Gönderi
Adı Yaşamak olup içinde bu kadar ölüm barındıran bir eser okumamıştım. Kitabın kapağındaki altı çizgi bana kitabın baş karakterinin tercihleriyle etkilediği 6 yaşamı anımsattı nedense, halbuki "sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kağıt üzerindeki satırlar" yazar arka kapakta. Kitap, köy köy dolaşıp halk şarkıları derleyen bir gezginin bir köyde, kitabımızın karakteri ile tanışmasıyla başlar. Karakterimiz Fugui tüm aile servetini kumarda kaybeder ve bununla birlikte ailesini sefalet içinde yaşamaya mecbur bırakır. Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır gezgine. Kitap beklentimi karşılayamadı diyebilirim, sıkça karşıma çıkan ve çok sevilen övülen bir kitaptı ama yazarın kullandığı dil bana duyguyu aktarmada yetersiz kaldı. Her kitap elbette edebi yönden çok zengin veya süslü bir anlatıma sahip olacak diye bir şey yok yalın bir dille bile bizi etkileyen veya hayatımıza, kalbimize dokunan kitaplar olmuştur. Ama bu kitabın dili, tabiri caizse basit, fazlasıyla basit geldi bana. Olayları peş peşe sıralamaktan başka bir şey yapmamış yazar fikrimce. O kadar kayıp yaşayıp bunu "oğlum öldü, ağladım çok ağladım, karım öldü gözyaşlarım boynumu ıslattı, kızım öldü çok ağladım" gibi idi anlatim. Bunu böyle aktarıyordu hikayesini dinleyen gezgine. Kitap Çin kültür devrimine değindiği için sanırım bu kadar ilgi görmüş olacak. Yayımlandığı dönemde hemen yasaklanmış zaten. Kitabın seveni çok ama ben sevemedim ilgilisine keyifli okumalar. Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla... Biz yine de umutla kalalım :)
·
192 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.