Gönderi

Mektup var, KvL
Ve o gün geldiğinde yarim İnancın, duygun ters yüz olduğunda yani Her şeyin mahvolduğunu düşündüğün Ve hatta en kötüsü Allah kahretsin, dediğin ânda Cevabı çoktan verilmiş sorular sıralandığında Ve çoktan alınmış kararlar sürüklediğinde seni Duymak isteyeceksin belki dur diyecek bir sesi Ruhunu dinle, orada bulacaksındır aradığını Çünkü yıllar yılı sığındığım tek yer orası Şu an inanılası zor şekilde çok derindeyim Dudaklarım ne yapsam bükük, bu şarkıyı söylemekteyim Anlamanı da beklemekteyim, sade sevmeni değil Görüyorum saçların nasıl darmadağın Görüyorum gözlerinde karanlık bir mağara Görüyorum yüzün bir tüyün salınarak yere düşüşü Mavi hiç bu kadar çocuk bu denli soluk olmamıştı Sevinçten de ağlayacaksın yarim, inan Ki o vakit demirden çelik çelikten de gemiler yapılacak Dünü unut demiyorum ama bil bunun yarını da var Sanıyor musun ki yağmur ancak denize yağar Tamam, kabul, bunları söylemek hakkını nereden buldum Doğru. Fakat bilemez mi insan doğalı çok oldu bu günün güneşi Her ân'ın bir öncesi varken anlamamak bunu ne mümkün Zaman günü sürekli eder sürgün Hatırla bunun için ertelemiştik uçurumları Bırakma sen tökezlersen yıkılır dünya Sabırla bekleyip öperek söndür mumları Şafaktır karanlığın en koyu anının ardı Ne zaman kaybolursa umudun Açıp bu mektubu oku Ben ki çocukluğu ortadan bükülmüş Hafızası kitaplar ve gençlik aptallıklarıyla çürümüş Anlamlar ve yeni güneşler aramakla mükellef bilirim kedimi Bin düş arasında sürdürdüğüm döğüşe rağmen Bazen kaçarım her şeyden Oblomovlaşırım bazen Gene de unutmamaktayım ki söz vermiştik o hâlde Kurumayacağız kalmayıncaya dek tatmadığımız hazan Ve sen tarihin gördüğü en haklı direnç, en içten lütfen Belki aç kalkacağımız sabahlar Belki kaç kereler yağmalanmış baharlar Belki sanatı ayaklar altında hem de hiç olmadığı kadar Belki devleti hâlâ ayakta hâlâ zulmeder göreceğiz Yine de biz yaşamı bir Yeni doğmuş çocuğun ağlayışındaki haklılıkla seveceğiz Bağrımıza basacağız koklayıp ah öpeceğiz onu Bizim direncimiz: sevgili derdimiz bu. Dünyamız farklı aynı olsa da kul Kusur bizim diyelim e mi? Onlara bırakalım huzuru Saçların tek başına yeteri kadar sulh Parmakların hükmetsin sultama gülüşün milisler doğursun Nazım'ı düşün, İsa'yı, Yusuf'u, Muhammed'i Bütün büyük o insanları düşün dertleri ne idi? Şu yazdıklarıma ihanet edecek olan benimdir belki O zaman ne olur bırakıp gitme beni, tut kendime getir olur mu? Hatırla bunun için ertelemiştik uçurumları Bırakma sen tökezlersen yıkılır dünya Sabırla bekleyip öperek söndür mumları Şafaktır karanlığın en koyu anının ardı Ne zaman kaybolursa umudun Açıp bu mektubu oku Hatırla bunun için ertelemiştik uçurumları Bırakma sen tökezlersen yıkılır dünya Sabırla bekleyip öperek söndür mumları Şafaktır karanlığın en koyu anının ardı Ne zaman kaybolursa umudun Açıp bu mektubu oku Ne zaman kaybolursa umudun Açıp bu mektubu oku Bu satırları, bu kehaneti, bu mısraları haklı çıkartma, Bir çiçek solduğu yerden boy vermez tekrar Belki henüz görmedik o günleri. Belki henüz karşılaşmadık bile. Ama bir gün tanışacak ve göreceğiz ve tüm bunlar Şu günden sana yazılmış olacak. O gün geldiğinde yarim, diyeceğim sana, yarim sana bir mektup var!"
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.