Gönderi

265 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Batı'da Ölümün Tarihi
Batı'da Ölümün Tarihi
Philippe Ariès
Philippe Ariès
Tarihçiliğe profesyonel anlamda en iyi bakış açısını kazandıran Annales okulun temsilcilerinden philippe'nin eseri farklı bir perspekifle olaya açıklık getirmiş. Tarih metodu ve zihniyet tarihini inceleme açısından çok iyi bir eser. Yazar Muhafazakar ve sağ çizgide olmasına ragmen michel Foucault gibi sol çizgideki isimlerle çok yakın arkadaş ve farklı bir karakter. Özellikle ülkemizde tarih metodu ve bu mesleğin profesyonel anlamda icra edilmeyişi çok üzücü Annales gibi ekoller sadece isim olarak biliniyor eserler, ekollün çizgisi tam anlamıyla bilinmiyor ve bu durum toplum içerisinde birçok yanlış tarih algısına sebeb olduğu gibi siyasi çevrelerin istediği kullanılmasına neden oluyor. Bu tarz eserlerin ülkemizde daha çok çevirisi yapılmalı ve okutulmalı. Şu ana dek okumamış olduğuma şahsen üzüldüm. Kitabı okumadan önce Morgan Freeman'ın ''İnancın Hikayesini'' izleyebilirsiniz tüm dünya tarihi açısından dinler ve inanca değiniyor çünkü. Kitapta ilk olarak batıda ölüm korkusu olarak başlıyor diğer dinlerin bakış açısına vakif olmak farklı bir perspektifle olayları yorumlamanızı sağlayabilir. Avrupalıların mumya partileri özellikle viktoria dönemi ve pramit mezarlarına olan ilgisini önceleri anlamlandıramazdım bu kitapla biraz daha anlaşılır hale geldi. ''Günümüzde yetişkin insan, er ya da geç ve giderek daha erken yaşlarda, başarısızlığa uğradığı yetişkin yaşamında, yeniyetmelik dönemindeki umutlarının hiçbirini gerçekleştiremediği duygusunu hisseder. Sanayi toplumlarının rahat sınıflarında yaygınlaşan depresyon ortamının kaynağında bu duygu vardır.'' S.55 Kitapta zaman içerisinde süreğelen olaylar sonrası meydana gelen toplumsal değişimlerin bireyde bıraktığı izleri çok iyi tespit edilmiş. Batının ''et moriemeur hepimiz öleceğiz.'' XII. yüzyılda yerini kendinin ölümü olarak evrimleşmiş. XVIII. Yüzyılda ise ölümü yüceltirken, dramatikleştirdiği gibi birçok detayı kapsıyor. Madam Bovary, İvan İlyiç,Tolstoy, Dickens gibi edebiyatçıların eserlerinden tespitler yapılıyor. 150 yıllık batı tarihinde ölüm konusu ele alınıyor ve tabiki çok kapsamlı olacağı için çalışma batı avrupa ve amerikan kültürü ile sınırlı. Tarihsel bir olguyu konu edinen bir eser yazmak çok zor zira duragan değil sürekli dinamikliği değişiyor. Ölüme yüklenen anlamlar, yas tutma süreçleri, insanınların bu duruma yüklediği anlamlarda yıllar yüzyıllar içinde değişmiş tabiki toplum içersindeki gelenek göreneklerin değişmesi çok zor zira kemikleşmiş durumlar aslında bazen sadece şekili değişerek devam ediyor. Phillepe'nin bu eserinin en iyi yanı kapsamın sınırda tutulması tarih, edebiyat, psikoloji, antropoloji, cografya'yı baz alınarak aksaklıkları değişmeleri tespit ederek konuyu yansıtması kesinlikle annalesçi çizgede olduğunu, eseri okuyunca görebiliyorsunuz. Her ne kadar merak uyandırsada Orta Çagda mezarlıklardan ne kadar çok korkulduğunu görebiliyorsunuz, Avrupa'da cesetlerin yakılma nedeni ve mumya açma partilerin nedenlerini görmeniz gibi birçok noktaya değinmiş. Akademik tarihçi kimliği görebilmek amacıylada ayrıca okunabilecek farklı bir kitap.
Batı'da Ölümün Tarihi
Batı'da Ölümün TarihiPhilippe Ariès · Everest Yayınları · 201530 okunma
·
300 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.