Hepimize hayırlı sabahlar. Güzel, bereketli, huzurlu ve kazançlı bir gün olmasını dilerim. Daha kitabın adını görür görmez şimdi ağır ve sağlam bir kitap geliyor dedim ve şaşırmadım. Tabi içerikte bu şaşkınlığım değişti. Gördüğüm en temel olayı en baştan söyleyeyim, siyasi olarak neden bu kadar tartışmaların içine çekiliyoruz, bu durumdan neden kurtulamıyoruz? Cevabını da hemen vereyim. Tüm partiler ama tüm partiler (bunun içinde %50 alan da %0,001 alan da dahil) sizlerin düşünmesini değil kavga etmesini ister. Düşünmeye vakit bulursanız tercihleriniz mutlaka değişecektir. Çok fazla fanatik, parti kapısında yatıp kalkan insanlar değilseniz. Önemli olanın çalışma olduğunu, çabalama olduğunu, dürüstlük olduğunu anlamanızı kimse istemez. Yesinler birbirlerini bizde buralarda keyfimize bakalım derler. Hiçbir partinin içi %100 temiz değildir. Bunu 40 yıl öncesinin Türkiye’sinde de 400 yıl evvelinin Osmanlı siyasetinde de 4000 yıl öncesinin siyasetinde de görürüz. Bu durum böyledir. Diğer yandan 15 Mart 1977 ile 10 Temmuz 1979 tarihleri arasında yaşanan ne kadar güncel olay varsa, iç ve dış konular nelerse bu konularda yazıları okuyacağız. Göreceğimiz çok farklı bir şey de olmayacak. En önemlisi ise gününde güncel günümüzde tarih sayılan bu konuların çok önemli bilgileri içerdiği. Yaşının verdiği düşünce yapısıyla da yazarın çok büyük birikimi olduğunu okudukça anlayabiliyoruz. Zaten pek çok insanın istediği de kesinlikle insanların ve insanların okuyup anlamamız değildir, emin olabiliriz. Gereksiz yere yapılan Batı özentiliği ve ABD hakkındaki görüşlerini okudukça aslında daha da iyi anlıyoruz bunları. Zaten yıllardır yazarlarımızda -eski topraklarda- Batı üzerine yapılan özentinin kültür zannedilmesine karşıt onlarca kitap okuduk. ABD hakkındaki analizi için de kitabın sonundaki raporun çevirisinden ilk cümleyi yazalım da ne demek istediğimiz anlaşılsın. Hani bir ara IMF denilen soyguncuların kapısında sıraya sık girermişiz ya –nedense bunu bir grup yalanlar bir grup destekler- ilk cümleyi aynen yazıyorum ki bazı şeyler görülsün: Türkiye bakanı Yılmaz Ergenekon geçen hafta dünya bankası ve uluslararası para fonundan emir almak üzere Washington’a geldi. İlerledikçe mide bulandıran bir raporun giriş cümlesi bu arkadaşlar. Kalanları siz düşünün. Zaten bu yüzden tarihten ders almalı ve tarihi iyi bilmeli diyoruz. Gerçi bizler ders alıyoruz da... Emperyalizme elinden geldiğince karşı çıkan yazarın bu kadar önemli bir eserinin neden bu kadar az okunduğunu da görme ve anlama şansımız oluyor bu kitapta. Meraklısı için okunmaya hazır vaziyette, sizleri bekleyen bir eser diyoruz kısaca. Çünkü görmezden gelinen, umursanmayan, banane ki denilen her cümleden sonra neler yaşanacağını, bakın yaşanabileceğini demiyorum, yıllar sonra bile geçerliliğini koruyan bir eser var karşımızda. En sona kadar gelenlere de şöyle bir müjde vereyim. Attila İlhan yazdığı konularda üzerine geçen onca seneye rağmen %80 başarıyla haklı çıkmayı başarmıştır. Günümüz güncel siyasetinin geldiği mide bulandırıcı konumun yanında bir de sürekli değişen gündemi hesaba kattığımızda yıllar sonra bu kadar yüksek bir başarı oranı sağlanması bir bakıma üzücüdür de. Oldukça etkileyici bir eseri daha geride bıraktık. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Batı'nın Deli GömleğiAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019137 okunma

·

164 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak