Gönderi

·
Not rated
Yeterince...
Bazen, adının hoşumuza gitmesinden ya da kapağını beğendimizden dolayı aldığımız bir kitap, bizi usta bir yazarla tanıştırır. Ben de Osman Cihangir’i böyle tanıdım. Hikâyelerindeki samimi anlatım ve üslup ise beni diğer kitaplarına yönlendirdi. “Hiçbir Zaman Yeterince Deliremeyeceğiz” yazarın ilk öykü kitabı. Kitapta ilk göze çarpan şey biçimsel denemeler oluyor. Bu denemeler, gerçeküstü olaylardan oluşsa da kahramanların gayet sıradan görünümleri ve hikâye içindeki aksiyonları ile farklı bir boyuta ulaşıyor. Zaten okuru etkileyen şey de bu zıtlık: Akıldışı olay ve sakinlik. Hayali Japon arkadaşıyla konuşan ve ondan tavsiyeler alan; kardeşinin ölümü sonrası ejderhaya dönüşen; vinç operatörü bir lego adamıyla dostluk kuran; karnında bir adam besleyen ve her gece iskelete dönüşen kahramanlar size oldukça normal geliyor. Sakin bir anlatımın hâkim olduğu hikâyelerde yaşanan aksiyonlar da haliyle garipsenmiyor. Osman Cihangir’in kahramanları belirsizliği seviyor olsa gerek, hikâye boyunca en ufak bir ipucu vermeden okuru sonuna kadar sürüklüyor. Bu belirsizlik, çoğunlukla bir başkası tarafından anlatılanlar da dâhil tüm hikâyelerde sizi sonlanmasını istemediğiniz bir duyguyla karşı karşıya getiriyor. Siz de bunu memnuniyetle kabul ediyorsunuz. Kitabın kahramanları, genelde aile bireylerinden seçilmiş. Eş, çocuk, anne baba ve kardeş yaşanan olaylarda kilit rol oynarken bir o kadar da sessiz kalmayı becerebiliyorlar. Bu da anlatıyı daha cazibeli hale getiriyor. Yazarın bir diğer başarısı ise, okuru bir anda hikâyeden çekip çıkarması ve sonra kaldığı yerden devam etmesi. Peki, bunu nasıl yapıyor? Cihangir, durağan ama keyifli giden anlatımın içinde belki de alaka kuramayacağınız bir şey söylüyor ama o şey hikâye kurgusunun temelini oluşturuyor. Araya girdiği her an, kurguya derinlik katıyor ve biz, fark etmeden gizlice sürükleniyoruz. Buna en ilgi çekici örnek ise “Hiçbir Zaman Yeterince Deliremeyeceğiz”de var: 生活 “[Japonca “Hayat” yukarıdaki gibi yazılıyor, avlusu olan bir ev ve yanındaki ağaçlardan biri çocuğunun üzerine eğilmiş bir anne gibi duruyor. Belki de hayat ağacıdır bunlar.]” Eser, 13 hikâyeden müteşekkil. Kitabın ilk hikâyesi olan “Hasar Sözlüğü”, belki de tekrar tekrar okunacak bir metin. Örneğine kolay kolay rastlayamayacağımız “Hasar Sözlüğü”, muzip bir anlatıma sahip olmasıyla birlikte yüzünüze çarpan gerçeklerle örülü. Şunun gibi: “Kanser: DNA’nın hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz veya anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalmasıdır, yani babamın beynindeki hücrelerin başına gelen şey. Annemin, babamın beyin kanseri olduğunu öğrendiğindeki gibi bir yanlış izlenim edinmeyin, babamın sessizliğinin nedeni karakterinin öyle olmasından kaynaklanıyordu, beyninden değil. Herkes babamın ölmesini beklerken annem ölmüştü. Betül gibi uykusunda ölmüştü…” “Başıboş Uçuşlar” da aynı atmosferi sağlayan bir diğer hikâye. Kız kardeşinin ölümü sonucunda vücudunda bazı gariplikler yaşayan karakterin, ejderhaya dönüşmesinden bahsediyor. Bu ejderhadan; sevdiği birinin kaybının insanı neye dönüştürebileceğini öğreniyoruz. “Ne Zamana Kadar Böyle Yaşamaya Devam Edeceksin?” hikâyesi ise hem biçim hem de anlatım olarak oldukça ilgi çekici. Yazar, bir imgenin insanın içinde cümle olarak alevlenip kendinden beklemeyeceği şeyler yapmaya zorlamasını anlatıyor: “Yıllar yılı inşaatlarda çalışmaktan ve naylon brandalı koğuşlarda uyumaktan kararmış bir kandile dönüşen yaşlı vücudunun içinde genç bir alev parlamıştı, bu alevin adı [NeZamanaKadarBöyleYaşamayaDevamEdeceksin?] idi.” “Böyle olunca, ihtiyar adam bu alevin aklına uyup yaşına hiç de uygun olmayacak bir işe kalkışarak ilk soygununu gerçekleştirmişti.” “Lego Adamı”, “Yüzümdeki Yüzler”, “Oyuncak Emanetçisi” ve “Kemik Karmaşası” ise okurun zihninde yer edecek ve uzun zaman hatırlanacak diğer hikâyeler. Bunlarla birlikte yazarın, yeterince deliremeyen karakterle dolu iki kitabı daha var. Onlar da başka yazıların konusu…
Hiçbir Zaman Yeterince Deliremeyeceğiz
Hiçbir Zaman Yeterince DeliremeyeceğizOsman Cihangir · İz Yayıncılık · 2015113 okunma
·
110 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.