Kocam benim bir ev kadını olarak çok mutlu olacağıma öyle içtenlikle inanıyordu ki,
çok uğraştı beni evcilleştirmek için. Gürcü kızları pek yaman olurlar. İnatçıdırlar. İstemediklerini yaptırmak imkânsızdır onlara. Yaşamımı çamaşır, bulaşık ve kabartma tozlar arasında
sürdürmemeye karar verdiğimde, artık kimse bana engel olamazdı. Olamadı da... Kocam bana eksik, ben ona fazlayken ayrıldım evden. Sekiz aydır bir arkadaşımın evinde kalıyorum. Gerçeği görebilmek, hayatı kavramak, haklıyı haksızdan ayırabilmek için ille de okullara, üniversitelere gitmek gerekmiyor. Etrafımda bombalar, silahlar, işkenceler, ölüler, kirpiklerime sıçramış kan uyusam düşlerime bulaşıyor, uyanıkken gözüme... Sevgisizlikler, anlamazlıklar, kayıtsızlıklar gördüm, yaşadım. Bu yetmedi. Sınıf arkadaşlarım öldürüldü yanıbaşımda. Ceplerde, eteklerde gizlenmiş taşlar yağdı kafamıza. Dayanamadım. Bıraktım okulu. Evlendim. Evlenmeden önceki Güncan'ı, evlendikten sonra değiştirmeye çalıştı kocam. Bıraktım kocamı.
Yapmacık iyilik, incelik, yakınlık göstermek, bir insanı horlamaktır. Kadınları yalnızca bir cinsel organ olarak görmek, onları horlamaktır. İş arkadaşlarım, komşularım, tanıdıklarım tarafından horlandım. Kadın ve erkek birçok kişi tarafından horlandım. Terk ettim onları. Yalnız kaldım. Başım dik, bağımsız, yalnız... Yine de vazgeçmedim insanları sevmekten. Hâlâ baharın kokusundan, kışın renginden, şiirin hasından, taze ekmek arasındaki helvadan, çocuklarla şarkı söylemekten, siyah gözlü erkeklerden, güneşin batı- mından tad alırım. Vazgeçmedim dünyayı sevmekten, yaşama tutunmaktan, ama ne yaşam ne dünya sevmiyor beni, anlamıyor insanlar söylediklerimi... İki kere ikinin dışına çıkanlar yalnız kalmak zorundalar. Anlaşılmamak en mutlak yalnızlıktır. Şu kurumuş yaprakların adına esrar diyorlar. Sarıyorum onları, sigara yerine içiyorum sihirli esrarı. Uyuşturuyorum yüreğimin kötülükleri gören gözünü. Sonra renkli üçgenler, kareler, bazen rengarenk koniler görüyorum. Nefis bir müzikle havada uçuyor, dansediyorlar... Rengârenk, geometrik şekiller dönüyor havada, orada burada... Hızlanıyorlar, dönüyor, dönüyor, dönüyorlar...
Sayfa 9091 - Remzi KitabeviKitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.