Gönderi

132 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 hours
Deniz Faruk Zeren
Deniz Faruk Zeren
Biraz önce işten çıktım. Hava çok soğuk durağa yürürken parkamın içine kömüldüm. Kaşkolu sıkıca sardım başıma o kadar ki sağımı solumu, ardımı, yanımı göremiyordum.. (S:9 Başlarken) İsmi dikkatimi çekince alıp okumak istedim yirmi farklı bazısı tadımlık öyku karsılıyor okuru, bizden, içten duru sade bir dili var yazarın.. İnsan zaten yorulunca kendini ya öykü okurken yada ruhunu dinlendiren bir müziğin sesindekı huzura bırakıyor kendini.. Yazarın hayata bakısı, ve yazdıkları neler diye bakınca arka kapak bize şunları söylüyor.. Deniz Faruk Zeren, kalabalıkların içinde kaybolmuş insanları sesliyor öykülerinde, resimliyor. Her biri kendi serüveninin içinde saklı, zuladaki dünyalarına götürüyor bizi. Toprak damlı evler, kara taşlarla örülmüş duvarlar, iç içe kurulmuş, dar, sıkıntılı, girintili çıkıntılı sokaklar, evlerin üzerinden tembel tembel yükselen sarı beyaz soba dumanları… sonra mahpus damları, dağlar, kentler, sokaklar, okullar… yaşadık-ları yer neresi olursa olsun, renklerini örtmek zorunda kalmış insanlar... Boğazıma öküz oturtan öykünün satırlarıyla Bitirmiş olalım kendimce incelememi. Hanım Ana, açık mavi parlak gözlerinde yaşlar birikip, sol şakağındaki, kısa, kalın, ışık oklarını etrafa saçan güneş desenli sütlü barut dövmesinin koyu, derin, uzak, mat, yeşilinin üzerinde ince bir keder çizgisi usulca belirerek yeni uyanmış, endişeli yüzüne doğru sızdığında, dizlerinin üzerine çöküp avuçlarını göğe kaldırdı, yutkundu, genzine akan yaşları yuttu, ahları yuttu, sözleri yuttu, öfkeleri, bedduaları yuttu, “Allahım” dedi, fısıldayarak, “Allahım, oğlumu çok dövmesinler.” Buruk bir acı kaldı kıtaptan bana, #BUYURUN demek benden yinede..
Tam Ağlayacaktım Arkadaşlar Dokundu
Tam Ağlayacaktım Arkadaşlar DokunduDeniz Faruk Zeren · Dipnot Yayınevi · 202219 okunma
·
104 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.