Gönderi

622 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Ah, Oblomov üzümlü kekim!
İlya İlyiç Oblomov, 19.yüzyılda Rusya'nın taşrasında Oblomovka çiftliğinde doğuyor.
Oblomov
Oblomov
'u anlamak için iki şeye değinmek istiyorum : ailesi ve yaşadığı dönem. Oblomov ailesine aristokrat diyebiliriz. Çiftlikleri var, emri altında çalışan işçiler, köylüler var hatta bulundukları/ sahip oldukları bölgeye Oblomovka deniyor.Oblomov'a her şeyi altın tepside sunuyor ailesi. En ufak şeylerde ailesinin müdahalesi oluyor , onun hiçbir şey yapmasına gerek olmadığı yapacak insanların etrafında olduğunu yaşayarak görüyor. Hatta çoğu zaman okulu bile kendilerine göre tatil ediyor ailesi. 25 yıl aile hayatının rahat ve yumuşak adetleri içinde büyümüştür. Annesi babası ölünce köyü kahyaya bırakıp şehre taşınıyor. Dönemin şartlarına baktığımızda 1850'lerde aslında Rusya Osmanlı savaşları geliyor aklıma (zaten okurken de görüyoruz azda olsa bizden bahsedildiğini) o dönemde Avrupalı büyük devletler arasına girmek isteyen isteyen bir Rusya var aslında karşımızda. Doğu batı çatışmasını/karşılaştırmasını okurken görüyoruz zaten. İşte Oblomov 'da bu çatışmaların arasında kalmıştır. Bunu çalışırken görüyoruz bence çünkü memuriyet hayatını aile hayatının devamı gibi olacağını düşünüyor ; istediği zaman mola verebileceğini, tatil yapacağını , canı sıkılınca işi bırakabileceğini düşünüyor ama bunların hiçbirini yapamayacağını anlayınca istifa ediyor. Oblomov'un hayatında onun tam tersi karakterde hatta yaşam tarzında olan , çocukluk arkadaşı ve gerçek dostu Andrey İvanoviç namıdiğer Ştolts büyük bir öneme sahiptir. Ştolts her şeyi kontrollü yapar ; dakikalarını da rublelerinin de hesabını bilir , harcadığı heyecanı, ruh gücünü ölçüp biçerdi.Kendi şirketini kurmuş, iş için çok seyahat eder , salon davetlerine katılır, kitap okumaya da vakit ayırırdı. Büyük küçük fark etmez bir işin sonuna kadar giden tuttuğunu koparan bir insandır. Oblomov'un ise 200 sayfa neredeyse okuduktan sonra hareket ettiğini gördük işlerini daima yarına başka bir zamana erteler ama sonrasında uyumaktan başka bir şey yapmaz, dışarı çıkmaktan herhangi bir aktivitede bulunmaktan adeta korkar , kaçar. Aşık olmaktan sorumluluk almaktan da korkar.Çiftliğinde kaç işçisi var ne kadar geliri var bunları asla bilmez , ben anlamam diyip uğraşmaz. Çoğu zaman çevresindeki insanlar onu aldatır bunun farkına varmaz varsa da uğraşmaz ama Ştolts durumu hemen düzeltir elinden geldiğince ona yardım eder hatta onu dışarı çıkarmayı başarmıştır. Olga Sergenevya ile tanıştırmış iki elden onu hayata bağlamaya çalışmışlardır. Bu kadar zıt olmalarına rağmen birbirlerini çok seviyorlar. Aslında Ştolts Oblomov 'un kalbinin güzelliğini , tabiatının samimi oluşunu, dürüstlüğünü çok seviyor. Sohbeti sarıyor çok da mantıklı konuşuyor aslında.Ne kadar yorgun olsa da Oblomov 'un kanepesine oturduğunda bitkin ruhunu dinlendirir, kendini evinde gibi hissederdi. Zahar'dan bahsetmezsem olmaz . Zahar Oblomov 'un uşağıdır. Oblomov 'a çok bağlıdır aslında. Her ne kadar Oblomov'un dedikodusunu yapsa da içten içe seviyor onu ve çoğu yerde de koruyor ve efendisinin çok üstün olduğunu da dile getiriyor. Çıkardığı dedikodular da " diğer efendiler yapıyorsa benim efendim de yapabilir " adı altında bence. Zahar 'da iki kültür arasında kalmış eski geleneği devam ettiriyor ama işine geldiği gibi de davranıyor ben okurken çok eğlendim Zahar Oblomov tartışmalarında. Oblomov /Oblomovluk artık terim olmuş hayatımızda genel bir tip olarak. Lenin' in o meşhur sözü :"Rusya üç devrim geçirdi, ama gene de Oblomovlar kaldı; çünkü Oblomovlar yalnız derebeyler, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır." açıklıyor zaten. Kitabı okuyan çoğu insan içindeki o Oblomovu görmüştür. Oblomov 'a tembel demek doğru bir tanım olmaz çünkü tembel bir insan bir işi yapmaz ,işten kaçar o an ona mutlu gelir veya zamanını başka şeye harcar. Oblomov işlerini daima erteler , uyumaktan başka bir şey yapmaz ama bu halinden memnun değildir aslında bir şeyleri düzeltmek ister, planlar yapar ama ne harekete geçer ne de en ufak bir icraat ortaya çıkarır. Kitabı okurken sıkılmadım
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
karakter analizini çok güzel işlemiş , konuşmalar günlük hayatın içinden akıcı ,belki aşk bölümleri sıkıcı gelebilir ama ben beğendim.Çoğu cümlede kendimi buldum bende tembel , miskin bir insanım ama Oblomov da değilimdir diye düşündüm. Zaten çoğu zaman o kadar sinirlendim ki Oblomov 'a yakasına yapışmak istedim hep ama o kadar iyi bir insan ki çok sevdim bende onu Ştolts ve Olga gibi. Yine de durumuna üzülmemek elde değil.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
·
243 görüntüleme
Esra okurunun profil resmi
Oblomov kendini çok güzel anlatmış : "Biliyor musun Andrey, benim içimde ne yakıcı ne de kurtarıcı hiçbir ateş yanmadı. Hayatım hiçbir zaman başkalarınınki gibi gittikçe renklenen, parlak bir güne çevrilen bir sabah olmadı;bir sabah ki yakıcı öğlesi geçtikten sonra yavaş yavaş solsun ve kendiliğinden akşama karışsın. Hayır benim hayatım sönmüş başladı."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.