Gönderi

244 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Gerçek kişiler ve olayların konu edildiği 'Muaz' ; Suriye' de yıllardır devam eden  iç savaşın artık tehlikeli bir hâl almasıyla insanların başka ülkelere yaptıkları göçü bir çocuğun gözünden okurla buluşturuyor. Çocuklarının daha fazla korku içerisinde yaşamasını istemeyen bir ailenin çaresizliğine bir de işsizlik ve ekonomik sorunlar eklenince aile vatanlarından göç için kararlar alıyor. Babanın en büyük sıkıntısı, rejim ve muhalifler tarafından alıkonulmadan önce ailesini güvende tutabilmektir. Doğdukları, büyüdükleri yerler onlar için artık güvenli bir ev değildir. Zaten kitapta en çok  bahsi geçen konu da ev. 'EV' kelimesi onlar için bir çok şeyi temsil etmektedir. Ev; mutlu oldukları ortamdır onlar için.   Başka bir deyişle çocukları için daha iyi bir hayat kurmanın adı da olabilir ev. Ev bir aile, bir şehir, bir ülke bazande sadece başlarını sokacakları dört duvar bir kapı ya da hepsinin bir arada olduğu çatısız bir damdır. Bütün bir ömrün sığdırıldığı bir sırt çantasına yüklenen yaşamların zorluklarla geçen yolculuğun sesi olan Muaz, Burcu  Kapu'nun kalemiyle dile geliyor. Kilometrelerce yaptıkları göç onlara yeni bir isim ve ünvan verir. O insanlar artık gittikleri yerde ya Suriyeli ya da sadece Mültecidir. Bir adları, evleri, şehirleri, ülkeleri hiç olmamış gibi. Bugüne kadar yaşadıkları her an, her dakika, her saat, her yıl hiç yaşanmamış gibi. Sanki birden dünyaya gelmişler ve siz artık vatansız, yurtsuzsunuz denilmiş gibi. Güzel anılar, yaşanmışlıklar, kurulan hayaller hiç düşlenmemiş gibi. Bir çok bombanın düştüğü şehirler, evler ve insanlar hiç ölmemiş gibi. Bir çocuğun kanadında özgürlüğü hayal ettiği bir uçağın üzerlerine  attığı bombaların yine bir çoğunun uzvundan bir parça almamış gibi. Kendi dilleri sanki hiç konuşulmamış hiç duyulmamış gibi. Zulüm Muaz gibi binlerce çocuğun istikbaline hiç engel olmamış gibi. Bir meyve suyu ve sandviçle yeni yaşamlarına başladıkları  günlerdir süren açlığın verdiği mutluluk tebessümüyle yaşam onlar için yeni kapılar aralarken göçebe kırlangıçlar gibi tekrar eve dönüşlerin hayali bir umudun habercisi olarak onlar artık kimimiz için bir Suriyeli  kimimiz için Mülteci kimimiz için ise sadece bir insan olarak hayatta kalabilmek için göçüyorlar. Kitabı okurken bir okur olarak yargılarımı, politik görüşlerimi, endişelerimi bir tarafa bırakarak bir çocuğun geleceğine açılan bir sayfada kanayan yaraların zorlu bir süreçle ve nasıl kabuk bağlamak için mücadele edildiğini okudum. Bir çocuğun hayallerini ertelemek zorunda kalmasını okudum. İstenmemenin,dışlamanın ağlamayı gururuna dahi yedirememenin masumiyetini okudum. Okudum sadece okudum ve Muaz'ı dinledim sonra düşündüm. Onlar daha çocuk önlerinde uzun günler, haftalar, aylar, yıllar var. Umutları, hayelleri var. Ne nefreti biliyorlar  ne de ötekileştirmeyi. Muaz'ın hayatı, yaşadıkları, gördükleri iç savaşın içinde yer alan tüm çocukların kaderini temsil ediyor. Her çocuk yaşama hakkını sonuna kadar hakediyor. Masum bir çocuğun gözünden farklı ama benzer hikâyelerle son bulan yaşamlar ve sizi huzursuz edecek satırlar. Kendinimizi bir kez daha sorguladığımız bir kitap daha . Kalemine ve yüreğine sağlık adaşım Burcu Kapu.
Muaz
Muaz
Burcu Kapu
Burcu Kapu
Muaz
MuazBurcu Kapu · İnkılap Kitabevi · 010 okunma
·
66 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.