Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

98 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Batılı taraflarca da "Tarihin en etkili insanı" olarak nitelendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hangi şartlar altında peygamberlik vazifesine büründüğü ve altından başarıyla kalktığını, atıflarla birlikte gözler önüne seren bir eser. Gözüme çarpan ilk detay yazarın kavram tanımları konusundaki profesyonelliği oldu.
İhsan Süreyya Sırma
İhsan Süreyya Sırma
, usta bir yazarın yapması gerektiği gibi, dönemi işaret etmek adına kullanacağı terime pasajlarda yer vermeden önce, kitabın başındayken bu terimin tanımlamalarını yapmış. Kitapta ayrıca dönem hakkında akademik dil kullanmak ve konularda ince ayrıntılara kadar inmek yerine avam düzeyine hitap etmek adına yalın bir dil kullanılmış. Dönem konularının özetlenmiş olması da kitabı daha kısa kılıp - ben her ne kadar kısa periyotlar ile okuma fırsatı bulsam bile - okuyucuya tek solukta bitirebilme imkânı sağlıyor. Döneme ışık tutan kaynakların yetersizliğinden kaynaklanmış olacak ki yazar yer yer kendi düşüncelerini belirtmiş, bir zümreyi hedef alarak propaganda yapmış ve bazı günümüz meseleleri adına tenkitlerde bulunmuş. Özellikle kitabın ikinci yarısında propaganda ve tenkit olarak isimlendirebileceğimiz, yazarın kişisel inançları doğrultusundaki fikirleri öylesine artmış ki eser bazı kısımlarda konunun bağlamından oldukça uzaklaşmış. "Davasında haklı" veya "haksız" tartışmasına girmeksizin yorum yapacak olursak bu durumun objektifliğe epey bir etki ettiği gözle görülür durumda. Fakat bu tutumun kitaba artı veya eksi yazma meselesi okuyucunun kendisine kalıyor. Eserin olumsuz yönlerine ek olarak yazar; bazı tarihi olayları, dönemin yalnızca özüne odaklanmak adına yaptığı sadeleştirmelerden dolayı fazlasıyla kırpmış. Bu durum da okuyucunun, olayların sonucu hakkında yapabileceği çıkarımları etkilediği gibi bu olayların kahramanlarının duygularını da tam olarak yansıtılmamasına sebep olmuş. Sübjektif yorum vakti. İlk olarak yazarın kullandığı kaynaklara ve atıf yaptığı isimlere bakarak siyer tarihini İslami kaynaklardan ayrı, batılı müsteşrik kaynaklarından ayrı araştırdığını ve bu alanda bilgi birikiminin oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. İlaveten "İslam Öncesi Mekke Dönemi" üzerine sayfa sayısını da hesaba katarak özet bir akademik çalışma beklerken; konuların arasına sıkıştırılan öznel yorumları görmek, nazarımda kitaba evrensellik açısından prestij kaybı yaşattı. Tabii ki yazarın benim düşüncemdeki gibi bir gayesi olmadığı, bu yorumları "İslam Öncesi Mekke Döneminin, avamın günümüzdeki İslam anlayışı ile ne kadar benzer olduğunu" göstermek için kastî olarak yaptığını son pasajda açıklıyor. Yine de konunun meraklısına tavsiye edebileceğimi söyleyip incelememi noktalıyorum. İyi okumalar.
İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammed
İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammedİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2022959 okunma
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.