Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Gönderi
Yazabileceğim her bir cümle eksik kalacak diye korkuyorum. Dilim döndüğünce dönüp baktığımda bir kaç hatırlatma, yönümü kaybettiğimde bir pusula şurada dursun diye bunu yazmaktayım.
Merhaba. Merhaba. MERHABAAA!
Torino atının neyi ifade ettiğini artık biliyorsun. Rimbaud’un kaçış arzusunu, Rousseau’nun gündüz düşlerini, Kiniklerin hiçbir yerde kök salmamasını, maddi olanın değişken, göreceli, aldatıcı olduğunu, bedenin kılıf hakikatin ise ruhta, fikirde ve zihinde gizli olduğunu öğrendin.
Azla yetinmenin dikkat etmek olduğunu, zaruri olan dışında hiç bir şeyi kabul etmemenin daha ağır, zor ve zahmetli olduğunu, sivil itaatsizlik ile Gandinin mistik duruşunu, şiddetin topyekün kolektif reddini (satyagraha), şiddeti reddetmenin şiddeti mahcup ettiğini, kendine hakim olma ustalığını, yani; bütün varlıklara karşı eksiksiz bir sevgi beslemenin ve şiddete başvurmama koşulu (ahimsa) olduğunu, mülkiyetsizliğin (aparigraha) anlamını; yani temel ihtiyaçlar dışında lüks içinde yaşamanın komşunu sömürme anlamına geldiğini öğrendin. Gandinin tuz yürüyüşünü, özgürlük mücadelesini, dünyevi zevklerden uzak yaşantısını, beslenme biçimini de öğrendin. Yürümenin bir olma hali olduğunu öğrendin. Hızzı reddet.
Toprağın bir enerji kaynağı olduğunu, tabiatta gerçekleştirdiği dönüşümü biliyorsun artık. Aynı zamanda ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğunu, nesnelere sahip olmanın bir illüzyon olduğunu lütfen yeniden okumadan zaten farkında ol.
Kanaatkar olmak ile tutumlu olmanın farkını; nesnelere tutunmamak gerektiğini, kanaatkar yaşamayı ve zenginliğin yokluk hissetmemek olduğunu hatırla.
Hac yolculuklarının ne anlama geldiğini, dünyanın gelip geçici bir barınak olduğunu, İsa’nın müritlerine her şeyi ardından bırakarak fani olandan vazgeçmeyi salık verdiğini, Muhammedin ise en günahkarımıza şefaat edeceğini öğrendin.
Şefaatin, teveccühün, tevekkülün, ikirciğin, içkin’in anlamını öğrendin. Özellikle “içkin” i çok sevdin, kendine içkin dedin.
Kalabalığın yalnızlaştırıcı etkisini öğrendin. Hiç durmadan yenisi gelen yabancı yüzlerin, maneviyattaki yalnızlığı derinleştiren kalın bir duyarsızlık tabakası olduğunu…
Sevgide kusur ettiklerine dualar etmen gerektiğini, temelli ardında bırakacağın geçmişinle barışman gerektiğini öğrendin. Romanın ve Kudüsün anlamını öğrendin.
Büyümenin her şeyi tek düzeleştirmek, kategoriler oluşturmak olduğunu, çocukken gördüğün gibi her şeyi yeni, eşsiz bir şahsiyeti ile varolduğunu görmen gerektiğini ve gerçekliği bu şekli ile tecrübe etmen gerektiğini öğrendin.
Dünyevi yaşamımızın “modern” buhranlı yaşantıyla sınırlı olmadığını öğrendin. Dünya dertlerinden ve haberlerden vazgeçmeyi öğrendin, bilgi bombardımanı ile bizleri nasıl rehin aldıklarını da öğrendin. Modern dünyamıza karşılık doğada tarihin ve hafızanın olmadığını, döngünün en fazla 1 yıllık olduğunu öğrendin.
Haberler ile, gündelik hayat ile, gece hayatı ile, pahalı akşam yemekleri ile, ihtiyacın olmayan eşyalar ile, uyarıcılar ve hatta spor ile varolmayı ertelediğini öğrendin. Yürürken mesleğini, komşularını, ilişkilerini, alışkanlıklarını, tedirginliklerini, kaotik kimliklerini, yüzlerini ve maskelerini geride bırakabileceğini öğrendin. Dünyanın geçmişinin, geleceğinin ve şimdisinin olmadığını öğrendin.
Sabah güneş doğmadan yürümenin irade zayıflığıyla tanıştırdığını öğrendin. İrade zayıflığı ile tanışmaya can atıyorsun.
Doğanın inanılmaz bir ışık şovu ile seni kucakladığını, soluduğun hava ile sarhoş olabildiğini, ekrandan izlemek yerine bu tiyatroya katılman ve manzaranın ta kendisi olman gerektiğini de öğrendin. Ekranların insanları rehin aldığını, saniyede bir değişen bilgiye, grafiklere, fotoğraf ve videolara telefonlara, televizyonlara, dizilere ve filmlere, bulunulan mekanda hava durumundan dahi haberdar olmadan sanal gerçekliğe bağımlılığı öğrendin. Modern dünyada sokakların bir koridor görevi gördüğünü, iki mekan arasında adeta bir koridordan geçerek hayatlarımızı var etmemizin hatasını farkettin.
Yeni olanı aramaktan vazgeçmeyi de öğrendin. Gerçek hazinenin, gerçek malvarlığının edindiğin ve koruduğun temsiller toplamı olduğu öğrendin. Hakikati aramanın dış görünüşleri aşma ile mümkün olabileceğini öğrendin.
Bilmek uygulamaktır. Başını kaldır, gör, yeşile bak doğayı izle. Varlıkların sana bir şiiri var onu dinle ve katıl. Sevgi ile.
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.