Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

526 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gök girsin kızıl çıksın
Kitap genel olarak Hunların gizli casusluk teşkilatı Gök Orda'nın iki yiğit savaşçı çevresinde gelişiyor. Bunun dışında da Hun hayatına, töresine, şanyüsüne (liderine) dair pek çok şeyde romana katılmış. Hepsinin oluşturduğu bütün gerçekten çok güzel ve katmanlı olmuş. Basit düzeyde yazılan tarihi romanlar gibi değil. Tarihi roman kategorisinde kesinlikle en üst sıraları hak ediyor. Hem anlatım tarzı hem de içerik bakımından çok zengin, çok akıcı bir eser. Yüzbaşı Yaluy ve onbaşı Deli Tepen kuzendirler ve beraber büyümüş, eğitim görmüş ve hep beraber çalışmaktadırlar. (Yaluy, Gök Orda'nın tek kadın yüzbaşısıdır), Çin İmparatoru Vudi'nin Hunlara karşı çevirdiği oyunları ortaya çıkarmada ve bunlara karşı mücadele etmede hem bu iki savaşçı hem de Gök Orda çaşıtları yani casusları çok önemli rol oynar. Yüzbaşı Yaluy daha aklı başında iken Deli Tepen tam bir deli savaşçı. Gözünü intikam hırsı bürümüş. Hunlarda kişisel olarak kin gütmek töreye aykırı olmasına rağmen Deli Tepen intikamını alana kadar kininden vazgeçmez. Öyle ki bu yüzden çok büyük iki hata yapar ve başkalarının canıyla sonuçlanır. Öyle olmasaydı bile Deli Tepen'in ceza alması gerekirdi her türlü, ama hiçbir şey olmadı. Sadece bir kere Yaluy kimin komutan olduğunu hatırlattı. Ki bu da böyle yiğit savaşçılar için komik bir şey gibi kaldı. Türkler ve Çinliler arasındaki mücadelelerde cephe savaşları genelde ön planda anlatılır çoğu kitapta. Fakat burada buna ek olarak iki taraf arasındaki hem sıcak hem soğuk savaş işlenmiş, satranç oynar gibi ustalıkla kaleme alınmış ve cephe savaşına gelmeden önce yaşanan kritik anlar ayrıntılı olarak anlatılmış. Savaş kadar önemli olan bir şey varsa o da savaş öncesi ve sonrası durumdur. İki taraf arasındaki kanlı mücadeleler zaten bilinir, anlatılır. Özellikle Hunların/Türklerin savaşçı özelliklerinden dolayı. Bu kitapta ek olarak ve en güzel yönlerinden biri olarak Hunların da göğüs göğüse çarpışma haricinde gizliden yürütülen operasyonlarda, bu savaşın satranç oyununda aslında ne kadar iyi olduklarını da göstermiş. Çangan sarayına sızan Hun çaşıtları Vudi'nin en yakın adamları konumuna kadar gelmişler. Bu çaşıtlar dışında imparatorun ordusundaki en sağlam savaşçılarında Hun asıllı olması da bir ironi. Vudi yaklaşık elli yıllık saltanatında kafayı Hunlarla bozmuş, Hunları yok etmek uğruna kendi ülkesinin sonunun gelmesine göz yummuştur. Öyle ki tek kafayı bozduğu konu bu değil, ölümsüzlüğü bulma uğruna çok kişilerin kellesini aldı. Kamların (şamanların) tasviri de fazla büyücü gibiydi. Gibiden fazlası öyleydi, açık açık büyüler yapıyorlar, Vudu bebekleri kullanıyorlar, çok değişik şeyler yaşanıyordu. Bu kadarı fazla olmuş, absürt kaçmış.
Gök Orda
Gök OrdaAli Koyuncu · Ötüken Neşriyat · 201831 okunma
··
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.