Gönderi

138 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yakın Dünümüz, Bugünümüz ve Tefekkür Dünyamız
Hepinize selam olsun Bugün bu derginin incelemesini yapmayı düşündüm. Dergi okuru olmak zor mesele biraz. Herkes okuyamıyor çünkü. Açıkçası ben de dergilerle pek hemhal biri değilimdir. Daha önce Ot dergisinin birkaç sayısını okumuştum mesela onlar dahi - bir ağırlığı olmamasına rağmen - baymıştı nedense bir yerden sonra. Dışarıdan çok güzel görünüyorlar ama nedense. Muhit, Hece, Dergah, Siyer vs vs birsürü sayabilirsiniz. Bunlara dışarıdan bir göz attığımda sizinle de illaki bir gün tanışacağım ve yıldızımı barıştıracağım diyordum. Yakın zamanda mükemmel kadrosuyla Teklif dergisi çıktı. İlk sayısından yetişip devamlı okuma fikri vardı kafamda ama nasip olmadı nedense. Bir de o ilk sayıya yetişmeliydim diye düşünüyorum. O ilk sayıya yetişebilseydim eğer devamı da gelirdi. Ortasından başlayınca yarım yamalak hissederdim nedense. Böyle garip takıntılarım var benim de. Ama Son Kıvılcım a yetiştim ilk sayısından. Şeytanın bacağını kırabildim ve bir derginin başından başlamak nasip oldu ve okuması da beklediğimden hızlı oldu (konunun ilgi çekiciliğinden olsa gerek). Her zaman yaptığım gibi mevzuyu Hz Adem e kadar götürmeden edemedim. Biraz da dergiye değinelim o halde. İsmini Necip Fazıl ın bir yazısından alan dergimizin editörlüğünü benim de sitede uzun zamandır takip ettiğim Fatih Tekin abi üstleniyor. Çok başarılı bir işin üstesinden geldiğini düşündüğümden ve böyle kıymetli yazıları bir araya topladığından ötürü kendisine teşekkürü borç bilir başarılarının devamını dilerim. Modern ve Postmodern Hal adıyla yayınlanan dergi isminden de anlayacağımız üzere Modernizm ve Postmodernizm üzerine yazılan yazılardan oluşuyor. Günümüz insanının özellikle kendini Müslüman olarak tanımlayan bizlerin en çok üzerinde durması gereken meselelerden birini işliyor yazarlarımız. Modernite ve postmodernitenin  kökeni, dünü, bugünü ve yarını üzerine tefekkür ettiriyor. Eşyaya olan bakış açımız bizim kim olduğumuzu faş eder. Günümüz insanının meselelere bakış açısı modernite üzerinden şekilleniyor maalesef. Özellikle bizim gibi - kısmen- daha az batılılışmış veyahut kökünü daha fazla muhafaza edebilen toplumlar bu bakış açısından bir nebze uzak kalabilmiştir ama bu bakış günden güne zihnimizin tüm katmanlarını daha fazla sarmakta ve bizi zihnen hastalığa düçar etmektedir. Ortada bir rahatsız edici durum / hastalık var ise ona uygun bir ilacın verilmesi gerekir. Her ilaç her hastalıkta kullanılamayağına göre bizim bu hastalığı iyice tanımamız gerekir aksi halde vereceğimiz ilaç bizim için zehir hükmüne geçer. Tıpkı bu misaldeki gibi modernizm hastalığını tanıyoruz ama onu ne kadar bildiğimiz şüpheli olduğundan ona karşı ürettiğimiz çözümler de bizim için sükunet sağlamaktansa bünyemizi daha fazla yoruyor. Dergide ise modernizm konusu etraflıca ele alınıyor ve her yönüyle onu iyice tanıyabiliyoruz. Evvelden beri meselelere yaklaşımlarda gerçekçiliği ve hamasetten uzak oluşu önemsemişimdir . Özellikle Batı kültürü ve modernizm konusunda ülkemizde -bizim cenahtan- konuşan insanlar gerçekçiliği göz önünde bulundurmaktan genellikle uzak durmuşlardır. Konuştukları hamasi dil çözüm üretmektense bu meselelerden daha da uzaklaştırdılar okurları. Dergideki hamasetten uzak dil sizi meselenin içinde tutup zihninize konuyu etraflıca nakşediyor. Yazarlarda Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlunun etkisi direk göze çarpan hususlardan. Abdurrahman Arslan hocanın söyleşisinin de bulunduğu dergide ayriyeten Saadettin Ustaosmanoğlu nun tasavvufi yazısı, Bahattin Yeşiloğlu beyin öyküsü ve Kevser Kayhan hanımın şiiri de farklılık ve güzellik katmış dergiye. 2 ayda bir yayınlanması düşünülen derginin sonraki sayılarını da okumak nasip olur inşallah diyelim. Dergi ekibinin ve tüm yazarların kalemindeki mürekkeplerinin bolca olmasını dilerim Allahtan.
Son Kıvılcım 1. Sayı Modern ve Postmodern Hâl
Son Kıvılcım 1. Sayı Modern ve Postmodern HâlSon Kıvılcım Dergisi · 014 okunma
··1 alıntı·
1.130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.