç de kolay değil elbette) Sonuç olarak, insanın özgürlüğü ve iradesi, aşkın getirdiği sorumluluklarla da sınırlandırılsa da, aşk insanın kendisini gerçekleştirme yolculuğunda önemli bir araçtır. May, ölüm korkusunun insan psikolojisindeki yerini de incelemiş ve ölüm korkusunun insanları hayatta neyin gerçekten önemli olduğuna dair düşünmeye yönlendirdiğini vurguluyor. Anlam arayışının insan varoluşunun temel bir unsuru olduğunu ve bu arayışın, insanın kendini gerçekleştirmesine ve varoluşsal anlam bulmasına yardımcı olduğunu savunuyor. May ayrıca, cinselliğin sadece fiziksel bir boyutu olmadığını ve insanların bu boyuta odaklanarak cinselliği sınırladığını savunuyor. Ona göre, cinsellik aynı zamanda insanın hayatındaki derin duygusal, zihinsel ve ruhsal etkileri de içerir. Bu nedenle, cinselliği sadece bir fiziksel eylem olarak değil, insanın bütünsel varoluşunun bir parçası olarak yorumlamak önemlidir. Kitabında aşk ve iradenin insan psikolojisinin anlaşılabilmesi için hatırı sayılır bir bölümde cinsellik konusu yer alıyor. Daha iyi anlaşılması için konuyu felsefi psikolojik edebi olarak desteklemiş. "Cinsel ilişkide, bu kutupsal ritmi doğrudan ve yakından yaşantılarız. Seks eylemi, ilişki halinin akla gelebilcek en güçlü canlandırmasıdır çünkü yaklaşma, giriş ve tam birleşme, daha sonra kısmi ayrılık (sanki aşıklar bunun geçek olduğuna inanmamış ve birbirlerine bakmayı arzuluyorlarmış gibi), sonra tam bir yeniden birleşme oyunudur. Sekste yakınlık ve geri çekilme, birlik ve mesafe, kendimizi ayırma ve tam birleşmede tekrar verme ayinini canlandırmamız doğanın bir yanlışlığı olamaz. Çünkü sonsuza dek tekrarlanacak birbirine katılma, dokunma ve geri çekilme, tanışıklığın çekingen başlangıcında bile mevcuttur ve erkek ile kadınların olduğu kadar kuşların, hayvanların kuşlarının özüdür. İkili varlık birliğine katılım ritmi ve sonunda bireysel özerkliğe ayrılma, insan varoluşunun kendini tam anlamıyla cinsel ilişkide gösteren iki gerekli kutbunu içerir." Kitabın en güçlü yönlerinden biri, May'ın açık, anlaşılır ve etkileyici bir dille yazmış olması. Her konuyu derinlemesine ele alırken, okuyucuların anlaması için net ve anlaşılır bir şekilde ifade ediyor. Kitapta ele alınan konular da oldukça ilgi çekici ve düşündürücü. Ancak, kitabın bazı bölümleri okuyucunun varoluş felsefesi ve psikoloji hakkında yeterli birikime sahip olmaması halinde roldukça ağır ve yoğun olabilir. Özellikle, varoluşçuluk ve ölüm üzerine bölümler. Yani demek istediğim kitabın içeriğini oluşturan konularda temelin üstünde bir düzeyde bilişsel donanımı olan okuyucular daha iyi lezzet alarak, O'nun ne demek istediğini anlama olanağı bulabilecektir. Bu konulara aşina olmayanlar için zorlayıcı olabilir. kitabın son bölümleri biraz dağınık ve tekrarlı buldum. ********** Aşk, insanın kendisini gerçekleştirmesi için önemli bir araçtır çünkü aşk insanı diğer insanlarla bağlantı kurmaya ve onları anlamaya teşvik eder. Bu bağlantılar, insanın kendisini daha iyi anlamasına, kendi zayıflıklarını ve kusurlarını kabul etmesine ve başkalarına saygı göstermesine yardımcı olur. Aşk, insanın diğer insanlarla etkileşim kurmasını sağlar ve bu da insanın kendisini gerçekleştirmesi için önemli bir adımdır. "Aşk ve İrade", insanın kendini keşfetmesine, modern zamanlarda sistemin öğretilerin ısrarla arınmamız istenen arzunun daha iyi anlaşılmasına arzu/aşk/irade eksikliğinin yaşamsal öneminin kavranmasina ve daha büyük bir varoluşa doğru ilerlemesine yardımcı olan bir rehber niteliğindedir. Rollo May'ın derin felsefi anlayışı ve açık, anlaşılır dili, okuyuculara insan doğası ve insan psikolojisi hakkında önemli içgörüler kazandırıyor.
Aşk ve İrade
Aşk ve İradeRollo May · Okuyan Us Yayın · 2019271 okunma
·
288 views
Duygu okurunun profil resmi
Aşkın trajik yönünün bir başka kaynağı vardır. Bu da, birbirimizi sürekli arzulamamıza, geçici olmaya mahkum tamamlanma hasretine yol açan, kadın ve erkek olarak yaratılmış olduğumuz gerçeğidir. Bu, neşe ve düş kırıklığının, esriklik ve umutsuzluğun diğer bir kaynağıdır. Günümüzde aşk ve iradeyle ilgili sorunları tümüyle ortaya çıkarmaz mı?” diye sormak isterim. Godot’yu Beklerken'de canlı bir biçimde resmedilen çelişkiyi ele alalım. Didi “gidelim” der ve oyunun sahne talimatları, “kıpırdamazlar” diye belirtir. Çağdaş insanın irade sorununu, önemli eylemlerde bulunamamasını daha iyi anlatan bir parça yoktur. Godot’yu beklerler: Fakat bu beklemede beklenti vardır; beklemenin kendisi umudu ve inancı ima eder ve birlikte beklerler. Ya da Kim Korkar Virginia Woolf’tan? ’daki evli çiftlerin kıyasıya kavgalarında aşkı bağnazca inkar edişlerini alalım. İçimdeki aşk ve şefkatle yüzleşememenin bu sunumu, çağdaş insanın aşk sorunun ne olduğunu, araştırma yığınlarından çok daha canlı ve ikna edici bir biçimde gösterir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.