Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nereye Gidebilirim Şimdi Ben?
Tarih kitaplarında 1. Dünya Savaşı’nın siyasi etkileri arasında çok uluslu devletlerin parçalanmasını hepimiz okuduk. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Çarlık Rusya bu savaş sonunda parçalanmış ve yıkılmıştır. Bu kitabın adına bakacak olursak aslında bir dönemin kapanmakta olduğunu anlayabiliriz. Bu dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’dur. İmparator 1916’da öldüğünde ülkeyi tam 68 yıldır yönetmekteydi. Franz Joseph öldüğünde yerine kimin geçeceği bilinmiyordu. Bu durum İmparatorluğun geleceği açısından son derece tehlikeliydi. Roth gibi yazarlar bu gerçeği önceden sezmişlerdi ve kitaplarında aslında bu gerçeği dile getirmişlerdir. Bilindiği üzere Avusturya-Macaristan İmparatorluğu bünyesinde çok farklı etnik grupları ve milletleri barındıran çok uluslu bir devletti. Bu gruplar bir uyum içinde yaşayarak ülkeye bir değer ve zenginlik katıyorlardı. Bir ülke için çok büyük bir avantajdır bu durum, hele ki doğru idare edilirse. Roth’un aslında burada okura vermek istediği farklı bir mesaj var. Roth İmparatorluğun bu farklılığı, bu zenginliği, bu tarihi fırsatın önemini kavrayamadığını ve buna sahip çıkmadığını ima eder. İmparatorluğun da bundan dolayı kendi sonunu hazırladığını ifade eder. Roth’a göre İmparatorluk, bünyesini oluşturan milletlerin çeşitliliğini sahiplenmek yerine Germen köklerine dönerek tarihi bir hata yapmıştır. Bu kitap aslında yazarın “Radetzky Marşı” adlı eserinin devamı niteliğindedir. “Radetzky Marşı”nda yazar 1. Dünya Savaşı’ndan önceki dünyayı ve Trotta ailesini üç kuşak boyunca anlatır. Bu kitap da ilki gibi kayıp bir kuşağı, çürümekte olan bir dünyayı tasvir eder. İki kitapta da yalnızlık, yabancılaşma, iletişimsizlik, ölüm, hayal kırıklıkları, sosyal ve ahlaki değerlerin yozlaşması ortak temalar. Yazar yaşadığı dönemin hastalığını iyi teşhis etmiş ve bunu her iki romanında da anlatmıştır. Bu yazarın son kitabıdır ve karşımızda yine Trotta ailesi ve bu ailenin son üyesi Franz Ferdinand vardır. Kısacası her iki kitap Trotta ailesiyle ilgilidir. “Radetzky Marşı” 1860 ila 1916 yılları arasında geçer. 1916’da İmparator Franz Joseph ölür. Aslında onunla birlikte Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Trotta ailesi de ölür. Roth işte bu ailenin trajik sonunu anlatır bu kitapta. Çünkü Trotta ailesinin kaderi İmparatorluğun kaderiyle iç içedir. Kitabın konusunu kısaca özet geçmek istiyorum. 1913 yılında başlayan roman 1938’de Avusturya’nın ilhak edilmesiyle biter. Kitabın kahramanı Franz Ferdinand Trotta babası gibi siyasete pek ilgi duyan biri değildir. Babasından kalan paradan dolayı çalışmaya ihtiyacı yoktur. Aristokrat arkadaşlarıyla her gece gününü gün eder. Hayatı dibine kadar yaşamayı sever. 1914 yılında bir akrabasını ziyaret ettiği sırada 1. Dünya Savaşı patlak verir. Viyana’ya dönen Trotta sevdiği kızla evlenmek ister ancak bu durum aristokrat arkadaşları arasında alay konusu olur. Bir günlük bir balayından sonra eşini bırakarak orduya katılır. Savaşta esir düşer ancak bir şekilde kaçmayı başarır. 1918’de Viyana’ya dönünce değişmeyen tek şeyin annesi olduğunu anlar. Monarşinin sonu gelmiş, arkadaşları savaş sonrası Avusturya’ya uyum sağlayamamış, eşi de sanatçı olma gayesiyle kendisini boşamıştır. Kendini yabancı gibi hissetmeye başlar. Babasından kalan miras savaş sırasında suyunu çekmiş ve Trotta Viyana sokaklarında bir yetim gibi kalmıştır. Birkaç başarısız iş girişiminden sonra eski karısıyla tekrar bir araya gelerek eski düzenini yakalamaya çalışır. Bir çocukları olur ama çok geçmeden karısı onu tekrar terk eder. Trotta’nın hayatta en güvendiği varlık annesi de eşi gibi onu terk eder, ölür. Trotta oğlunu Paris’e bir arkadaşına gönderir ve anlamsız varoluşunu devam ettirir. Bu devam niteliğindeki kitapta olaylar Franz’ın ağızından anlatılır. Onun çok acı çektiğini anlarız. İçini, ruhunu okuyucuya açar. Çaresizliğini dile getirir. Yeni dünyada yaşamaya uygun olmadığını anlatır. İmparatorluk çöktüğünde içinde bir parçanın da çöktüğünü anlatır bize. Okur Franz’ın savaş sonrası bir dünyada anlam arayışının sonuna geldiğini acıyla anlar. Artık onun için her şey bir boşluktur, değerli olan ne varsa değerini yitirmiş, dünya gözünde anlamsızlaşmıştır. Franz, İmparatorluğun yıkılmasıyla ortaya çıkan sosyal, ekonomik ve siyasi problemlerle baş edemeyen kayıp bir kuşağa aittir. Bu kuşağın bireyleri kendilerini evdeymiş gibi hissetmezler, daha da kötüsü kaçacak başka bir yerleri de yoktur. Aileleriyle sıcak ve güvenli bir ilişki kurmaktan uzaktırlar, arkadaşlarına ve kadınlara yabancıdırlar. Franz toplumun hastalığını görebiliyor. Savaşın ayak seslerini duyabiliyor ve bunun gerçek olduğunu biliyor. Dünyayı tozpembe görmüyor, kör taklidi yapmıyor. İmparatorluğun yıkılışının ardındaki sebeplerin farkındadır ve en kötüsü romanın sonunda başka bir çözümün mümkün olmadığını acıyla anlıyor. Roth kitabın son bölümü bitirdiğinde Monarşinin sonunun geldiğine dair içinde hiçbir şüphe kalmamıştır artık. Trotta ailesi için de rüyanın bittiğini fark etmiştir. Hitler’in iktidara geldiğini görünce yazar ülkeyi terk eder ve bir daha hiç dönmez. Bu kitabı da zor ekonomik şartlar altında sürgünde yazar. Sürgünde olduğu yıllar boyunca koyu bir monarşist haline gelir ve her fırsatta bunun açık, gözü pek bir sözcüsü olur. 1938 yılına geldiğimizde İmparatorluğa dair bütün hayalleri yerle bir olmuştur. Belki biraz da bundan dolayı Franz örneğinde yazar aslında ülkesine duygusal bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. İçinde yaşadığı dönemin anlamsızlığını çok iyi aktarır. Avusturyalı olmak artık bir şey ifade etmemektedir. Zaten kitabın son cümlesi de son bir darbe gibidir: Nereye gidebilirim şimdi ben? Ben, bir Trotta?
İmparator Mezarlığı
İmparator MezarlığıJoseph Roth · Olvido · 201741 okunma
·
415 görüntüleme
Atticus okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık Hocam, eserleri tanımada incelemelerinizin bizlere çok katkı sağladığını bilmenizi isterim.Tesekkürler...
N okurunun profil resmi
Rica ederim, Joseph Roth son yıllarda keşfettiğim en iyi yazarların başında geliyor. Keyifli okumalar diliyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.